24 Aralık 2011 Cumartesi

ZEYTİNCİ HURŞİT 6


HURŞİT

Köyün çarıklı erkanından
Koreli Hüseyin’in oğlu Hurşit
babası Nato şemsiyesi altında
savaşa gitmişti Kore’ye
dönüşünde bir çok asker elbisesi getirdi
askeri parkalar, şapkalar, pantolonlar
ama ne renkleri,
 ne de modelleri benzerdi bizimkilerine
“Castro” modeli şapkalar,
 amerikanvari elbiselerle
ömrü boyunca amelelik yaptı Hurşit


Kayseri’ye gitti askerlik için
ertesi yıl  Barış Hareketi’nde Kıbrıs’a
nasıl gittiğini, ne yaptığını sorsanız
dudaklarında tatlı bir tebessümle :

“Bir gece ansızın
tam teçhizat geldik Mersin’e
helikopterlerle vardık Kıbrıs’ın üstüne
“önce kum torbalarını attırdı komutan
sonra  biz askerler indik düşman üstüne
sıra bana gelince:
“atla Sarı” dedi komutan
zifiri karanlıktı her yan,
 yerden bıçak bilemesi gibi
kıvılcımlar saçıyordu düşmanın otomatikleri
o an anladım
            neden kum torbalarını attırdığını önce
komutanın
gerisini zaten biliyor herkes”

Anlattığı sıradan bir olaymış gibi
utangaç bir şekilde sessizliğine gömülür
söz etmeyi hicap sayardı.
kendisine verilen  cesaret ve başarı madalyasından
ne de yaraşırdı Hurşit’e
kahramanlık madalyasına ilaveten
bir de fazilet madalyası verilmesi

                              T. Ayhan ÇIKIN

zeytinyagitutkusu.blogspot.com İzleyicileri


Ülkelere Göre Sayfa Görünümleri
Türkiye
1.214
Amerika Birleşik Devletleri
120
Rusya
64
İsveç
45
Almanya
41
Birleşik Krallık
17
Fransa
7
İsrail
6
Romanya
6
Hollanda
4

“Zeytinyağı: Sağlıklı ve Lezzetli” Projesi-Ankara Etkinliği



Bilindiği üzere Türk zeytin ve zeytinyağının öncelikle dünya pazarlarında olmak üzere tanıtımının sağlanması amacıyla kurulmuş olan Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitemiz (ZZTK) tarafından iç piyasaya yönelik olarak ürünlerimizin insan sağlığına faydalarının anlatılarak tüketiminin artırılmasına yönelik bir tanıtım projesi İstanbul’da İstinyepark, Kanyon ve Palladium alışveriş merkezlerinde gerçekleştirmiştir.

Söz konusu aktivitelerin devamı niteliğinde Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı tüketimini arttırmak için yurtiçinde Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitemizin hazırladığı “Zeytinyağı: Sağlıklı ve Lezzetli” isimli proje için Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nden yeni bir hibe desteği alınmış olup bu kapsamdaki yeni aktivite 25 Aralık 2011 Pazar günü Ankara’nın en popüler Alışveriş Merkezleri’nden biri olan Panora AVM’de 13:00 – 18:00 saatleri arasında gerçekleştirecektir.

“Zeytinyağı: Sağlıklı ve Lezzetli” isimli proje kapsamında zeytinyağının insan sağlığına faydaları anlatılacak, zeytinyağının da şarap gibi bir kültür, damak zevki konusu olduğu algısını oluşturmak amacıyla zeytinyağı tadım uzmanları ile tadım eğitimi verilecektir.

Uluslararası Zeytin Konseyi tarafından akredite edilen Aydın Ticaret Laboratuarı - Zeytindostu Tadım paneli üyelerinin görev yapacağı söz konusu etkinliğimize değerli üyelerimizin katılımı büyük mutluluk verecektir.

Bilgilerinizi ve etkinliklerimize teşriflerinizi rica ederim.

