24 Aralık 2015 Perşembe

MİLAS KAYMAKAMI GÜREL'İN, ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ DEĞERLENDİRMESİ VE TEŞEKKÜRÜ


Milas ve bölgesi,   yüz yıllardan beri insanlarının geçimlerini zeytincilikle sağladıkları bir bölgedir.  Milas, “memecik” zeytin türüne ve ülkemizin % 10 (9 milyon) ağaç potansiyeline sahip bulunmaktadır. Bu oran, Türkiye zeytin varlığı açısından önemli bir orandır. Ancak bölge tarımının gelişmesinde önemli bir sektör konumunda olması gereken zeytincilik sektörü, ilçede istenilen katma değeri yaratamadığı görülmektedir.

Ali Osman Menteşe gibi az sayıda zeytin ve zeytinyağı üreticileri kaliteli yağlar üretmişler,  Milas zeytinyağının uluslararası kataloglara girmesini, ulusal ve uluslararası yarışmalarda derece alması yönünde güzel başarılar sağlamışlardır. Bu üreticilerimizin sayısının çok az olması, kaliteli zeytinyağı üretiminde bilinçli üretici sayısını arttırmamız gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Ülkemizde giderek artan sağlık bilinci ve doğal gıdalara olan talep sebebiyle zeytin ve zeytinyağına olan talep de artmaktadır.



Oysa benim çocukluğumda memleketim olan Iğdır’da, zeytin bakkalda teneke kutularda satılır ve zeytin ancak eve misafir geldiğinde; sofraya konur, bunun dışında evde zeytin yenmez ve zeytinyağı kullanılmazdı. Yıllar içerisinde zeytin ve zeytinyağının yararlarını öğrendikçe, sağlıklı beslenmek adına şimdi yemeklerimizde zeytinyağı ve kahvaltılarımızda zeytin kullanıyoruz. İnsanın önceden sahip olduğu yemek alışkanlığını değiştirmesi zor oluyor, bu nedenle çocuklarımızı Ege mutfak kültürüne alıştırıyoruz.
            
“Milas Zeytin Hasat Şenliği” ni düzenlememizin temel amacı, Milas zeytin ve zeytinyağına hak ettiği değeri kazandırmak, zeytin fidanı dikiminden, zeytin hasadına kadar olan sürede doğru bildiğimiz yanlışları düzeltmek, “memecik” zeytin türünün ve soğuk sıkımın önemine vurgu yapmak, standartlara uygun üretim, depolama, ambalajlama, , tanıtım ve pazarlama konusunda iyileştirme çalışmalarını nasıl gerçekleştireceğimizi tartışmak için uygun platform yaratmaktır. Bu amaçla yola çıktığımız süreçte başarılı olduğumuzu düşünmekteyim.

Çünkü eskiden rafinerilik olarak değerlendirilen Milas zeytinyağı şu anda 1- 1.5 asidin üzerinde olmamakla birlikte, bu yılın yağ asit değerleri 0.8 ortalamaya çekildiği yapılan ölçümlerden anlaşılmaktadır. Artık dostlarımızın bizden soğuk sıkım Milas zeytinyağı istemeleri,  ilçemizde düzenli olarak verilen eğitimlerin ve düzenlenen şenliklerin, önemli ölçüde üretici bilinçlenmesi ve zeytinyağı kalitesi yarattığının bir kanıtı olmaktadır.


           
Şenlik, Kaymakamlık öncülüğünde; Milas Belediyesi, Milas Meslek Yüksekokulu, Milas Ticaret ve Sanayi Odası,  Ziraat Odası, Şoförler ve Otomobilciler Odası, TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Kooperatifi, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Turizm Bürosu,  Milas Süt Birliği, Zeytindostu Derneği ve Sınır Tanımayan Şefler - AREGALA Gastronomi Federasyonu’ndan oluşan bir komitenin çalışması sonucu ortaya çıkmıştır. Tüm bu kurumların uyum içerisinde  çalışması  ve birlikte hareket etmesi, bize başarılı sonuçlar elde ettiğimiz bir şenlik kazandırmıştır.

Temel görevimiz; tarih, kültür, tarım ve turizm potansiyeli yüksek olan ilçemizde iyi hizmetler vermek, potansiyeli doğrultusunda hak ettiği yerde olmasını sağlayabilmektir. İlçemizde kurumlararası birliktelik ve uyum olduğu sürece; bunu başaracağımıza inancım sonsuzdur.

Bu bağlamda emeğin, bolluğun, huzurun ve barışın simgesi olan zeytinimize ve  “2.Milas Zeytin Hasat Şenliği”mize özel ilgi göstererek bizlerle birlikte olduğunuz ve şenliğimize gazetenizdeki köşenizde yer verdiğinizden dolayı şahsınıza, şahsım ve Milas halkı adına teşekkür eder, saygılar sunarım.

