31 Aralık 2011 Cumartesi

YENİ YIL KUTLAMASI

Yeni yılın tüm insanlık için barış ve dostluk içinde geçmesini, barışın ve dostluğun simgesi olan ölmez ağaç Zeytine(hükümet edenler ve toplumsal anlamda) ülkemizde gereken önemin verilmesini, besleyicilik ve sağlık açısından özellikleri olan zeytinyağı tüketmenin bir tutkuya dönüşmesini, herkesin bir zeytin ağacı gibi uzun ömürlü olmasını diler; bu duygu ve düşüncelerle herkesin yeni yılını kutlarım.  


Nevzat Çağlar Tüfekçi
http://zeytinyagitutkusu.blogspot.com
www.milasbilgi.com
www.milas.org.tr


* * *



The new year of peace and friendship to all of mankind in thepassagewhich is the symbol of peace and friendship die olivestrees (those who the government and the social sense) in our country is given due attentionnutritional and health benefits of consuming olive oil with properties from turning into a passion,everyone's a long-lasting as the olive tree wish to have this feelingand the thoughts of everyone congratulate the new year.

Nevzat Çağlar Tüfekçi
http://zeytinyagitutkusu.blogspot.com
www.milasbilgi.com
www.milas.org.tr
                                                                       * * *

Новый год мира и дружбы для всего человечества в проход, который является символом мира и дружбы умереть оливки деревья (те, кто правительства исоциальном смысле) в нашей стране уделялось должное внимание, расстройства питания и пользе для здоровья потребления оливкового масла со свойствами превратиться в страсть, все это длительный, как оливковое дерево хотите, чтобы это чувство и мысли каждого поздравить нового года.

Nevzat Çağlar Tüfekçi
http://zeytinyagitutkusu.blogspot.com
www.milasbilgi.com
www.milas.org.tr
e-mail: milasbilgi@gmail.com







Det nya året med fred och vänskap till hela mänskligheten i passagen, som är en symbol för fred och vänskap  oliver träd (de som regeringen och social meningi vårt land ges vederbörlig uppmärksamhet, närings-och hälsofördelar av att konsumera olivolja med egenskaper från att förvandlas till en passion, allas enlångvarig eftersom olivträdet vill ha denna känsla och tankarna hos alla gratulerar det nya året.

Ages Nevzat Tüfekçi
http://zeytinyagitutkusu.blogspot.com
www.milasbilgi.com
www.milas.org.tr