Canan ÖZYİĞİT
Genel Sekreter Yardımcısı

Adres/Address:Atatürk Cad. No:382 Alsancak İzmir TURKEY
Telefon / Phone:+90.232.488 60 00
Faks / Fax:+90.232.488 61 00
E-Posta / E-Mail:eib@egebirlik.org.tr


Hedef: kişi başına 3,5 litre zeytinyağı tüketimi

UZZK zeytinyağında ‘milli seferberlik’ başlatıyorZEYTİNYAĞI TÜKETİMİNİ PATLATACAKLAR
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi kişi başına zeytinyağı tüketimini 2 litreden 3,5 litreye çıkarmak için TOBB ile birlikte ‘milli seferberlik’ ilan etti! Konseyin tüketici güvenliği için oluşturduğu ‘Beyaz Liste’ye ise sektörün yüzde 80’inin girdiği açıklandı.
zeytinagacidergisi.com
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK)’nin hedefi halen 2 litre olan kişibaşı zeytinyağı tüketimini 2015’te 3,5 litreye çıkarmak. Bu konuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile birlikte hareket edecek olan konsey, UZZK Kalite Kontrol Programı çerçevesinde ise tüketici güvenliği için ‘beyaz liste’ uygulamasına geçmişti. ‘Beyaz Liste’ye Türkiye’nin önde gelen zeytinyağı üreticilerinin yanı sıra, butik üretim yapan bazı küçük üreticiler de girdi.
AĞAÇ SAYISI 2 KAT ARTACAK
UZZK Başkanı Dr. Mustafa Tan, dün İstanbul’da Mest Restoran’da gerçekleştirilen ‘Zeytin ve Zeytinyağı ile Bir İstanbul Günü’ adlı etkinlikte yaptığı sunumda Türkiye’de dikili 170 milyon zeytin ağacı sayısını iki katına çıkaracaklarını belirterek, şunları dile getirdi:
“Zeytinyağının kamuoyuna tanıtılması ve iç tüketimin arttırılması için milli seferberlik başlatıyoruz. 6 yıl önce kişi başına zeytinyağı tüketimi 800 gramdı. Bugün 2 litreye çıktık. Hedefimiz sağlık ve lezzet kaynağı zeytinyağının tüketimini 2015’te 3,5 litreye çıkarmak. Bu konuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile birlikte hareket edeceğiz. Zeytinyağını etkin bir şekilde tanıtmak için heyetler oluşturacağız.”
BEYAZ LİSTEDE HEDEFLER TUTACAK MI?
Türk zeytinyağı sektöründe kaliteyi ön plana çıkarıp, hem kaliteyi benimseyen firmaları hem de tüketicileri korumak için ‘UZZK Kalite Kontrol Programı’ başlattıklarını ve buna bağlı olarak tüketici güvenliği için bir ‘beyaz liste’ oluşturduklarını belirten Dr. Tan, şöyle konuştu:
SOFRALIKTA DA BEYAZ SAYFA AÇACAK
“Bu konuda Uluslararası Zeytin Konseyi’nin (COI) hedef pazar ülkelerde promosyon faaliyetleri kapsamında uyguladığı Kalite Kontrol Programı’nı baz aldık. Programa, ülkemizde tüketici güveni oluşturmuş köklü firmalarının yanı sıra, küçük ölçekli, bölgesel anlamda faaliyet gösterip butik üretim yapan firmalarımız da dahil oldu. Kalite programı ile markası ve kalitesine güvenen zeytinyağı üretici firmalarımızla anlaşmalar imzalayıp, bir ‘beyaz liste’ oluşturduk. Sofralık zeytin için hazırladığımız Kalite Kontrol Programı’nı ise 2012’de uygulama başlayacağız.”
YÜZDE 80 DAHİL OLDU
2009’dan beri uygulanan UZZK Kalite Kontrol Programı’na Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, Marmara Birlik, Kristal Zeytinyağı, Fora Zeytinyağı ve Komili ile Kırlangıç Zeytinyağı’nı bünyesinde barındıran Ana Gıda ve Aurum, İncecik, Kidonia, Damlıca, Özgün, Selme, Semerci markaları imza attı. Böylece Beyaz Liste uygulamasında, ambalajlı zeytinyağı pazarının yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan bir kapasiteye ulaşıldı.
www.zeytinagacidergisi.com