 Fuat GÜREL
 Milas Kaymakamı
 Şenlik Düzenleme Komitesi Başkanı
 e-mail: milas@icisleri.gov.tr          




19 Aralık 2015 Cumartesi

MİLAS ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİ YAZISI

GECCE YAZARI DİLARA PEKEL YAZDI:

https://gecce.com/yazarlar/gecce-analiz/milas-zeytinde-dunya-markasi-olmaya-hazir

10 Kasım 2015 Salı

MİLAS 2. ZEYTİN HASAT ŞENLİĞİNE DOĞRU: 21-22 Kasım

BELEDİYE BAŞKANI MUHAMMET TOKAT’LA SÖYLEŞİ

Söyleşi      : Nevzat Çağlar Tüfekçi
Fotoğraflar: Güray Kırtay - Milas Belediyesi Özel Kalem





-         Milas önemli bir zeytincilik merkezi... Zeytin ve zeytinyağı Milas için önemli bir ekonomik değer. Milas’ın bu önemli potansiyeli hakkında düşüncelerinizi, değerlendirmelerinizi alabilir miyim?
-         Akıl ve bilim açısından baktığımızda, bir bölge, elindeki bütün olumlulukları, bütün artıları ve bütün avantajlarını önce iyi algılamak, sonra iyi değerlendirmekle yükümlüdür. Bu açıdan bölgemiz gerçekten Dünyanın çok önemli, çok müstesna bölgelerden bir tanesi. Burada çok önemli avantajlarımız var. Bu avantajların tam olarak kullanılıp-kullanılmadığı konusundaki tartışmalar ayrı bir konu. Ama zeytin Dünyada ender olarak değerlendirilebilecek ürünlerden bir tanesi. Çünkü Dünyanın her yerinde bulunabilen bir şey değil. Bizim bu yaşadığımız bölgeyi, bu anlamda, özel bir bölge olarak değerlendirmek daha doğru olur. Bunun kıymetini, bunun avantajını çok iyi bilmemiz lazım.





Zeytin ve zeytinyağı tüm insanlık tarihi boyunca, önemi hep kavranmış ve olumluluk üzerine sembolize edilmiştir. Bir kere insanlık için çok önemli bir bitki ve ürün. Bu ürünün sağlık-tıbbi-beslenme-ekonomik ve ticari yönü var. Bu özelliklerinin hepsi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, zeytinin çok önemli bir cevher olduğunu hepimiz biliyoruz. Ağaç olarak çok dayanıklı, uzun yıllar yaşayabilen bir tür. Hatta insandan beklentileri, insana verdiğinden çok az olan, yüzyıllar boyu barışın simgesi olarak kabul edilmiş bir bitki zeytin.
Bölgesel değer olarak baktığımızda, Türkiye’de zeytin ağacı sayısı ve zeytin piyasası bakımından en başlarda gelen bir bölgeyiz. Bunun ticari, ekonomik ve sosyal olarak mutlaka kullanılması ve ilçemiz yararına bir avantaja dönüştürülmesi gerekir. Bu anlamda, bir zeytin memleketinde yaşıyor olmak, zeytin memleketinin bir ferdi olmaktan dolayı kendimi çok mutlu ve şanslı hissediyorum. Zeytini daha iyi anlamak ve anlatmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Bu açıdan üzerimize düşen görevler neyse, onu da elimizden geldiği ölçüde yerine getirmeye çalışıyoruz.





-         Bir yerel yönetici olarak, Milas zeytinciliğinin içinde bulunduğu, karşı karşıya olduğu sorunlar nelerdir size göre?
-         Karşı karşıya bulunduğumuz en önemli sorun, zeytincilik faaliyetini çağın gerektirdiği bilimsellikten uzak ele almamızdır. Üretim teknikleri, zeytin ağaçlarının bakımı, korunması ve bunun piyasaya sunuluncaya kadarki geçirdiği evrelerde; geleneksel yöntemleri çağdaş yöntemlerle destekleme noktasında biraz sıkıntımız var. Bu açıdan, gittikçe ağaçlarımızı, verim gücümüzü kaybediyoruz. Öncelikle ele alınması gereken konunun bu olduğunu düşünüyorum. Halkalı leke hastalığına karşı Büyükşehir Belediyemizle başlattığımız mücadelenin, başka alanlarda başka şekillerde de sürdürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben birinci temel sorun olarak bunu görüyorum. İkincisi, tabi bir marka veya markalaşma sorunumuz var. Bunu sürekli konuşuyor, görüşüyoruz. Günümüzün kapitalist ve liberal politikaları çerçevesinde şansımız nedir, bunu tam olarak kestiremiyorum ama markalaşma konusunda tüm olanaklara ve ortama sahip olduğumuzu düşünüyorum. Biraz cesarete, biraz yatırım gücüne ihtiyacımız var.





-         Milas zeytinyağları son yıllarda kaliteyi yakaladı. Uluslararası alanda ödüller alıyor, kataloglara giriyor ama bir pazarlama sıkıntısı var. Bunu aşmak için ne yapmak gerekir?
-         Özellikle son dönemlerde, başta Ali Osman Menteşe olmak üzere ferdi bazı çabalar görüyoruz. Bu bireysel çabalar, şu aşamada bize sadece, zeytinimizin Dünyaya daha iyi anlatılmasını ve değerinin özellikle bizler tarafından daha iyi bilinmesini sağlıyor. Yani aslında var olan bir değeri, ifade etme kolaylığı sağlıyor ama bu yeterli mi, değil… Kaliteli üretimi yaygınlaştırma çalışması içinde olmadığımız sürece; o çabaları başka çalışmalarla desteklemediğimiz sürece; evet belki bu bilimsel değeri insanlara ifade etmiş olacağız ama hedeflediğimiz noktaya ulaşmamız biraz sıkıntılı olabilir… Osman Menteşe gibi üreticilerin çoğalması, bu bireysel çabaların genişletilmesi ve başka çalışmalarla desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü işimiz, o konuda çok zor değil. Bilimsel yöntemlerle hareket edildiğinde, yöremiz memecik zeytininden çıkan yağın nasıl bir cevher olduğunu bütün Dünya kabul etmiş durumda… Biz, var olan bir şeyi, insanlara sadece anlatmakla yükümlüyüz. Bölgemizde Ali Osman Menteşe’nin açtığı yoldan diğer üreticilerimizin de gitmesi gerektiğini düşünüyorum. İlçemizde kaliteli üretime önem verilmeli ve bilimsel yöntemler, zeytin üreticisinin rehberi olmalı… Bunu sağlamak zorundayız.