25 Aralık 2011 Pazar

BÜYÜK MARKETLER, YÖRE EKONOMİSİ VE BİR ÖNERİ


Milas, başta halı ve zeytinyağı olmak üzere ekonomik değer taşıyan ürünler açısından çok zengin potansiyeli olan bir ilçedir. Halıcılık Milas’ın en önemli geçim kaynaklarından birisidir ve halıları dünyaca ünlüdür. Her köy ve kent içindeki pek çok evde halı tezgâhı bulunmaktadır. İnsanlarımızın el emeği göz nuru bu halılar, evlerin odalarının vazgeçilmez taban yazgılarıdır. Milas’ın o zengin ve sanat eseri özellikleri taşıyan motifli halıları evlerimizin ve hatta zengin evlerinin vazgeçilmez dekorlarıdır. Geçmişte en önemli geçim kaynağı olan bu halılar pazarlama sorunları ve çekilen emeğin karşılığının alınamaması nedeniyle şimdi yeterince üretilemez oldu veya hazır ip kullanılarak kalitesinden çok şey kaybetti.
Milas’ın bir diğer temel geçim ve üretim kaynağı ise zeytinyağıdır.  Yakın zamana kadar Milas zeytinyağları, asidinin yüksekliği nedeniyle, rafinerilik dökme yağ olarak nitelendirilir ve burun kıvırılırdı… Genel anlamda sektörde sofralık/yemeklik yağ olarak kabul görmezdi. Fakat son yıllarda, Milaslı zeytin üreticileri hasat ve sıkım koşullarına duyarlılık göstermeye başlayınca; Milas zeytinyağlarının kalitesinde hızlı bir yükseliş oldu. Ali Osman Menteşe’nin butik tesisinde memecik zeytinlerinden elde ettiği zeytinyağının uluslararası alanda ödüller alması ve kataloglara girmesiyle; Milas zeytinyağları için iyi bir reklam ve imaj yenilemesi oldu.
Milaslı zeytin üreticileri/KOBİ’ler kendi markalarını yaratarak, albenisi olan değişik ambalajlar içinde zeytinyağlarını piyasaya sürmeye başladılar. Bu, Milas zeytinyağlarının piyasada yer edinebilmesi, evlerimizin mutfaklarında kendisine yer açabilmesi açısından çok önemli bir adım ve atılımdı. Milas’ın coğrafi ve iklim yapısına uygun ağaç türü olan memecik zeytinlerinden elde edilen ve besleyici özelliği/yararları çok olan zeytinyağı, o güzel ambalajları içinde yaygın olarak satılamıyor, pazardan hak ettiği payı alamıyordu. KOBİ’lerimizin önüne çıkan en önemli sorun yine, halıda olduğu gibi, pazarlama sorunuydu.
Bu sorun, halı ve zeytinyağında olduğu gibi, bölgemizde üretilen bal ve diğer ürünler için de geçerlidir.  Milas köylüsü, üreticisi, KOBİ’si üretiyor, bu konuda yatırım yapıyor, masraf ediyor ama ne köylü ne de KOBİ ürettiğinin karşılığını alabiliyor. Üretmek kolay ama üretilen ürünü satmak, üretmekten daha zor bir durum yaratıyor.    
Yöresel ürünlerin pazarlanması için bir kooperatif çatısı altında örgütlenmek mümkün. Piyasada tekel oluşturan ve piyasayı paylaşmış bu tekellerin karşısında yöresel ürünlerin pazarlanması için kurulan bir kooperatifin hiç yaşama şansı yok. Tekeller, onları barındırmaz ve yaşatmazlar…  Bu konuda merkezi yönetim tarafından bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Hükümet tarafından yapılacak olan bu yasal düzenleme; yöresel anlamda kendi ürününe sahip çıkan ve bunu güzel ambalajları içinde tüketiciye sunmak isteyen üretici ve KOBİ’lerin güçlenmesi anlamına gelecektir.
ÖNERİ
Bu konuda yapılması gereken, kent merkezinde yer alan ve ciroları büyük rakamlara ulaşan “hiper(büyük) marketler”in raflarında, belli oranda, halı, zeytin, zeytinyağı ve bal gibi yöre ekonomisi ürünlerinin satışı zorunlu hale getirilmelidir. İlçe halkının sahip olduğu parasal birikimleri, büyük oranda bu tür alışveriş merkezlerinde harcanmakta ve bu paralar marketlerin merkezine gitmektedir. Büyük marketlerin kasalarına düşen ve biriken rakamların yöre halkına kamusal anlamda hiçbir yararı bulunmamaktadır. Hükümet tarafından yapılacak bir yasal düzenleme ile o bölgede üretilen ve belli bir kalite standardına sahip olan ürünlerin, bir yüzdelik dilim doğrultusunda bu büyük marketlerde bulundurma ve satış zorunluluğu getirilmelidir.   Yapılacak yasal bir düzenleme ile yerel ölçekteki KOBİ’lere ve üreticilere böyle bir desteğin sağlanması; bir yandan yöre ekonomisinde canlılık yaratacak diğer yandan birçok işsize iş imkânı doğmasını sağlayacaktır… 
Nevzat Çağlar Tüfekçi
www.milasbilgi.com


24 Aralık 2011 Cumartesi

ZEYTİNCİ HURŞİT 6


HURŞİT

Köyün çarıklı erkanından
Koreli Hüseyin’in oğlu Hurşit
babası Nato şemsiyesi altında
savaşa gitmişti Kore’ye
dönüşünde bir çok asker elbisesi getirdi
askeri parkalar, şapkalar, pantolonlar
ama ne renkleri,
 ne de modelleri benzerdi bizimkilerine
“Castro” modeli şapkalar,
 amerikanvari elbiselerle
ömrü boyunca amelelik yaptı Hurşit


Kayseri’ye gitti askerlik için
ertesi yıl  Barış Hareketi’nde Kıbrıs’a
nasıl gittiğini, ne yaptığını sorsanız
dudaklarında tatlı bir tebessümle :

“Bir gece ansızın
tam teçhizat geldik Mersin’e
helikopterlerle vardık Kıbrıs’ın üstüne
“önce kum torbalarını attırdı komutan
sonra  biz askerler indik düşman üstüne
sıra bana gelince:
“atla Sarı” dedi komutan
zifiri karanlıktı her yan,
 yerden bıçak bilemesi gibi
kıvılcımlar saçıyordu düşmanın otomatikleri
o an anladım
            neden kum torbalarını attırdığını önce
komutanın
gerisini zaten biliyor herkes”

Anlattığı sıradan bir olaymış gibi
utangaç bir şekilde sessizliğine gömülür
söz etmeyi hicap sayardı.
kendisine verilen  cesaret ve başarı madalyasından
ne de yaraşırdı Hurşit’e
kahramanlık madalyasına ilaveten
bir de fazilet madalyası verilmesi

                              T. Ayhan ÇIKIN

zeytinyagitutkusu.blogspot.com İzleyicileri


Ülkelere Göre Sayfa Görünümleri
Türkiye
1.214
Amerika Birleşik Devletleri
120
Rusya
64
İsveç
45
Almanya
41
Birleşik Krallık
17
Fransa
7
İsrail
6
Romanya
6
Hollanda
4

“Zeytinyağı: Sağlıklı ve Lezzetli” Projesi-Ankara Etkinliği



Bilindiği üzere Türk zeytin ve zeytinyağının öncelikle dünya pazarlarında olmak üzere tanıtımının sağlanması amacıyla kurulmuş olan Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitemiz (ZZTK) tarafından iç piyasaya yönelik olarak ürünlerimizin insan sağlığına faydalarının anlatılarak tüketiminin artırılmasına yönelik bir tanıtım projesi İstanbul’da İstinyepark, Kanyon ve Palladium alışveriş merkezlerinde gerçekleştirmiştir.

Söz konusu aktivitelerin devamı niteliğinde Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı tüketimini arttırmak için yurtiçinde Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitemizin hazırladığı “Zeytinyağı: Sağlıklı ve Lezzetli” isimli proje için Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nden yeni bir hibe desteği alınmış olup bu kapsamdaki yeni aktivite 25 Aralık 2011 Pazar günü Ankara’nın en popüler Alışveriş Merkezleri’nden biri olan Panora AVM’de 13:00 – 18:00 saatleri arasında gerçekleştirecektir.

“Zeytinyağı: Sağlıklı ve Lezzetli” isimli proje kapsamında zeytinyağının insan sağlığına faydaları anlatılacak, zeytinyağının da şarap gibi bir kültür, damak zevki konusu olduğu algısını oluşturmak amacıyla zeytinyağı tadım uzmanları ile tadım eğitimi verilecektir.

Uluslararası Zeytin Konseyi tarafından akredite edilen Aydın Ticaret Laboratuarı - Zeytindostu Tadım paneli üyelerinin görev yapacağı söz konusu etkinliğimize değerli üyelerimizin katılımı büyük mutluluk verecektir.

Bilgilerinizi ve etkinliklerimize teşriflerinizi rica ederim.

Canan ÖZYİĞİT
Genel Sekreter Yardımcısı

Adres/Address:Atatürk Cad. No:382 Alsancak İzmir TURKEY
Telefon / Phone:+90.232.488 60 00
Faks / Fax:+90.232.488 61 00
E-Posta / E-Mail:eib@egebirlik.org.tr


Hedef: kişi başına 3,5 litre zeytinyağı tüketimi

UZZK zeytinyağında ‘milli seferberlik’ başlatıyorZEYTİNYAĞI TÜKETİMİNİ PATLATACAKLAR
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi kişi başına zeytinyağı tüketimini 2 litreden 3,5 litreye çıkarmak için TOBB ile birlikte ‘milli seferberlik’ ilan etti! Konseyin tüketici güvenliği için oluşturduğu ‘Beyaz Liste’ye ise sektörün yüzde 80’inin girdiği açıklandı.
zeytinagacidergisi.com
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK)’nin hedefi halen 2 litre olan kişibaşı zeytinyağı tüketimini 2015’te 3,5 litreye çıkarmak. Bu konuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile birlikte hareket edecek olan konsey, UZZK Kalite Kontrol Programı çerçevesinde ise tüketici güvenliği için ‘beyaz liste’ uygulamasına geçmişti. ‘Beyaz Liste’ye Türkiye’nin önde gelen zeytinyağı üreticilerinin yanı sıra, butik üretim yapan bazı küçük üreticiler de girdi.
AĞAÇ SAYISI 2 KAT ARTACAK
UZZK Başkanı Dr. Mustafa Tan, dün İstanbul’da Mest Restoran’da gerçekleştirilen ‘Zeytin ve Zeytinyağı ile Bir İstanbul Günü’ adlı etkinlikte yaptığı sunumda Türkiye’de dikili 170 milyon zeytin ağacı sayısını iki katına çıkaracaklarını belirterek, şunları dile getirdi:
“Zeytinyağının kamuoyuna tanıtılması ve iç tüketimin arttırılması için milli seferberlik başlatıyoruz. 6 yıl önce kişi başına zeytinyağı tüketimi 800 gramdı. Bugün 2 litreye çıktık. Hedefimiz sağlık ve lezzet kaynağı zeytinyağının tüketimini 2015’te 3,5 litreye çıkarmak. Bu konuda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile birlikte hareket edeceğiz. Zeytinyağını etkin bir şekilde tanıtmak için heyetler oluşturacağız.”
BEYAZ LİSTEDE HEDEFLER TUTACAK MI?
Türk zeytinyağı sektöründe kaliteyi ön plana çıkarıp, hem kaliteyi benimseyen firmaları hem de tüketicileri korumak için ‘UZZK Kalite Kontrol Programı’ başlattıklarını ve buna bağlı olarak tüketici güvenliği için bir ‘beyaz liste’ oluşturduklarını belirten Dr. Tan, şöyle konuştu:
SOFRALIKTA DA BEYAZ SAYFA AÇACAK
“Bu konuda Uluslararası Zeytin Konseyi’nin (COI) hedef pazar ülkelerde promosyon faaliyetleri kapsamında uyguladığı Kalite Kontrol Programı’nı baz aldık. Programa, ülkemizde tüketici güveni oluşturmuş köklü firmalarının yanı sıra, küçük ölçekli, bölgesel anlamda faaliyet gösterip butik üretim yapan firmalarımız da dahil oldu. Kalite programı ile markası ve kalitesine güvenen zeytinyağı üretici firmalarımızla anlaşmalar imzalayıp, bir ‘beyaz liste’ oluşturduk. Sofralık zeytin için hazırladığımız Kalite Kontrol Programı’nı ise 2012’de uygulama başlayacağız.”
YÜZDE 80 DAHİL OLDU
2009’dan beri uygulanan UZZK Kalite Kontrol Programı’na Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, Marmara Birlik, Kristal Zeytinyağı, Fora Zeytinyağı ve Komili ile Kırlangıç Zeytinyağı’nı bünyesinde barındıran Ana Gıda ve Aurum, İncecik, Kidonia, Damlıca, Özgün, Selme, Semerci markaları imza attı. Böylece Beyaz Liste uygulamasında, ambalajlı zeytinyağı pazarının yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan bir kapasiteye ulaşıldı.
www.zeytinagacidergisi.com

19 Aralık 2011 Pazartesi

ZEYTİNCİ HURŞİT 5


GEÇMİŞİN RESMİ

Altmış yıl geçti aradan,
 bir fark göremiyor Hüsmen
öyle saklamış ki eski görüntüleri hafızasında
- sanki bir karakalem resim gibi -
altmış yıl  önceki gibi duruyorlar
peykedeki ayaklar

Baştan aşağı eski, yırtık, yamalı urbalar
“Zincirlerinden başka kaybedecekleri bir şeyleri yoktu”
Seyis ve arkadaşları radyoda okşuyordu umutlarını
kasaba asfaltından yukarı, şose yaptılar köye
arkasından başladı ayrımcılık  :
“bunlar olmasaydı köyünüzde,
 kasabaya kadar yapılırdı alsfalt ”

Oyuncaklarını kendileri yapardı çocuklar
“Talga” denilen tek kişilik tahta arabalar
tahta tekerlekli, taş devrini andıran
arka dingile oturulup, ön dingilde ayaklar
direksiyon gibi yönlendirilirdi arabalar.

T. Ayhan ÇIKIN