19 Aralık 2011 Pazartesi

ZEYTİNCİ HURŞİT 5


GEÇMİŞİN RESMİ

Altmış yıl geçti aradan,
 bir fark göremiyor Hüsmen
öyle saklamış ki eski görüntüleri hafızasında
- sanki bir karakalem resim gibi -
altmış yıl  önceki gibi duruyorlar
peykedeki ayaklar

Baştan aşağı eski, yırtık, yamalı urbalar
“Zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şeyleri yoktu”
Seyis ve arkadaşları radyoda okşuyordu umutlarını
kasaba asfaltından yukarı, şose yaptılar köye
arkasından başladı ayrımcılık  :
“bunlar olmasaydı köyünüzde,
 kasabaya kadar yapılırdı alsfalt ”

Oyuncaklarını kendileri yapardı çocuklar
“Talga” denilen tek kişilik tahta arabalar
tahta tekerlekli, taş devrini andıran
arka dingile oturulup, ön dingilde ayaklar
direksiyon gibi yönlendirilirdi arabalar.

T. Ayhan ÇIKIN

18 Aralık 2011 Pazar


BAFA, DERTLİ GÖL, DERTLİ KÖY 6

BİR YOL ÖYKÜSÜ
BAFA, DERTLİ GÖL, DERTLİ KÖY 6
Abdullah Gürgün/Harbi Gazete

Şarkılara, türkülere, romanlara, öykülere, şiirlere, destanlara geçen, yararları, lezzeti dilden dile dolaşan zeytin’ in tarihini, coğrafyasını yeterince anlattık. Böyle bir ağaca zarar verenlerin çok eski zamanlarda bile cezalandırıldığına değindik.

Yolu olmayan zeytinlikler

Zeytin festivalleri düzenleyip zeytinliğine en iyi bakana, en güzel zeytini yetiştirene, en güzel yiyecek zeytin üretene, en kaliteli zeytinyağı sıkana, zeytin ve zeytincilik için Bafa’da en yararlı çalışmalar yapana ödül verilmeli. Başına zeytin yapraklarından bir taç koyup onu o yılın “zeytin kralı” ya da “zeytin kraliçesi” ilan etmeli.

Neden?

Bir kez daha söyleyelim: Bugün üreticimiz yalnız. Önderlik eden yol gösteren olmadığı gibi köstek olanlar, belini bükenler, yok etmeye çalışanlar var. Mazot, gübre, ilaç, işgücü pahalılaşırken ürün fiyatları düşük tutulmakta, aracılara, ihracatçılara, fırsatçı, çıkarcı ve sömürücülere kazandırılmakta.

Sorun çok. Bu ağaçların ne kadar zor yetiştirildiğini, bu ürünün ne zorluklarla elde edilip fabrikalara götürüldüğünü iyi bilen, onca zahmetten sonra yine yüzü gülmeyen köylümüze sormalı sorunları. 

Taşımada bugün de at ve eşek çok önemli

Dağlara atlarla, eşeklerle, gaz tenekeleri içinde su taşınarak dikmelerin (yeni dikilen zeytin) sulandığını anımsarım. O zeytinliklerde tonlarca alın teri olduğunu bilmeyen var mı?

Bafa’daki yaşlıların, özellikle kadınların belleri neden büküktür? O dağlarda iki büklüm zeytin toplamaktan düz yolda bastonsuz yürüyemez hale gelirler. Zeytinin ve zeytincinin hakkını yemek vicdanlara sığar mı?

Birkaç yıl önce sevgili arkadaşım Uğur Tiryakioğlu’nun, zeytinliğinin her yanına yol, set ve damlama su sistemi yaptığını duydum. Kendisinden rica ettim, beni götürdü gezdirdi. Çok masraf ve zaman harcamış ve mükemmel bir zeytinlik meydana getirmiş. Her yıl ürün alıyormuş. “Zeytine bakarsan o da sana bakar” denir. Ancak zeytine bakabilmek için devletin üreticiyi kollayan bir tarım siyaseti olması gerekir. Belediyelere, muhtarlıklara da tarımla uğraşan yurttaşlara her türlü desteği sağlayacak olanaklar yaratılmalıdır. Ne Yazık ve Ne Yazık ki, o destek yok.