-         Ali Osman Menteşe, Milas zeytinciliğinde çığır açan, yenilikleri getiren ve uygulayan bir üretici… Zeytinyağında, Milas zeytinyağının makûs(kötü) talihini yenen bir isim. Yağları her yıl, Flos Olei isimli uluslararası katalogda yer alıyor ve yine uluslararası yarışmalarda ödüller kazanıyor. Ali Osman Menteşe için neler söylemek istersiniz?
-         Ali Osman Menteşe, bu alanda, toplumumuzun şu anda bulunduğu noktanın çok ilerisinde olan bir kişi… Bunu özellikle belirtmemiz lazım. O’nu bir öncü insan olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Ali Osman Menteşe ile görüştüğünüzde, ondaki hem o birikimi, hem kararlılığı ve hem de o titizliği anlıyorsunuz. O, bunu hissettiriyor, insanlara ve topluma… Zeytinciliğimize ve ilçe ekonomisine, önder olarak çok büyük katkısı var. Osman Bey’in, bu durumunu takdirle karşılıyoruz. Bence Ali Osman Menteşe’nin bu yarattığı ortam ve açtığı yolun, bölgemiz zeytinciliği açısından, daha iyi değerlendirilmesi ve kullanılması gerekiyor. Arkadan ona ayak uydurmaya çalışan yeni isimler, yeni atılımlar var ama bu daha da yaygınlaştığı zaman zeytinciliğimiz hızlı bir ilerleme kaydeder. Bizim, Ali Osman Menteşeleri çoğaltmamız lazım!..





-         Yağımız güzel diyoruz. Bir yanda Osman Menteşe gibi insanların çabalarıyla Milas zeytinyağının imajı yenilenmeye çalışılıyor. Diğer yanda ise bu güzel çabaların aksine, zeytinyağında tağşiş(zeytinyağına kanola yağı-çiçek yağı-pamuk yağı karıştırma) yapanlar var. Bu, Milas pazarında da oluyor. Belediye olarak, bu durumu önlemek için bir çalışmanız var mı?
-         Evet, var… Öncelikle, diğer alanlarda olduğu gibi zeytincilik ve tarımsal faaliyetlerde de bazı açmazlarımız, sıkıntılarımız var. Bizim gerçek anlamda kazanç ve kâr elde etmenin yöntemini ve usullerini tam olarak algılamamız lazım. Bu konuda etik sahibi olmalıyız. Kendi değerimize, kendi cevherimize başka yağlar karıştırarak sahtecilik yapmak, saf tüketicileri kandırmaya çalışmak, beş kuruşluk kâr edeyim diye sıvı altınımızı değersizleştirmek; bizim kendi ayağımıza kurşun sıkmak, kendimize ve geçimini bu işten sağlayan dürüst üreticilere ihanet etmekten başka bir şey değildir… Bu, Milas’a ve bölgemize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu, kaliteli bir madenin, kalitesini düşürerek, onu daha da değersiz maden haline getirmekten başka bir şey değildir. Bu nedenle biz, bu cevheri koruyup, bu cevherin nimetlerinden daha iyi yararlanmayı bilmeliyiz. Sektörde bulunan ve bu işten geçimini sağlayan herkesin dikkatinin çekilerek; bu güzel değere ihanet edilmemesi, bu değere kötülük yapılmamasının insanlara belletilmesi gerekiyor. Bütün çabalarımız bu yönde olmalı.
Biz de, belediye olarak elimizden geldiğince, denetimlerde ve bu amaçla yapılan tüm organizasyonlarda, yasaların bize tanıdığı yetki ve imkânları kullanmaya çalışıyoruz. Bu anlamda, Milas’ta, özellikle pazarımızda ve bölgemizde bu tür olumsuz satışları müdahale ederek önlemeye çalışıyoruz. Hatta şimdi buradan çağrı yapıyorum; bu konuda herhangi bir tespiti olan vatandaşımız varsa, bize mutlaka bunları bildirsin. Bu şekilde biz gözümüzden kaçanlara da müdahale etme olanağına sahip olabilelim. Bu değeri korumak adına, yasaların bize tanıdığı yetkiyi kullanmaktan da hiçbir zaman çekinmeyiz!





