18 Aralık 2011 Pazar


BAFA, DERTLİ GÖL, DERTLİ KÖY 4

HER DERDE ÇARE
BAFA, DERTLİ GÖL, DERTLİ KÖY 4
Abdullah Gürgün

İzmirli hemşerimiz Homeros ile zeytin arasında geçer:

Zeytin yaprakları, ağacın altında uyuyan HOMEROS’a seslenmiş :


“HERKESE AİTİM ve KİMSEYE AİT DEĞİLİM, SEN GELMEDEN ÖNCE BURADAYDIM, SEN GİTTİKTEN SONRA DA BURADA OLACAĞIM”

 

Zeytin ağacı neden çok uzun yaşar?


Yeryüzünde çok fazla sayıda 100 yaşın üzerinde zeytin ağacının olduğu biliniyor. Bunun sebebinin, zeytin yapraklarındaki "Oleuropein" maddesi olduğunu söyleyenler var. Bu madde zeytin ağaçlarını hastalık ve zararlılardan koruyormuş. Ayrıca yapraklarından çıkan "Kalsiyum Elenolaten" maddesi de zararlı virüs, bakteri ve mantarları yok ediyormuş.

 
Gerçektenzeytin ve zeytinyağının son yıllarda tüm dünyada çok aranan, kullanılan ve sevilen bir madde olmasında bu yararların rolü olsa gerek.

Bulabildiğimiz kadarıyla bazı örnekler verelim. Bazı rahatsızlıklarımızın iyileşmesine yardımcı olabileceği belirtilen bazı zeytinyağı kürleri şöyle:
 
Egzama: Eşit miktarda zeytinyağı, çiğ süt ve su, iyice karıştırılıp, egzamaya sürülür.
 
Kalp ve karaciğer hastalığı: Sabahları aç karnına bir çorba kaşığı içilmelidir.
 
Nezle ve grip: Zeytin ağacının dalları ve yaprakları kaynatılarak buharı teneffüs edilir.
 
Şeker hastalığı: Yemeğe başlamadan önce 35-40 damla zeytin özü, bir bardak suya damlatılarak içilir.
 
Tansiyon-yüksek kolesterol: 4 çay bardağı suya, 20 tane zeytin yaprağı konur. 3 çay bardağı su kalıncaya kadar kaynatılıp süzülür. Günde bir çorba kaşığı içilir.
 
Yara ve iltihaplar: Yaprakları ile çok körpe dalları dövülerek yara üzerine konulur. Siyatik için de uygulanır.
 
Yüksek ateş: 50 gram zeytinyağı bir litre su ile karıştırılıp kaynatıldıktan sonra, yemeklerden önce birer çay bardağı içilir.
 
Zatürree: 4 saat arayla birer kaşık zeytinyağı içilir.
 
Zona: Yakıcı ağrılara sebep olan bu cilt hastalığında, önce eşit oranda karıştırılan su ve sirke ile kompres yapıldıktan sonra, zeytinyağı ile masaj yapılır.


Kuşkusuz tüm sağlık sorunlarında olduğu gibi bu konuda da doktırumuza danışarak hareket etmenizi salık veririz. Bunlar internetten bulunmuş bilgilerdir.


Ancak 1970”lerden bu yana zeytiınyağının yararları heryerde konuşulmaya, araştırılmaya başlandı.


Bu araştırmalar kalp hastalığına en az yakalananların Akdenizliler olduğunu ortaya çıkardı. Bunun nedeni Akdenizlilerin bol miktarda zeytinyağı tüketmelerine bağlandı.
 
Gençlik ve ergenlik çağlarında bedenin zeytinyağına gereksinme duyması, yaşlılıkta zeytinyağının kalsiyum kaybını önleyerek kemik erimesine engel olması, hamilelikte, bebeğin hücre ve sinir sisteminin olusturulmasına katkıda bulunması, damar sertliğini önleyici rol oynaması, antioksidanlar açısından zengin bulunması, zeytinyağı kullanımını arttırdı.
 
Lokman hekim ilacı niyetine zeytinyağı…
 
Sağlığa olan olumlu katkılar, zeytinyağına büyük değer kazandırdı.
 
Bu değerli ürünü veren ağaca gereken değeri veriyor muyuz?


Zeytin ağacı dese ki:


”Ben insanlara sunulan en güzel armağanlardanım. Verimli, yararlı, lezzetli, faydalı ürünler veren bir ağacım. Yağımı sıkın, yemeğnize koyun, yapraklarımı kurutup, kaynatın için sağlığınıza kavuşun, dallarımı kullanın, yakmayın, eşya yapın, koltuk, sandalye, süs yapın, kaşık yapın, tabak yapın, hep sizinle kalayım. Meyvelerimi toplarken beni dövmeyin, dallarımı kırmayın Gelecek yıl size gene meyve vereyim, Yaşlandığımda beni gençleştirin, dallarımı budayın, ömrüm uzasın, Sizin bahçenizde, tarlanızda, bölgenizde, ülkenizde yetiştiğim için mutlu olun. Kutsal kitaplarda, kutsal ağaç sayıldım, beni koruyun. Beni gelecek nesillere bırakın”.

Dediklerini yapar mısınız?



Hiç yorum yok: