18 Aralık 2011 Pazar


BAFA, DERTLİ GÖL, DERTLİ KÖY 6

BİR YOL ÖYKÜSÜ
BAFA, DERTLİ GÖL, DERTLİ KÖY 6
Abdullah Gürgün/Harbi Gazete

Şarkılara, türkülere, romanlara, öykülere, şiirlere, destanlara geçen, yararları, lezzeti dilden dile dolaşan zeytin’ in tarihini, coğrafyasını yeterince anlattık. Böyle bir ağaca zarar verenlerin çok eski zamanlarda bile cezalandırıldığına değindik.

Yolu olmayan zeytinlikler

Zeytin festivalleri düzenleyip zeytinliğine en iyi bakana, en güzel zeytini yetiştirene, en güzel yiyecek zeytin üretene, en kaliteli zeytinyağı sıkana, zeytin ve zeytincilik için Bafa’da en yararlı çalışmalar yapana ödül verilmeli. Başına zeytin yapraklarından bir taç koyup onu o yılın “zeytin kralı” ya da “zeytin kraliçesi” ilan etmeli.

Neden?

Bir kez daha söyleyelim: Bugün üreticimiz yalnız. Önderlik eden yol gösteren olmadığı gibi köstek olanlar, belini bükenler, yok etmeye çalışanlar var. Mazot, gübre, ilaç, işgücü pahalılaşırken ürün fiyatları düşük tutulmakta, aracılara, ihracatçılara, fırsatçı, çıkarcı ve sömürücülere kazandırılmakta.

Sorun çok. Bu ağaçların ne kadar zor yetiştirildiğini, bu ürünün ne zorluklarla elde edilip fabrikalara götürüldüğünü iyi bilen, onca zahmetten sonra yine yüzü gülmeyen köylümüze sormalı sorunları. 

Taşımada bugün de at ve eşek çok önemli

Dağlara atlarla, eşeklerle, gaz tenekeleri içinde su taşınarak dikmelerin (yeni dikilen zeytin) sulandığını anımsarım. O zeytinliklerde tonlarca alın teri olduğunu bilmeyen var mı?

Bafa’daki yaşlıların, özellikle kadınların belleri neden büküktür? O dağlarda iki büklüm zeytin toplamaktan düz yolda bastonsuz yürüyemez hale gelirler. Zeytinin ve zeytincinin hakkını yemek vicdanlara sığar mı?

Birkaç yıl önce sevgili arkadaşım Uğur Tiryakioğlu’nun, zeytinliğinin her yanına yol, set ve damlama su sistemi yaptığını duydum. Kendisinden rica ettim, beni götürdü gezdirdi. Çok masraf ve zaman harcamış ve mükemmel bir zeytinlik meydana getirmiş. Her yıl ürün alıyormuş. “Zeytine bakarsan o da sana bakar” denir. Ancak zeytine bakabilmek için devletin üreticiyi kollayan bir tarım siyaseti olması gerekir. Belediyelere, muhtarlıklara da tarımla uğraşan yurttaşlara her türlü desteği sağlayacak olanaklar yaratılmalıdır. Ne Yazık ve Ne Yazık ki, o destek yok.

Çağcıl yöntemlerle Bafa’ da zeytin üretiminin en az on kat artmasını sağlamak işten değildir. Zeytinciler bir kooperatif ya da şirket etrafında birleşseler BAFA zeytini ve zeytinyağı tüm dünyaya tanıtılır.

Yolsuz Koca Dağ'ın (Ilbıra) eteklerinde Bafa


Nereden başlanmalı?

Bir kere yolu olmayan zeytinlik, arazi, ev kalmamalı. Ama bırakın zeytinlikleri Bafa’da imar izni verilmiş ve inşa edilmiş bazı evlerin bile yolu yok… İnanılması zor. İmarlı arsaya yasalara uygun ev yapıyor yurttaşlar, yolları yapılmıyor.
Bafa Belediyesi internet sitesi

Bafa belediyesinin http://bafa.bel.tr/ isimli sitesine zeytinliklere yollar yapıldığını yazmışlar. Ne yazık ki doğru değil. Kuyruklu yalan...

3CX İş Makinası ile kasabamızdaki zeytinliklere yol yapılmaktadır (!)

 
“Peki, nereden biliyorsun yalan olduğunu?” diyeceksiniz.

Kendi yaşadığım iki örneği anlatacağım.

Sevgili arkadaşım Mehmet Yüksekdağ’ın, soyadı gibi yüksek,  Ilbıra dağı’nın yukarılarında zeytinliği var. Bırakın orada bütün gün zeytin silkip toplamayı bir kez çıkıp indiğinizde perişan oluyorsunuz. Bir de buradan atla eşekle zeytin indireceksiniz.

Her görüşmemizde söz dolaşır, zeytinliklere yol yapmaya gelir. İki yıl önce geldiğimde kulaklarıma inanamadığım bir şey anlattı. Komşu köylerden Şen Köy’e becerikli bir muhtar gelmiş. Yolsuz bir tek zeytinlik bırakmamış. Hem de gidiş geliş çift şerit yollar…

Utandım. Yerin dibine geçtim. Kaç yıllık belediye tek bir zeytinliğe yol açamamış ama bir muhtar yolu olmayan zeytinlik bırakmamış.

Mehmet’e, “gel gidelim, yol açılabilecek yerleri araştıralım” dedim. Çıktık tepeye kadar. En uygun geçiş yerlerine baktık. Sadece bir tek ağaç kesilmesi gerekebilir. Onu da kesmeyelim derseniz yolu azıcık daha uzatarak o ağacı da kurtarabilirsiniz… CHP’li bir aday belediye seçimlerini kazanınca Mehmet yeniden umutlanmış. Ne var ki, bu yol gene “öyle mi böyle mi? Falanca izin vermiyor, filanca engel oluyor” gibi nedenlerle sürüncemedeymiş. Öfleyip püfleyip duruyordu. Gene zeytin zamanı gene bir sürü eziyet…

“Yükümüz bellidir,
Zeytin...
Eşekten artanları sepet sepet sırtımızda indirirdik dağ yollarından,
Bazı yağmura yakalanır, bir ağaç kovuğuna sığınırdık”.
                                                                                                  Volkan Uluç

Kolay gelsin Arkadaşım Memet!

1 yorum:

ALVEGARİ dedi ki...

Sayın Abdullah Gürgün,
Taaa! İsveç'ten bu güzel yazılarla zeytinyagitutkusu.blogspot.com'a katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim. Sahip olduğumuz değerlerin hepsi güzel, hepsi anlamlı. Yeter ki onların değerlerini bilmesini, bilebilelim. Milas'tan İsveç'e selamlar, sevgiler...