-         Zeytin Hasat Şenliği, ilçemizde, ilk defa geçen yıl düzenlenildi. Geçen yılki şenlik size göre amacına ulaştı mı?
-         Başlangıç olarak çok iyiydi. İlk olmasının bazı eksiklikleri mutlaka vardır. İlk etkinlikte yaşanılan eksikliklerin tespit edilerek, bir sonraki etkinliğin daha iyi geçmesini sağlamaktır, amacımız… Bu sene ikinci etkinliği yapacağız. Bu etkinliğinde eksikleri olacaktır mutlaka. Ama önemli olan, bir önceki eksikliklerin bir sonraki etkinlikte yaşanılmamasıdır. Bunu sağlamaya çalışıyoruz. Geçen yıl düzenlenen etkinliğin en önemli etkisi, zeytinyağı ve yemek ilişkisinin görsellerle çok iyi desteklenerek, Milas’ın ve kamuoyunun gündemine sokulabilmesiydi. Tadım eğitiminin yapılması da; önemli unsurlardan birisi. Bu sene, daha iyi bir organizasyon olacağını umuyoruz. Önümüzdeki yıllarda da, bunu geliştirerek devam ettireceğiz.



-         Bu yıl gıda-tarım ve hayvancılık fuarının yedincisi düzenlenecek. Geçen yıl zeytin hasat şenliği düzenlenildi. Bu tür etkinliklerin; Milas’ın sosyal-toplumsal ve ekonomik yaşamına katkıları nedir? Bu etkinliklerin üretici bilinçlenmesine katkısı nasıl oluyor?
-         İlk göreve geldiğimiz 2009 yılında, biz bölgemizin bu avantajlarının, topluma yansıtılması, ortaya çıkarılması ve tanıtılması için, görev alanımızda doğrudan bulunmasa bile, birçok girişimi hem organize etmek hem desteklemek bakımından; gayretli olacağımızı ifade etmiştik. Geçmişte bunu gösterdik. Ama Büyükşehir yasasından sonra, bunların bazıları artık bize görev haline geldi, artık.  İster bizim için görev olsun, ister olmasın, bu bölgenin tarımının ki zeytin bunun içinde en önemli konuma sahip. Bunların ele alınması, desteklenmesi, tanıtılması… Yani bunlar bizim çok önem verdiğimiz konular… Ben özellikle, Milas’taki fuar olgusunun, sadece tarımsal anlamda değil, sosyal ve toplumsal olarak da çok şeyi değiştirdiğini düşünüyorum. Türkiye’de ve Dünyada birçok fuarlara gittim. Bizim buradaki gibi, kucağında bebeğiyle, çoluğunu-çocuğunu koluna takıp, fuara gelen insan örneği bir başka yerde yok. Burada insanlar, bir karnavala gelir gibi, fuara geliyorlar. Bu da Milas’a özgü bir durum…



Fuar, zeytincilikte kendisini şöyle gösterdi. Zeytin hasat şenliğini de bu fuarın doğurduğuna inanıyorum. Zeytin hasat şenliğini, fuarın oluşturduğu iklim doğurdu. Fuarın, topluma en önemli yansıması, bana göre, makineleşme ve zeytincilik alanında oldu. Fuara gelen tüm araçların, hemen alıcı bulması; bunun yanında zeytin tarımına ilişkin olarak, küçüklü-büyüklü makinelere olan ilgi ve talep arttı. Zaten fuarda ilk olarak, zeytinle ilgili olan araç ve gereçler tükeniyor. Ben bu durumdan hoşnudum. Tarımcı bir ailenin çocuğu olarak, bu işlerin içinde bulunmaktan memnunum. Şunu hep söylüyorum. Hepimiz bir takımız ve herkes o takımda iyi oyun oynamaya çalışıyor. Biz de Milas belediyesi olarak, bu oyunda en iyi şekilde görevimizi yerine getirmenin uğraşı ve çabası içindeyiz.

Fuar oldu, zeytin hasat şenliği oldu. Bunların yarattığı ortam ve iklimle,  önümüzdeki dönemlerde yeni orijinal etkinlikler düşünmeliyiz. Benim hedefim hep odur, önümüzdeki dönemlerde, hangi etkinliği düşünüyorsak, onları uluslararası olarak düşünmek zorundayız artık...

-         Milas’ta fuar olgusu tuttu. Fuar şu anda geçici bir mekânda faaliyet gösteriyor. Fuar için kalıcı bir mekân, kendisini ihtiyaç olarak hissettiriyor. Bu konuda bir çalışmanız var mı?
-         Büyükşehir yasasıyla bu görev bizden Büyükşehir’e geçmiş durumda. İlçemizde bu anlamda ayrılmış bir fuar alanı var. Ama bununla ilgili gerekli yasal koşullar, tam oluşmuş değil. Nihai olarak önümüzdeki süreçte, Muğla’da mutlaka bir fuar alanı olması, bunun da Milas’ta olması konusunda, Büyükşehir belediyemizle ve diğer resmi kurum ve kuruluşlarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Bu amaçla, Muğla’da, GEKA’ya dönük olarak atılmış bir adım var. Ama bu, Büyükşehir yapılanmasından önce atılmış bir adımdı. Şu anda herkes, hemfikir ki; bu fuar, hem organizasyon olarak hem alan olarak, bunun en uygun ortamı Milas’ta oluşmuş durumda. Milas gerçekten erken davranıp, bir de bu işi tutturmuş durumda. Başka yerlerde, bu girişimi yapıp da, tutturamayanlar da var. Şunu net olarak söyleyebilirim. Bazı öncelikli altyapı çalışmaları çözümlendikten sonra, Milas’ta en kısa zamanda bir fuar alanı oluşturulmasıyla ilgili gündemimiz olacak. Önce halletmemiz gereken başka şeyler var… Bu sene, önceki yıllara göre, fuara çok talep var. Fuarın biraz daha genişletilmesi gerekecek.