Çağcıl yöntemlerle Bafa’ da zeytin üretiminin en az on kat artmasını sağlamak işten değildir. Zeytinciler bir kooperatif ya da şirket etrafında birleşseler BAFA zeytini ve zeytinyağı tüm dünyaya tanıtılır.

Yolsuz Koca Dağ'ın (Ilbıra) eteklerinde Bafa


Nereden başlanmalı?

Bir kere yolu olmayan zeytinlik, arazi, ev kalmamalı. Ama bırakın zeytinlikleri Bafa’da imar izni verilmiş ve inşa edilmiş bazı evlerin bile yolu yok… İnanılması zor. İmarlı arsaya yasalara uygun ev yapıyor yurttaşlar, yolları yapılmıyor.
Bafa Belediyesi internet sitesi

Bafa belediyesinin http://bafa.bel.tr/ isimli sitesine zeytinliklere yollar yapıldığını yazmışlar. Ne yazık ki doğru değil. Kuyruklu yalan...

3CX İş Makinası ile kasabamızdaki zeytinliklere yol yapılmaktadır (!)

 
“Peki, nereden biliyorsun yalan olduğunu?” diyeceksiniz.

Kendi yaşadığım iki örneği anlatacağım.

Sevgili arkadaşım Mehmet Yüksekdağ’ın, soyadı gibi yüksek,  Ilbıra dağı’nın yukarılarında zeytinliği var. Bırakın orada bütün gün zeytin silkip toplamayı bir kez çıkıp indiğinizde perişan oluyorsunuz. Bir de buradan atla eşekle zeytin indireceksiniz.

Her görüşmemizde söz dolaşır, zeytinliklere yol yapmaya gelir. İki yıl önce geldiğimde kulaklarıma inanamadığım bir şey anlattı. Komşu köylerden Şen Köy’e becerikli bir muhtar gelmiş. Yolsuz bir tek zeytinlik bırakmamış. Hem de gidiş geliş çift şerit yollar…

Utandım. Yerin dibine geçtim. Kaç yıllık belediye tek bir zeytinliğe yol açamamış ama bir muhtar yolu olmayan zeytinlik bırakmamış.

Mehmet’e, “gel gidelim, yol açılabilecek yerleri araştıralım” dedim. Çıktık tepeye kadar. En uygun geçiş yerlerine baktık. Sadece bir tek ağaç kesilmesi gerekebilir. Onu da kesmeyelim derseniz yolu azıcık daha uzatarak o ağacı da kurtarabilirsiniz… CHP’li bir aday belediye seçimlerini kazanınca Mehmet yeniden umutlanmış. Ne var ki, bu yol gene “öyle mi böyle mi? Falanca izin vermiyor, filanca engel oluyor” gibi nedenlerle sürüncemedeymiş. Öfleyip püfleyip duruyordu. Gene zeytin zamanı gene bir sürü eziyet…

“Yükümüz bellidir,
Zeytin...
Eşekten artanları sepet sepet sırtımızda indirirdik dağ yollarından,
Bazı yağmura yakalanır, bir ağaç kovuğuna sığınırdık”.
                                                                                                  Volkan Uluç

Kolay gelsin Arkadaşım Memet!


BAFA, DERTLİ GÖL, DERTLİ KÖY 4

HER DERDE ÇARE
BAFA, DERTLİ GÖL, DERTLİ KÖY 4
Abdullah Gürgün

İzmirli hemşerimiz Homeros ile zeytin arasında geçer:

Zeytin yaprakları, ağacın altında uyuyan HOMEROS’a seslenmiş :


“HERKESE AİTİM ve KİMSEYE AİT DEĞİLİM, SEN GELMEDEN ÖNCE BURADAYDIM, SEN GİTTİKTEN SONRA DA BURADA OLACAĞIM”

 

Zeytin ağacı neden çok uzun yaşar?


Yeryüzünde çok fazla sayıda 100 yaşın üzerinde zeytin ağacının olduğu biliniyor. Bunun sebebinin, zeytin yapraklarındaki "Oleuropein" maddesi olduğunu söyleyenler var. Bu madde zeytin ağaçlarını hastalık ve zararlılardan koruyormuş. Ayrıca yapraklarından çıkan "Kalsiyum Elenolaten" maddesi de zararlı virüs, bakteri ve mantarları yok ediyormuş.

