7 Nisan 2012 Cumartesi

ZEYTİNCİ HURŞİT 14


ZEYTİNE VEDA

Aradan yıllar geçti,
Kışlar baharlara,
Baharlar güzlere erişti
Yılların gaileleri, gürültüleri
İçinde, koptu gitti
Hurşit’le Hüsmen’in birliktelikleri

Hurşit’in oğlu Memed
Güney Doğu’da Hakkari’de
Bir isyancı grubuyla çarpışırken
Şehit düştü cephede


Dayanamadı bu acıya Hurşit
Yakalandı amansız bir hastalığa
Komşu kasabaların birinde
Ortanca kızı Nazlı’nın evinde
Geçirmektedir son yıllarını
Yorgun vücudu Hurşit’in
Hastalığı taşıyamayacak kadar
Zayıf ve bitkindir
Kızının , damadının evinde
Dinlendirebildi  mi
Yorgun vücudunu Hurşit
Kim bilir?
T. Ayhan ÇIKIN

4 Nisan 2012 Çarşamba

"Olive Oil Revolution - Quality, Culinary and Health"

The 3rd TerraOlivo Internatio​nal Conference on Extra Virgin Olive Oil: "Olive Oil Revolution - Quality, Culinary and Health"
 Dear Colleague, It is a great pleasure to invite you to participate in a unique event dedicated to a unique product: olive oil. The 3rd TerraOlivo International Conference on Extra Virgin Olive Oil:  "Olive Oil Revolution – Quality, Culinary and Health" will bring together leading scientists that will discuss their works on health promotion and consumption of extra virgin olive oil. The program will include topics that discuss the influence of olive oil consumption, as a part of the Mediterranean diet, on preventing of inflammation, of diabetes and of fatty liver. There will be discussions on the abundance of -- and the means to combat global adulterations of -- extra virgin olive oil.A detailed preliminary program is presented in the conference website The conference will take place at Kfar Hamaccabiah Hotel, 10-13 June 2012.With participants from many countries the 3rd TerraOlivo Extra Virgin Olive Oil Conference will serve as an excellent meeting place to share ideas and design collaborations in research and trade, while exploring the roots of the ancient industry of olive oil in the Holy land. The first two days will be dedicated to presentations from more than 20 speakers, who are leaders in their fields. The following day will be dedicated to a tour to the Galilee to visit traditional olive orchard, olive mills and historical places that safeguard the birth of Christ.Don't miss this great opportunity to visit the sites where monotheistic religions arose and the olive tree was cultured to produce the desired virgin oil. We are still accepting abstracts for either oral or poster presentations. Early registration and abstract submission will end on March 29, 2012. Among the confirmed speakers are: Ramon Estruch, Hospital Clinic - University of Barcelona, Barcelona, Spain; Iris Shai, Department of Epidemiology and Health Systems Evaluation, Ben-Gurion University of the Negev, Israel; Demosthenes B. Panagiotakos, Dept of Science of Dietetics – Nutrition, Harokopio University, Greece; Dr Baukje De Roos, Rowett Institute of Nutrition & Health, University of Aberdeen ;  Prof. Emilio Martinez, Institute of Nutrition and Food Technology, University of Granada, and Mr. Tom Mueller – Author of Extra Virginity: the Sublime and Scandalous World of Olive Oil, published December, 2011 by W. W. Norton in the US, UK and Commonwealth, Italy.For abstract admission please contact Dr. Zohar Kerem: olivek@agri.huji.ac.ilCollaboration with "The Israeli Nutrition week"TerraOlivo has established a collaboration with organizers of "The Israeli Nutrition Week & The AODA Regional Conference: Mediterranean Diet in the Life Cycle", which will take place on June 12 - 14, 2012 in Tel Aviv, Israel (http://www.israelnutritionweek.com/ ). The 10 years old conference has attracted over 1500 attendees in the recent years, and is expected to attract at least the same number this year. It will be devoted to ‘The Mediterranean Diet through the Life Cycle'. In addition to two sessions organized by TerraOlivo, and dedicated to olive oil, the program will include topics that discuss the influence of Mediterranean diet on longevity and different stages in life, women’s health, gastroenterology, and pediatrics. There will be discussions on the preventive effects of Mediterranean Diet on cancer, cardiovascular disease, obesity and diabetes.Join us for the exciting and mind storming events in the country – both ancient and modern – Where it all begun.

Dr. Zohar Kerem
Jerusalem University

Moshe Spak
Director of International affairs, TerraOlivo

http://www.terraolivo.org/con_index.htm


Kaynak: Dr. Mücahit Taha Özkaya
Ankara Üni. Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Bölümü

20-21 Nisan 2012 Zeytin Çalıştayı

 Değerli Katılımcılar,
          Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve
Ayvacık Belediyesi işbirliği ile 20-21 Nisan 2012 tarihleri arasında
Çanakkale yöresindeki zeytin ve zeytinyağı üretiminin mevcut durumunun
belirlenerek sektöre ait sorunların saptanması ve çözümüne yönelik
hedeflerin oluşturulması için Zeytin Çalıştayı düzenlenmiştir.
Düzenlenen bu çalıştay'da konu uzmanları ve sektör çalışanları
arasında bilgi alış-verişi sağlama, yeni bilgileri ilgili kişi veya
kuruluşlara aktarma, sektörün sorunlarına çözüm sağlayacak yeni
politikaların belirlenmesi ve saptanan hedefler doğrultusunda yeni
araştırma programları oluşturarak yöre zeytinciliğin kalkınmasına
olanak sağlayacak bir dizi somut sonuçların elde edilmesi
beklenmektedir.
           Çalıştayın ilk bölümünde zeytin ve zeytinyağı ile ilgili
son gelişmelerin yer aldığı bir bilgilendirme paneli yapılacaktır.
Daha sonra çalıştay çalışmalarına başlanacak ve konular 3 ana grup
altında yapılacaktır. Her grup konu ile ilgili çalışmalar yapan
akademisyen, araştırıcı, resmi kurum, özel sektör temsilcileri ile
önder üreticilerden oluşacaktır. Yapılan çalışmaların sonunda elde
edilen sonuçlar çalıştay kitabı olarak hazırlanacak ve ilgili kişi ve
kurumlara dağıtımı sağlanacaktır.
           Zeytin ve zeytinyağı sektöründe çalışan veya konuya ilgi
duyan kişi, kurum veya kuruluşların
çalıştay'a katılımını beklemekteyiz.
           Saygılarımızla,
           Düzenleme kurulu Adına;
            Prof. Dr. Feyzi UĞUR
  Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
              Ziraat Fakültesi Dekanı

http://www.zeytincalistayi.org/ulasim.htm

UZZK BASIN BİLDİRİSİ

BASIN BİLDİRİSİ
(UZZK-İZMİR, 21 Nisan 2011)
DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI

          Kamuoyunun ve basınımızın bildiği gibi 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerin Aşılattırlması Hakkındaki Kanunumuz (kısaca Zeytincilik Kanunu), yaklaşık 10 yıldır başta maden kanunu değişikliği çerçevesinde olmak üzere birçok kez değiştirilmek üzere girişimde bulunulmuş, her defasında ülkemiz bütün zeytincileri ile kamuoyunun tepkileri ve milli iradenin kararı ile değişiklik girişimleri gerçekleştirilememiştir.
          Son olarak 26 Haziran 2010 tarihinde çıkarılan Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 5995 Sayılı Kanun ile zeytincilik kanunumuz değiştirilmek istenmiş, TBMM Genel Kurulundan bütün partilerin oy birliği ile yapılmak istenen değişiklik hükümleri çıkarılarak reddedilmiştir. Bu sonuncusuyla birlikte TBMM, 3573 Sayılı Zeytincilik Kanununda yapılmak istenen değişiklik girişimlerini 4 kez reddetmiştir.
          3573 Sayılı Zeytin Kanunumuz, anavatanı Anadolu olan zeytin ağacının korunması, gelişerek yaygınlaşması için dünyaya örnek nitelikteki yasamızdır. Zeytincilik Kanunu, dün olduğu gibi bu gün milyonlarca insanın yaşamını, milyarlarca lira katma değer üreten sayısız işletme ve kurumun çalışmalarını doğrudan etkileyen, düzenleyen, Ülkemiz tarımsal gelişmesi içindeki rolü ile de bütün ülke insanını ilgilendiren bir yasa niteliğindedir.
          Zeytincilik Yasamızın değiştirilme girişimleri ve önerileri, demokrasinin, ulusal iradenin temel kurumu olan yasama organı TBMM’nde her defasında oy birliği ile reddedilmişken, geçtiğimiz yılın son günlerinden itibaren  Madenci Lobilerin adeta taarruzuna uğrayan Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca Zeytincilik Kanunu Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak Zeytincilik Kanunu işlevsiz hale getirilmek istenmektedir. Yasa hükümlerine birçok yönden aykırılıklar taşıyan Yönetmelik değişiklik taslağına karşı son olarak 4 Şubat 2011 tarihinde Konseyimizce benzeri bir basın bildirisi ile kamuoyumuz ve ilgili kurum kuruluşlar bilgilendirilmiş, Böyle bir girişim gerçekleşmesi durumunda;
-     Demokrasinin temel kurumları yasama, yürütme, yargı erklerinin işlevi, demokrasinin temelini oluşturan güçler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırılmış olacağı,
-     Başta Anayasanın bütünü olmak üzere, özelde 45,56,90 madde hükümlerine doğrudan aykırı olduğu,
-     Yönetmelik, yasal düzenlemenin amir özelliğini ortadan kaldıran bir hukuksuzluk manzumesi olması düşünülmesi bile hukukun ihlali anlamında olduğu,
-     Tarım ve Köyişleri Bakanlığının temel görevi ülkemiz tarımsal üretiminin ve bu çerçevede zeytinciliğin geliştirlmesi, ülke insanın sağlıklı beslenmesi için önlem alınması ve planlamalar yapması gerekirken yürütmekle yükümlü olduğu Zeytincilik Yasasını, çıkarmak isteğinde olduğu Yönetmelikle işlevsiz kılma girişiminin  kabul edilemez olduğu,
-     Sayısız mahkeme kararı ile Zeytincilik Kanununa kaşı yapılan ihlaller mahkum edilmişken, hukukun arkasına dolaşma girişimleri hukuk devletine olan inanç ve bağlılığın  dumura uğratılması anlamına geleceği,
-     Zeytinin adalet ve barışın simgesi,. Dinginliği, sabrı, güngörmüşlüğü  de temsil ettiği, yıllardan beri yana bu dinginliği bıkmadan-usanmadan karmaşa ile ihlal edilmekle elde edilmek istenen amaç ve çıkarları, kamuoyunun yanı sıra zeytin ağaçlarımızca da bilindiği,
-     Zeytinliklerin ve Zeytincilerin yok edilmesi anlamına gelecek Zeytincilik Kanunu Yönetmeliğinin değiştirilmesinin gerçekleşmesi durumunda gelinen nokta, zeytinciliğimizin ve sözün bittiği yer olacağı bildirilirken,

VE DE….

-       Konseyimizce Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile ortak bir hedef doğrultusunda hareket edilerek, anavatanı Anadolu olan zeytini, gelecek altı yıl içinde öncelikle halihazırda dünya  beşinciliği konumundan İspanya’nın ardından ikinci sıraya taşımak, 21’nci yüzyılın nihai hedefi olarak da dünyada söz sahibi lider bir ülke olmasını sağlamak olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede Tarım ve Köy işleri Bakanlığımızca zeytincilik sektörü desteklenmiş, özellikle yeni dikim alanlarına yapılan fidan destekleri ile zeytin ağacı varlığımız son altı yılda yaklaşık %50 artarak 160 milyon adete yükselmiştir. Halihazırda 150 bin ton olan ortalama zeytinyağı üretimimiz 2015 de 700 bin ton olarak belirlenmiştir. Ayrıca Meclisimizde oy birliği  ve yüksek nitelikli konuşmalar ve zeytincilik hedefleri belirtilerek çıkarılan Uygun Bulma Kanunu aracığıyla Ülkemizin 20 Şubat 2010 tarihinden itibaren 12 yıllık bir ayrılıktan sonra Uluslararası Zeytin Konseyi (COI)’ ne yeniden üye olması da Yüce Meclisimizin iradesi ile ve zeytinciliğe verdiği önem çerçevesinde gerçekleşmiştir.
-      Bu hedef doğrultusunda zeytinciliğin sorunları ve yol haritası 2006 ve 2009 yıllarında iki kez TBMM Zeytincilik Araştırma Komisyonlarında ele alınmıştır. Bu Komisyonlar, tüm yörelerde kişi kurum ve kuruluşlarla görüşmüş, yurt içi ve yurt dışında zeytinliklerde, zeytin ve zeytinyağı işleme ve üretim ve sanayi tesislerinde incelemelerde bulunmuş, çalışmalar sonunda bilimsel niteliğe sahip yaklaşık 300’er sayfalık iki rapor hazırlanarak kitap haline getirilmiş ve güncelliğini korumaktadır. Bu raporlarda da görüleceği gibi milli irade Zeytincilik Kanunun ilgili amir hükümlerinin korunması yönünde gerçekleşmiştir.
-        Zeytincilik, Türkiye’ de yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağını, işlenen tarım alanlarının % 3,5’unu oluşturan bir sektördür.  Zeytin üretimi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıklı beslenmede, istihdam sağlanmasında ve diğer sanayi kollarına Pazar yaratmada, yüksek katma değeriyle doğrudan ve dolaylı yoldan 10 milyon kişinin geçimini sağlamada, tarımsal  ve sosyo ekonomik yönden ciddi bir önem taşımaktadır.
-        Son 2 yıllık ortalamaya göre, zeytinyağı üretimimiz 150 bin ton olup bu üretimin değeri yaklaşık 500 milyon dolardır. 2015 de bu değer yaklaşık 700 bin ton zeytinyağı için yaklaşık 3 milyar dolar olacaktır
-        Son 2 yıllık ortalamaya göre, sofralık zeytin üretimimiz yaklaşık 350 bin ton olup bu üretimin değeri yaklaşık 700 milyon dolardır. 2015 de bu değer yaklaşık 3,5 milyar dolardır.
-        Bu ekonomik getiriler birkaç yıl veya 15-20 yıllık bir süre ile sınırlı değildir. Zeytin ağacı Anadolu’ da altı bin yıldır insanoğlunun, geçim, beslenme, sağlık ve güzellik kaynağı olarak görevini sürdürmektedir. Dünya var oldukça da insanlığa ve çevreye hizmete devam edecektir. Bu yönüyle yer yüzünde hiçbir madenin getirisi zeytin ağacının toplam getirisi kadar olamaz.
-        Zeytin ağaçların ilki ve ölümsüzdür. Bütün dinlerin kutsal kitaplarında bahse konu edilen kutsal zeytin ağacının doğumu 6000 yıl önce anavatanı Anadolu gerçekleşmiştir. Tarihte zeytincilikle ilgili ilk kanunlar olan      Solon Kanunlarında zeytinliklerin düzenlenmesine ilişkin kararlar yer almış ve zeytin ağacını kesenlerin ölümle cezalandırılmasına karar verilmiştir. Üyelik yolunda çalışmalar içinde bulunduğumuz Avrupa Birliğinde ise zeytin ve zeytinyağı 136/66 EEC tüzüğü ile 1966 yılından itibaren başlayan ve AB toplam mevzuatının yaklaşık %3 üne tekabül eden ve 5000 sayfayı bulan tüzüklerle düzenlenmiştir. Buna göre zeytin üreticisi başta olmak üzere tüm sektör, zeytin ve zeytinyağı üretimi desteklenmiş, köyden kenti önlemek üzere daha az kayırılmış yöreler başta olmak üzere ilave destekler verilmiştir. Ayrıca Avrupa Birliğinde (EEC) 2019/93 sayılı Tüzük ile geleneksel zeytin sahalarında zeytinliklerin muhafaza edilmesi için yardım verilmektedir.  Dünyanın en büyük zeytin üreticisi olan İspanya’ da uçsuz bucaksız zeytinlikler hiçbir surette madencilik veya sanayi tehdidi altında değildir. Başta maden olmak üzere kimyasalların kısıtlanması ile zeytin ağacı yaban hayvanları özellikle tavşan ve keklikler için adeta doğal bir barınak haline dönüşmektedir.
-       AB Zeytin ve Zeytinyağı Mevzuatının tüm içeriği incelendiğinde ülkemizdeki zeytin ağacı sayımızın AB’ ye giriş sürecine kadar mümkün olan en üst sayıda arttırılmasının icap ettiği ulusal menfaatlerimiz açısından önemlidir. AB ulusal garantilenmiş miktara konu olan zeytinyağı miktarını ve bu oranda yardımlarını belirli sayıda ağaca ve bunlardan elde edilen ürüne vermektedir. Bu anlamda AB Üyeliğimiz gerçekleşinceye kadar geçen sürede mevcut ağaç sayımız ulusal garanti miktarı ve üretim yardımlarına esas tutarları oluşturacaktır. Dolayısıyla nedeni ne olursa olsun zeytin ağaçlarının kesilmesine, alanlarının daraltılmasına neden olabilecek bu tür teklifler ya da girişimler ne ulusal çıkarlarımız  ne de AB politikamız ile bağdaşmayacaktır.
-        Zeytincilik Kanunun 20 nci maddesinin 1nci fıkrasında “zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara 3 km mesafe”….. hususu gelişigüzel değil bilimsel gerekçelerle hazırlanmıştır. Zira, herdem yeşil bir bitki olan zeytinde fotosentez üniteleri olan yaprakların herhangi bir madde ile güneş ışığını geçirmeye engel film tabakası halinde kaplanması ile bitkinin fotosentez aktivitesinin azalması, vejetatif gelişmesi için kullanacağı bitki besin maddeleri üretimindeki azalış nedeni ile gelişmesinin gerileyeceği, ayrıca çiçeklenme döneminde polen tozunun tutunarak çimlenmesine yarayan özel sıvı ile nemli bulunan dişicik tepesinin dışarıdan herhangi bir su çekici madde ile kaplanması halinde polen tozunun çimlemeyeceği ve yumurtalığın döllenememesi sonucu meyve tutumu olmayacağı bilinmektedir. Ayrıca toz, duman gibi unsurların meteorolojik olaylarla ve hava akımıyla oldukça uzak mesafelere taşındığı da bilinmektedir. Örneğin, 2007/2008 üretim sezonunda Suriye üzerinden gelen tozlu ve sıcak hava akımının atmosferde değişimi ile havadan çamur şeklinde yağması ile Antakya, Kilis, Nizip vb gibi yöre zeytinlerinin çiçeklenme döneminde döllenmeyi olumsuz etkileyerek verimsiz bir yıl yaşanmasına neden olmuştur.  Bu duruma zaman zaman daha uzak ülkelerden (Sahra Çölü) kalkan toz bulutları da neden olabilmektedir. Bu örnekle madenlerin neden olacağı toz veya duman ile kirli atıkların rüzgarın ve yer altı sularının taşıma etkisi ile Km’ lerce taşınabileceği ve bu nedenle 3 km  sınırının keyfi olmayıp mesafenin daha da arttırılması gerektiği bilimsel olarak görülmektedir.
-        Zeytin dünyada ve ülkemizde stratejik bir üründür. Bu önemi de gün geçtikçe artmaktadır. Ülkemizde yaklaşık 10 milyon kişinin doğrudan ve dolaylı geçim kaynağıdır. Zeytincilik Yönetmeliğinde görüş istenen Kurumlardan; başta sektörün çatı kuruluşu niteliğinde UZZK olmak üzere hemen tamamı tarafından olumsuz görüş bildirilmişken değişiklik girişimindeki ısrar  manidardır.
-        Zeytincilik Yasası’nın 20. Maddesi yasanın omurgası niteliğindedir. Böylesi bir değişiklikte  yasa bütünüyle hükümsüz hale dönüştürülmek istenmektedir. Bu teklifin Madencilik Sektörü Başkanlar Konseyi Birliği tarafından verilen değişiklik talebi ile neredeyse bire bir örtüşmesi ve TBMM’ de milli irade tarafından oy birliği ile red edilmesine rağmen değiştirilmeksizin aynen getirilmesi sektörümüzce endişe verici olarak algılanmakta ve infial yaratmaktadır.
-        Bilindiği gibi, 1 Aralık 2009 tarihinde TBMM’ de “2005 Uluslararası Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Anlaşması’na Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair 5929 Sayılı Kanun” kabul edilmiştir. Genel Kurulda kanun ile ilgili yapılan görüşmelerde bütün siyasi parti sözcülerinin ülke ve dünya zeytinciliğinin artan önemine ve zeytinciliğimize dair yüksek nitelikli konuşmalar yaptığı tutanaklarla sabittir.
-        Türkiye zeytin ağacının genetik anavatanıdır, zeytinin tüm dünyaya yürüyüşünün başlangıç noktasını teşkil etmektedir ve zeytin bu anlamda dünya mirasıdır. Değişiklik, bu potansiyel ve değerin ortadan kaldırılması anlamına da gelecektir.
-        Ülkemiz son yıllarda, zeytincilik alanında ulusal ve uluslar arası arenada önemli büyüklüklere ulaşmıştır. Marka ülke hedefine hızla yürümektedir. Yurt içinde onlarca milyar büyüklüğü ile ifade edilecek ekonomik değerde yatırımlar yapılmıştır. Böylesi bir değişiklikle bu yatırımların kaynağı ortadan kaldırılmış olacaktır.
-        Bugüne kadar zeytincilik yasasında yapılmak istenen değişiklik girişimlerine, başta sektör olmak üzere bilim dünyası da karşı çıkmıştır. Zeytinci yörelerdeki bütün siyasi partiler, ortak bildiri ile Zeytincilik Yasasında değişiklik yapılmaması istemini TBMM’ne başvurusu ile bildirmiştir. İçinde bulunduğumuz günlerde zeytinci bölgeler ve Ülkemizin diğer yörelerinde yaşayan 100 bini aşkın kişinin imzalı dilekçesinin TBMM Başkanlığına verilmiş olması da bu konudaki toplumsal duyarlılığın en yakın örneğini göstermektedir. Denmiş ve bu girişimlerle Tarım ve Köyişleri Bakanınca başta olmak üzere böylesi bir yönetmeliğin çıkarılması yılbaşından buyana ertelenmiştir.

ANCAK….

MADENCİ LOBİLERİNCE, TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI ADETA ABLUKAYA ALINMIŞ DURUMDA,  ZEYTİNCİLİK YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN SÜREKLİ BASKI UYGULANMAKTA…

SON GÜNLERDE MADENCİ LOBİLERİ, TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINDA NEREDEYSE ÇADIR KURDULAR, ADETA MEKİK DOKUYORLAR. YAKLAŞAN SEÇİMLERE ODAKLANAN ÜLKEMİZDE BU YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ DE OLDU BİTTİYE GETİRİLMEK İSTENİYOR.

YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK TASLAĞI BİRÇOK YÖNDEN ZEYTİNCİLİK KANUNUA AYKIRILIK TAŞIDIĞI, BAŞTA KONSEYİMİZCE VE BİRÇOK KURUM VE KURULUŞÇA TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞINA DEFALARCA BİLDİRİLDİĞİ VE BAKANLIĞIN DA BU SAKINCALI DURUMUN FARKINDA OLDUĞU HALDE, MADENCİ LOBİLERİN,  YÖNETMELİK ÇIKARTILIP İPTAL EDİLİNCEYE KADAR Kİ SÜREDE ZEYTİN ALANLARINDA ELDE ETMEK İSTEDİKLERİNE ZEMİN HAZIRLANMA GİRİŞİMİ ÜRKÜTÜYOR. ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇER MANTIĞI İLE YÖNETMELİĞE SIĞINARAK ZEYTİNLİKLERİMİZDE TALANIN ÖNÜ AÇILMAK İSTENİYOR.

ZEYTİNCİLİK SEKTÖRÜ BU GELİŞMELERİ, ÖLÜMSÜZ ZEYTİN AĞACININ ASALETİ VE VAKUR DURUŞU İLE BUGÜNE KADAR SESSİZCE İZLEMEKLE YETİNDİ. ANCAK BİLİNMELİDİR Kİ BİNLERCE YILLIK KÜLTÜRÜN İZLERİNİ TAŞIYAN ZEYTİNCİLİK SEKTÖRÜ ZEYTİN AĞACININ KUTSALLIĞINA SAHİP OLARAK, GÜNLÜK ÇIKARLARA ALET EDİLEMEYECEK KADAR BÜYÜK İLAHİ BİR GÜCE SAHİPTİR.

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞIMIZ TÜM BU KONULARDA BİLGİLENDİRİLDİ, YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİĞİN SONUÇLARININ SEKTÖRDE İNFİAL YARATACAĞI BİLİDİRİLDİ. ZEYTİNCİLİKLE DOLAYLI VE DOĞRUDAN GEÇİMİNİ SAĞLAYAN 10 MİLYON KİŞİYE RAĞMEN MADENCİ LOBİLERİN BASKILARINA BOYUN EĞECEKSE, ZEYTİNCİLİK SEKTÖRÜNÜN AĞIRLIĞI DAYANILMAZ OLABİLECEKTİR. KURUMSAL VE TOPLUMSAL SORUMLULUK ANLAYIŞIYLA BAŞTA TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞIMIZ OLMAK ÜZERE, MİLLİ İRADEYE BU TARİHİ UYARIYI BİR KEZ DAHA YAPMAYI BORÇ BİLİYORUZ.
  
SONUÇ OLARAK, ÜLKEMİZ, ZEYTİNLİKLER VE ZEYTİNCİLERİMİZ AÇISINDAN SON DERECE ÖNEM TAŞIYAN MEVCUT ZEYTİNCİLİK YASASI YÖNETMELİĞİMİZİN DEĞİŞTİRİLMEKSİZİN MEVCUT HALİYLE BIRAKILMASI, SEKTÖRÜNÜN TAMAMININ ORTAK GÖRÜŞÜ OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA HATIRLATIR. İLGİLİLERİN OLASI BİR HATALI ADIMI DERHAL GERİ ÇEKMELERİNİ TALEP EDERİZ. SAYGILARIMIZLA…
           
                                                                                   UZZK Yönetim Kurulu Adına
                                                                                                   Dr. Mustafa TAN
                                                          Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı

Zeytin Yönetmeliğ​i Değişikliği İçin UZZK Basın Bildirisi

Sektörün Değerli Temsilcileri, Sevgili Uzun Yol Arkadaşları, Sözün bittiği yere gelinmiştir. Konseyimiz başta olmak tüm sektör temsilcilerince ayrı ayrı söz konusu talan Yönetmeliğinin iptali için dava açılacaktır. Bu sektörümüzün kurtuluş mücadelesidir. Unutulmamalı ki yönetmelikler Kanun üzerinde değildir.(21 Nisan 2011 tarihinde Yönetmelik değişikliğinin ilk provaları yapılmış ve birçok kurum ve kuruluşun, sektör temsilcilerinin tepkisi nedeniyle siyasi atmosferin de uygun olmayışı nedeniyle rafa kaldırılmıştı. Bununla ilgili basın bildirimiz bilgilenme bakımından ekte sunulmaktadır.
Dr. Mustafa Tan
UZZK Başkanı    

-Zeytinciliğin ıslahı yönetmeliğinde değişiklik-Zeytinlik sahaları içinde alternatif alan bulunmaması ve ÇED'e uygun olması,bitkilerin gelişimine zarar vermeyeceğinin belirlenmesi durumunda "madencilik,petrol ve doğal gaz arama ve işletme, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar" faaliyetlerinde bulunulabilecek-Müracaat sahibi, çevrede oluşabilecek ÇED raporu ile belirlenmiş zararları önleyecek tedbirleri almak koşulu ve dikim normlarına uygun, eşdeğer büyüklükte uygun görülecek alanda zeytin bahçesi tesis edecek.
Zeytinlik sahaları içinde alternatif alan bulunmaması ve Çevresel Etki Değerlendirme Raporu'na (ÇED) uygun olması, bitkilerin vegetatif ve generatif gelişimine zarar vermeyeceği Bakanlık araştırma enstitüleri veya üniversiteler tarafından belirlenmesi durumunda ilgili Bakanlıkça kamu kararı alınmış madencilik faaliyetleri petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar faaliyette bulunulabilecek.Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının "Zeytinciliğin Islahı, Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmelik'te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği" Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.Buna göre yönetmeliğe, "üretim faktörlerini kullanarak, bitkisel ve/veya hayvansal ürünlerin üretimi için tarımsal faaliyet yapan ve işletme içerisinde tarımsal ürünlerin üretimden sonra koruma ve/veya işlemesini yaparak mamul veya yarı mamul hale getirmeye yönelik ekonomik faaliyette bulunan 50 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden işletmeler" olarak ifade edilen "Küçük Ölçekli Tarımsal İşletme" tanımı eklendi."Zeytinlik Saha" tanımı da "orman sınırları dışında bulunan ve devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, antepfıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız çeşitleri veya şahıs arazisi olan tapuda bu şekilde kayıtlı sahalar ile orman sınırları dışında olup da 17 Ekim 1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli makilik ve fundalıklardan oluşan en az 25 dekarlık alan" olarak belirlendi.-Zeytinlik sahaları içinde yapılabilecek faaliyetler-Yönetmeliğe göre, zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytin ağaçlarının bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesis yapılamayacak ve işletilemeyecek. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın iznine bağlı olacak. Ancak alternatif alan bulunmaması ve Çevresel Etki Değerlendirme Raporu'na (ÇED) uygun olması, bitkilerin vegetatif ve generatif gelişimine zarar vermeyeceği Bakanlık araştırma enstitüleri veya üniversiteler tarafından belirlenmesi durumunda "jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, Bakanlıklarca kamu kararı alınmış plan ve yatırımlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri, ilgili Bakanlıkça kamu kararı alınmış madencilik faaliyetleri petrol ve doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar" için söz konusu faaliyetlerde bulunmak isteyenler, ilgili Bakanlıkların onaylı belgeleri ile mahallin en büyük mülki amirine başvuracak.Müracaat sahibi, çevrede oluşabilecek ÇED raporu ile belirlenmiş zararları önleyecek tedbirleri almak koşulu ve dikim normlarına uygun, eşdeğer büyüklükte il/ilçe müdürlüğünce uygun görülecek alanda zeytin bahçesi tesis edecek.Olumsuz cevap başvuru sahibine yazı ile tebliğ edilecek. İzin alınmaksızın yapılan faaliyetlerin yürütülmesi yetkililerce men edilerek, umumi hükümlere göre kanuni takibat yapılacak. Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan itirazlar Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanacak. Zeytin ve zeytin ürünlerinin işlenmesi, depolanması, depo ve işletmelerin özellikleri, sağlık şartları, işletmelerde kullanılan her türlü alet, ekipman ve kapların nitelikleri sofralık zeytin işletmelerinin kuruluşu ve işletmesinde 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile bu Kanun hükümleri uyarınca çıkarılacak yönetmelik ve diğer mevzuata göre Bakanlıkça belirlenen sağlık ve temizlik şartlarına uyulması zorunlu olacak.Yönetmelik, bugünden itibaren yürürlüğe girdi.
uzzk@uzzk.org 03 Nisan 2012

ZEYTİN KANUNUNDA YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ

3 Nisan 2012 SALI                          Resmî Gazete                              Sayı : 28253
                                               
                                                YÖNETMELİK
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

ZEYTİNCİLİĞİN ISLAHI, YABANİLERİNİN AŞILATTIRILMASINA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 3/4/1996 tarihli ve 22600 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Zeytinciliğin Islahı Yabanilerinin Aşılattırılmasına Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesine aşağıdaki tanımlar eklenmiştir.  “Küçük Ölçekli Tarımsal İşletme: Üretim faktörlerini kullanarak, bitkisel ve/veya hayvansal ürünlerin üretimi için tarımsal faaliyet yapan ve işletme içerisinde tarımsal ürünlerin üretimden sonra koruma ve/veya işlemesini yaparak mamul veya yarı mamul hale getirmeye yönelik ekonomik faaliyette bulunan elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden işletmeler,Zeytinlik Saha: Orman sınırları dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, antepfıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız çeşitleri veya şahıs arazisi olan tapuda bu şekilde kayıtlı sahalar ile orman sınırları dışında olup da 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli makilik ve fundalıklardan oluşan en az 25 dekarlık alan,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 23–  Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytin ağaçlarının bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyevi atık, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. Ancak; alternatif alan bulunmaması ve Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED)’na uygun olması, bitkilerin vegetatif ve generatif gelişimine zarar vermeyeceği Bakanlık araştırma enstitüleri veya üniversiteler tarafından  belirlenmesi durumunda;  a) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları,b) Bakanlıklarca kamu kararı alınmış plan ve yatırımlar, c) Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri,ç) İlgili Bakanlıkça kamu kararı alınmış madencilik faaliyetleri petrol ve doğal gaz arama ve işletme faaliyetleri,d) Savunmaya yönelik stratejik ihtiyaçlar,için, yukarıda belirtilen faaliyetlerde bulunmak isteyenler, ilgili Bakanlıkların onaylı belgeleri ile mahallin en büyük mülki amirine başvurur. Müracaat sahibi, çevrede oluşabilecek ÇED raporu ile belirlenmiş zararları önleyecek tedbirleri almak koşulu ve dikim normlarına uygun, eşdeğer büyüklükte il/ilçe müdürlüğünce uygun görülecek alanda zeytin bahçesi tesis eder.Olumsuz cevap başvuru sahibine yazı ile tebliğ edilir. İzin alınmaksızın yapılan faaliyetlerin yürütülmesi yetkililerce men edilerek, umumi hükümlere göre kanuni takibat yapılır.Bu madde kapsamında valiliklerce verilen kararlara yapılan itirazlar, Bakanlık tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 27 – Zeytin ve zeytin ürünlerinin işlenmesi, depolanması, depo ve işletmelerin özellikleri, sağlık şartları, işletmelerde kullanılan her türlü alet, ekipman ve kapların nitelikleri sofralık zeytin işletmelerinin kuruluşu ve işletmesinde 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu ile bu Kanun hükümleri uyarınca çıkarılacak yönetmelik ve diğer mevzuata göre Bakanlıkça belirlenen sağlık ve temizlik şartlarına uyulması zorunludur.”
MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı yürütür.

2 Nisan 2012 Pazartesi

ZEYTİN YAĞI

Bir aşk dizesi vardır zeytin tanesinde gizlenen
Her  bir dalında  binlerce yıllık  anılar taçlanır
Kıraç yamaçlarda çoğalır güz aşkları Ege’nin
Tanrı  katında  altınsarısı  Athena şahlanır
T. Ayhan ÇIKIN