-         Sabit bir fuar alanı olursa yıl 12 ay burada fuar etkinlikleri düzenlenebilir…
-         Tarım dışında bize sürekli fuar düzenleme talepleri geliyor, zaten... Öncelikle tarım fuarına sahip çıkmak, onu geliştirmek istiyoruz. Biz şu anda TARİŞ’e ait alanı kullanıyoruz. Zaman zaman TARİŞ de burayı kendi amaçları için kullanıyor. Bu nedenle o fuar taleplerine olumlu yanıt veremedik. Söylediğinizde haklısınız. Sabit bir fuar alanı olduktan sonra, değişik alanlarda, değişik sektörlerde, fuarlar organize etmememiz için hiçbir neden yok! Milas’ta bu olgu yerleşti, maya tuttu…



-         Milas zeytin ve zeytinyağında bir pazarlama sıkıntısı var. Bu sorunu kısmen de olsa aşabilmek için, Milas-Bodrum Karayolunun uygun bir yerinde, Bodrum’a giden tatilcilere de hitap etmek üzere, zeytin ve zeytinyağı ile ilgili bir alışveriş merkezi yaratılamaz mı? Örneğin bu konuda, Milas’ta, Şirince örneği bir mekân oluşturulamaz mı?
-         Yaratılabilir. Bu, Arasta’da da yaratılabilir. Şu anda Arasta’nın birinci etabı tamamlandı. Bodrum yolu üzerinde Süt Birliği ile birlikte kullandığımız o alan üzerinde bazı düşüncelerimiz var. Bunu çarşı içinde veya bir ulaşım yolu üzerinde, hem bir tanıtım aracı hem bir ticari unsur olarak mutlaka hayata geçirmemiz gerekiyor. Bu, gündemde. Bununla ilgili ön çalışmalar var, yapılıyor. Yakın zaman içinde de mutlaka böyle bir şeyi oluşturmayı amaçlıyoruz.





-         Zeytinyağımız, balımız, halımız var… Bu ürünler ise pazarda hak ettiği yerde olamıyor. Pazarlama sorunlarının aşılması için Belediye ile diğer kurumlar arasında nasıl bir işbirliği hayata geçirilebilir ve bu konuda ne gibi çözümler üretilebilir?
-         Bizim şu yaşadığımız bölgede herhangi bir alanda pazarlama sıkıntısı çekmememiz lazım. Havalimanımız var, denizyolumuz var, karayoluyla belli merkezlere ulaşım kolaylıklarımız var… Hem Anadolu’ya hem Avrupa’ya dönük bir konuma sahibiz. Yani pazarlama araçları olarak her imkâna sahip bulunuyoruz. Burada iki sorun var. Birisi, birlikte davranma, organize olabilme durumu. Birçok alanda sağlayabildiğimiz, birlikte hareket etme tavrını, maalesef bu alanda tam yapabildiğimizi söyleyemiyorum.  Ama mutlaka yapılmalı. İkinci eksikliğimiz ise, bizim ufku açık özel girişimciye de ihtiyacımız var. Buradaki avantajları, hayata ve topluma, Dünyaya yansıtabilecek girişimcilere ihtiyacımız var. Bir yandan kurumlar olarak bizler, diğer yandan da özel girişimci elele verirse, birlikte hareket edebilirse; bu konuda hareket yaratabileceğimizi, pazarlama sıkıntılarının aşılabileceğini düşünüyorum. Ben hep şunu söylüyorum: biz hepimiz bir takımız ve Kaymakam da bu takımın kaptanı. Ben bu çerçeve içinde oluşturulacak her organizasyonda, oluşumda, Milas Belediyesi olarak rolüme/görevime hazırım. Bu konuda hiçbir sıkıntı yok…




-         Son olarak eklemek ve söylemek istedikleriniz…
-         Teşekkür ediyorum. Ben, önce sizi de bu konuda kutluyorum. Ben burada, fuar bir iklim yarattı demiştim. Aslında bu iklimi yaratan sizin gibi özverili insanların çabaları...  Uzun dönemden bu yana hem Milas’ın sosyo-kültürel potansiyeliyle ilgili, hem tarımsal ve özellikle son dönemlerde zeytincilikle ilgili bu çabalarınızı elimizden geldiğince yakından izlemeye çalışıyoruz. Sizlere de bu anlamda teşekkür ediyorum. Bence Ali Osman Menteşelerin vardığı ulusal ve uluslararası ufuklar kadar, ulusal düzeyde siz de yazılarınızla bu işlerin öncülerisiniz. Şu andaki bu çabanız da, çok önemli… Önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan zeytin hasat şenliğimizin daha anlamlı ve daha içerikli olması, kamuoyunun ilgisini ve dikkatini bu şenliğe çekmek için bu çalışmayı(söyleşileri-YN) yapıyorsunuz. Teşekkür ediyoruz bu konuda. Sizlerin bu katkı ve çabalarınızla, daha çok zeytin hasat şenlikleri ve içi daha dolu dolu bu tür etkinlikler olacak. Bu vesileyle, bu imkânı, şenlikle ilgili konuşma fırsatı da verdiniz bize…
Özellikle, başta üreticiler olmak üzere, fabrika sahibinden tüccarına kadar bütün sektörü; bu zeytin hasat şenliğini sahiplenmeye ve destek vermeye çağırıyorum. Bizim halkımız bu tür organizasyonları, bu tip etkinlikleri sever… Önümüzdeki hafta iki gün boyunca, Milas’ta yapılacak, şehir merkezinde ya da değişik mekânlarda olsun, zeytin hasat şenliği ile ilgili yapılacak tüm etkinliklere halkımızı, vatandaşlarımızı davet ediyorum. Sahip çıkmaya çağırıyorum. Onlar sahip çıktıkça, bu organizasyonlar daha da gelişecek, daha fazla güçlenecek, daha fazla yerlere ulaşacak… Halkımız bu konuda duyarlıdır. Sizin aracılığınızla onları davet ediyor ve bekliyorum…




'Milas Zeytin Hasat Şenliği' İletişim:
Kaymakamlık: 0252 512 10 01
MİTSO        : 0252 512 11 18

16 Ekim 2015 Cuma

MİLAS VE YATAĞANLI ZEYTİNYAĞI ÜRETİCİLERİNİN, BÜYÜK BAŞARISI!


Her yıl İtalya'da yapılan ve dünyadan en kaliteli 500 zeytinyağının seçildiği FLOS Olei 2016 değerlendirmesi sonuçlandı. Bu yıl, geçen yıllara oranla bir hayli başarılı sonuç alındı.
Bölgemizden, Ali Osman Menteşe, Atilla Totoş(Turgut Anadolu Yatırım-Yatağan) ve Kairos Zeytinevi katalogda yer aldı.
Her üç üreticimizi kutluyorum. Onların bu büyük başarısının, bölgemizdeki diğer üreticilerimize de örnek olmasını diliyorum.
Bir zamanlar Milas zeytinyağına, ağız-burun kıvrılır, beğenilmez, rafinerilik olarak değerlendirilirdi. Şimdi ise uluslararası kataloglarda yer alıyor, uluslararası ödüller alıyor. Nereden nereye?
Herşey bilimsel üretim koşullarına uygun davranmakla oluyor demek ki... Ali Osman Menteşe bu çığırı açtı ve yolundan gidenler her geçen gün çoğalıyor...
www.alvegari.com olarak hepsini kutluyoruz.
İşte Sonuçlar:
90 Zetay [TR]
89 MENTESE Çiftliği, Sítare - Osman [TR]
89 Turgut Anadolu Yatirim [TR]
86 Yava [TR]
85 Laleli Zeytin ve Zeytinyağı İşletmesi [TR]
84 Kairos Zeytin Evi [TR]
83 Sankara Istanbul Biyoteknoloji [TR]
83 Zeytinseli Zeytincilik [TR]
81 Nar Doğal Ürünler [TR]
80 Genç Zeytin Bahçesi [TR]

Esperto Assaggiatore di Oli Vergine ed Extravergine di Oliva, Sommelier, opera nel mondo dell’enogastronomia e dell'olio extravergine di oliva.

ALVEGARİ.COM; YÖREMİZDEN EVİNİZE; SAĞLIKLI ÜRÜNLER...

Anadolu’nun güneybatı, Ege’nin güney kesiminde yer alan Milas’ın geniş coğrafyası içinde, çok çeşitli ürünler yetişmektedir.

Milas, bilinen beş bin yıllık tarihinde, çok sayıda uygarlığı yaşamış, Karya ve Menteşe Beyliği’ne başkentlik yapmıştır. Verimli toprakları üzerinde, her zaman canlı bir yaşam,  hareketli bir ticari faaliyet süre gelmiştir…

Mylasa’nın/Milas’ın bereketli toprakları üzerinde yaşam süren topluluklar, her zaman Milas’ın zengin doğasının ve verimli topraklarının kendilerine sunduğu doğal ve besleyici ürünlerinden güç almışlar, yaşamlarını sürdürmüşlerdir.

"Yöremizden evinize" sloganıyla, yöremizin doğal, kaliteli, sağlıklı ve lezzetli ürünleri bir tıkla evinizde ve sofralarınızda...



Ürünlerimizle tanışınız..

1 Ekim 2015 Perşembe

‘alvegari.com’ niçin kuruldu?

Anadolu’nun güneybatı, Ege’nin güney kesiminde yer alan Milas’ın geniş coğrafyası içinde, çok çeşitli ürünler yetişmektedir.
Milas, bilinen beş bin yıllık tarihinde, çok sayıda uygarlığı yaşamış, Karya ve Menteşe Beyliği’ne başkentlik yapmıştır. Verimli toprakları üzerinde, her zaman canlı bir yaşam,  hareketli bir ticari faaliyet süre gelmiştir…
Mylasa’nın/Milas’ın bereketli toprakları üzerinde yaşam süren topluluklar, her zaman Milas’ın zengin doğasının ve verimli topraklarının kendilerine sunduğu doğal ve besleyici ürünlerinden güç almışlar, yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
Milas bölgesinin en önemli besin maddesi ve geçim sağlayan ürünü; ‘zeytin’dir. Milas’ın memecik türü zeytinleri, hem sofralık olarak hem de zeytinyağı olarak insanların sağlıklı beslenmesini sağlayan en önemli gıda türleridir.
Milas ve Muğla’nın % 60’ı ormanlık alandır. Bölgenin hâkim bitki örtüsü olan çam ağaçlarının bulunduğu alanlara yerleştirilen kovanlardaki arıların meydana getirdiği  ‘çambalı’nın lezzetine doyum olmaz. Çiçekbalı da bölgenin önemli bal çeşididir.
Milas’ta el sanatları çok yaygındır. Bunların içinde en önemlisi halıcılıktır. ‘Milas Halıları’, dünyaca ünlüdür. Bozalan ve Karacahisar halı modelleri, en çok bilinenleridir.
Bölgemizin en önemli üretimi, geçmişi çok eskilere uzanan zeytinyağı sabunu üretimidir. Zeytinyağı sabunu, saça ve cilde iyi gelir. Besleyici özelliği vardır. Saçı ve cildi canlı tutar, parlak kılar.
Zeytin kolonyası ise, son yıllarda geliştirilen ve gittikçe beğeni kazanan bir üründür.   Zeytinyağlı sıvı sabun, zeytinyağı kremi, zeytinyağı şampuanı da; zeytinin yaşamımıza kattığı yeni ürünlerdir. Yöremiz üretimi olmasa da, zeytin ve zeytinyağı lehine bir ortam yaratmak için zeytinden elde edilen bu ürünler de, satıştaki ürünlerimiz arasında yer alacaktır.
İlerleyen süreçte, ‘alvegari’ markası adı altında yeni ürünler, tüketicilerimize sunulacaktır.
‘alvegari.com’, yöremizde yetişen sağlıklı ve doğal ürünlerin tüketicilere sunulması, bir nebze olsun yöremizdeki markalı ürünlerin pazarlanmasına katkıda bulunmak için faaliyete geçirilmiştir.
‘alvegari.com’, her zaman müşteri memnuniyetini kendisine ilke edinecek, bundan ödün vermeyecektir. ‘Yöremizden evinize’ sloganıyla, yöremizin kaliteli ve doğal ürünleri, tüketicilerle buluşturulacaktır!..

İletişim: alvealvegari@gmail.com

Nevzat Çağlar Tüfekçi
alvegari.com / Girişimci

30 Eylül 2015 Çarşamba

MİLAS ZEYTİNCİLİĞİ; NEREDEN NEREYE? -1-

Ülke genelinde 170 milyona yakın zeytin ağacı bulunmaktadır. Bunun 17 milyonu Muğla’dadır.  Muğla, Balıkesir ve Aydın’dan sonra 3. sıradadır. Milas, 8.550.000 meyve veren ve 250 bin meyve vermeyen zeytin ağacına sahiptir.  Milas zeytinlerinden, var yılında 100 bin ton tane zeytin elde edilmekte, bunun % 10’u sofralığa, geri kalanı yağlık zeytin olarak ayrılmaktadır.  Milas zeytinlerinden var yılında yaklaşık 16 bin ton zeytinyağı elde edilmektedir. Bu anlamda Milas, önemli bir zeytinyağı üretim merkezi durumundadır.

Milas zeytinleri, bugün olduğu gibi Karya döneminde halkın temel geçim kaynağıydı. İ.Ö. 3. Binlerde Sümerler, Batı Anadolululara, ‘Deniz kıyısındaki güneş bahçesinde yaşayan insanlar’ derlermiş. Firavunlar zamanında da Mısırlılar, Egeliler’e, ‘Denizin yüreğinde yaşayan nsanlar’ derlermiş. ‘Bereketli Hilal’ olarak adlandırılan Nil Deltası, Mezopotamya ve Anadolu’yu, özellikle Ege kıyılarını içine alan toprakları, tarih boyunca farklı kökenden onlarca kavim vatan seçmiş veya sahip olmaya çalışmıştır. Bunun nedeni ise topraklarının verimliliği, stratejik konumu ve güzel iklimidir. Rivayete göre, istilacı kavimler, Karya topraklarını ele geçirmek amacıyla, savaşçılıklarıyla ünlü Karlar’ın moralini bozmak için, önce zeytin ağaçlarını dibinden keserlermiş...

Milas bölgesi zeytin ve zeytinyağı açısından önemli bir alan olmasına rağmen, ta 2 binli yıllara kadar, zeytinyağı rafinerilik olarak değerlendirilmiş, hiçbir zaman sofralık zeytinyağı olarak nitelendirilmemiş. Oysa memecik zeytininden elde edilen zeytinyağları, bulundukları coğrafi ve iklim koşulları nedeniyle çok lezzetliydi. Lezzetli bir zeytinyağının, lezzetsiz hale gelmesinde, bu değerlendirmelerin yapılmasında haklı nedenler vardı. Üretici bilinçsizdi. Zeytin hasadının nasıl yapılacağını, ne kadarlık süre içinde zeytinin sıkıma girmesi gerektiğini bilmiyorlardı. Onlar, zeytin taneleri, kümelerde ve çuvalların içinde ne kadar çok beklerse, o kadar çok yağ elde edeceklerini düşünüyorlardı. Onlar, zeytin uzun süre beklerse, karasuyunu salar, geride sırf zeytinin yağı kalır diye biliyorlardı. Oysa bu çok yanlış bilgi sahibi olunmasıydı!