 
Gerçektenzeytin ve zeytinyağının son yıllarda tüm dünyada çok aranan, kullanılan ve sevilen bir madde olmasında bu yararların rolü olsa gerek.

Bulabildiğimiz kadarıyla bazı örnekler verelim. Bazı rahatsızlıklarımızın iyileşmesine yardımcı olabileceği belirtilen bazı zeytinyağı kürleri şöyle:
 
Egzama: Eşit miktarda zeytinyağı, çiğ süt ve su, iyice karıştırılıp, egzamaya sürülür.
 
Kalp ve karaciğer hastalığı: Sabahları aç karnına bir çorba kaşığı içilmelidir.
 
Nezle ve grip: Zeytin ağacının dalları ve yaprakları kaynatılarak buharı teneffüs edilir.
 
Şeker hastalığı: Yemeğe başlamadan önce 35-40 damla zeytin özü, bir bardak suya damlatılarak içilir.
 
Tansiyon-yüksek kolesterol: 4 çay bardağı suya, 20 tane zeytin yaprağı konur. 3 çay bardağı su kalıncaya kadar kaynatılıp süzülür. Günde bir çorba kaşığı içilir.
 
Yara ve iltihaplar: Yaprakları ile çok körpe dalları dövülerek yara üzerine konulur. Siyatik için de uygulanır.
 
Yüksek ateş: 50 gram zeytinyağı bir litre su ile karıştırılıp kaynatıldıktan sonra, yemeklerden önce birer çay bardağı içilir.
 
Zatürree: 4 saat arayla birer kaşık zeytinyağı içilir.
 
Zona: Yakıcı ağrılara sebep olan bu cilt hastalığında, önce eşit oranda karıştırılan su ve sirke ile kompres yapıldıktan sonra, zeytinyağı ile masaj yapılır.


Kuşkusuz tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi bu konuda da doktırumuza danışarak hareket etmenizi salık veririz. Bunlar internetten bulunmuş bilgilerdir.


Ancak 1970”lerden bu yana zeytiınyağının yararları heryerde konuşulmaya, araştırılmaya başlandı.


Bu araştırmalar kalp hastalığına en az yakalananların Akdenizliler olduğunu ortaya çıkardı. Bunun nedeni Akdenizlilerin bol miktarda zeytinyağı tüketmelerine bağlandı.
 
Gençlik ve ergenlik çağlarında bedenin zeytinyağına gereksinme duyması, yaşlılıkta zeytinyağının kalsiyum kaybını önleyerek kemik erimesine engel olması, hamilelikte, bebeğin hücre ve sinir sisteminin olusturulmasına katkıda bulunması, damar sertliğini önleyici rol oynaması, antioksidanlar açısından zengin bulunması, zeytinyağı kullanımını arttırdı.
 
Lokman hekim ilacı niyetine zeytinyağı…
 
Sağlığa olan olumlu katkılar, zeytinyağına büyük değer kazandırdı.
 
Bu değerli ürünü veren ağaca gereken değeri veriyor muyuz?


Zeytin ağacı dese ki:


”Ben insanlara sunulan en güzel armağanlardanım. Verimli, yararlı, lezzetli, faydalı ürünler veren bir ağacım. Yağımı sıkın, yemeğnize koyun, yapraklarımı kurutup, kaynatın için sağlığınıza kavuşun, dallarımı kullanın, yakmayın, eşya yapın, koltuk, sandalye, süs yapın, kaşık yapın, tabak yapın, hep sizinle kalayım. Meyvelerimi toplarken beni dövmeyin, dallarımı kırmayın Gelecek yıl size gene meyve vereyim, Yaşlandığımda beni gençleştirin, dallarımı budayın, ömrüm uzasın, Sizin bahçenizde, tarlanızda, bölgenizde, ülkenizde yetiştiğim için mutlu olun. Kutsal kitaplarda, kutsal ağaç sayıldım, beni koruyun. Beni gelecek nesillere bırakın”.

Dediklerini yapar mısınız?