Milas zeytinciliğinin yazgısı, 1998 yılında Ali Osman Menteşe’nin baba topraklarına dönmesiyle, değişmeye başlar. Menteşe, babadan kalma zeytinliklerinde, bilimsel tarım uygulamalarına başlar. Budama, gübreleme, zeytin hastalıklarına karşı mücadele konularına önem verir. Bu konuda çevresini aydınlatır. Başlangıçta onun yaptıklarına kuşkuyla yaklaşanlar, daha sonra onlar da aynısını uygulamaya başlar…

Osman Menteşe, bilimsel zeytin hasadı ve zeytinyağı elde etme yöntemleriyle Milas’ın memecik zeytininin ve zeytinyağının adını, aldığı ödüllerle ülkeye ve dünyaya duyurdu. İtalya merkezli, dünyanın en iyi zeytinyağlarının yer aldığı, ‘Flos Olei’ dünya sızma zeytinyağları katalogunda her yıl yerini aldı. Orijinal ismi şöyle:”Flos-Olei 2013 A guida to the world of extra virgin olive oil.”  

2013 katalogunda 46 ülkeden, çeşitli markalardaki zeytinyağları yer alıyor. Bu katalogda, Türkiye’den puanlanmış olarak 11 markanın ismini görüyoruz ve bunların 3’ü “Memecik Zeytini”yle Milas-Bodrum yöresinden.  Bu katalogda yer alma başarısını gösteren yöremiz üreticileri ve markaları şöyle: Sitare-Osman Menteşe Çiftliği, Markası SOM; Zeynep-Cem Çelikkol, Markası Kairos Zeytinevi-Şenköy; Haluk-Selva İşmen, Markası Selia, Çömlekçi Köyü(Bodrum). Menteşe Som ve Kairos zeytinevi, 2014 katalogunda da yer aldı.


2015-2016 ÜRETİM SEZONUNDA ZEYTİNYAĞI ÜRETİMİ

'Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti'nin yaptığı çalışmalara göre, 2015-2016 sezonunda zeytin üretiminin 1.108.000 ton, zeytinyağı üretiminin ise 143.115 ton, zeytinyağında rekolte kaybının da yüzde 16 olacağı tahmin ediliyor... Konuyla ilgili Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın değerlendirme yazısını sizlerle paylaşmak istiyorum.
xxx
İZMİR - Zeytin ve zeytinyağı üretimi düşüyor. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) koordinatörlüğünde oluşturulan, “Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti”nin raporuna göre, 2015-2016 sezonunda zeytin üretiminin 1 milyon 108 bin ton, zeytinyağı üretiminin ise 143 bin 115 ton olması bekleniyor. Bu verilere göre zeytin üretiminde geçen yıla göre yüzde 5, zeytinyağında ise yaklaşık yüzde 16 düşüş olması bekleniyor. İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Bursa, Manisa, Aydın, Muğla, Adana, Antalya, Gaziantep, Hatay, Kilis, Mersin, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa illerinde ve rekolte tespit heyetlerince gidilemeyen ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl, İlçe Tarım Müdürlüklerinden alınan bilgilere göre diğer illerle birlikte ülke genelinde 167 milyon 847 bin 627 zeytin ağacı var. Ağaç başına ortalama 7,6 kilogram zeytin verimi bekleniyor. Bu, geçen yıla göre, ağaç başına 2 kilo, yani yüzde 21 verim düşüklüğü anlamına geliyor.
397 bin ton zeytin; sofralık
Rekolte tahminine göre, toplam zeytin dane üretimi, 1.108.188 ton olacak. Geçen yıla göre dane zeytin üretiminde 61.564 ton yani yüzde 5.2 azalma bekleniyor. Sofralık zeytin üretiminin geçen yıl olduğu gibi 397 bin ton seviyelerinde olması bekleniyor. Zeytinyağı üretimi ise, geçen yıla göre 26.885 ton yani yüzde 15,9 azalarak 143.115 ton olacağı tahmin ediliyor. 2015-2016 sezonunda tahmin edilen 1.108.188 ton dane zeytinin 397 bin tonu sofralık, kalanı zeytinyağı üretiminde değerlendirilecek.
Stokta 20 bin ton zeytinyağı var
Rekolte tahmin raporunda, 2014- 2015 iş yılında fiyatların sürekli yükseleceği beklentisi ile devreden zeytinyağı stokunun yaklaşık 20 bin ton seviyesinde olduğu belirtilerek: “Bu durumda, devreden stok ile birlikte 2015-2016 iş yılı toplam zeytinyağı miktarının 163 bin ton olduğu görülmektedir. Rekolte tahminleri mevsim başında yapıldığından; iklim koşullarındaki değişimlere bağlı olarak tahmin edilen rakamlarda sapmalar olabilmektedir. Yani üretilen zeytin, yağlığa ya da sofralığa kaymakta ve bu da üretilen ürün miktarlarını değiştirmektedir. Bu gerçekten hareketle, sezon başladıktan sonra da tahmin edilen zeytin ve zeytinyağının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği uzmanlarımızca kontrol edilecektir” bilgisine yer verildi.
Üretimde hedef dünya ikinciliği
Son 10 yılda bakanlığın destekleri ile dikilen ağaç sayısı sayesinde Türkiye’nin, İspanya’dan sonra dünyanın en büyük 2. ülke konumuna ulaştığı vurgulanan rekolte tahmin raporunda, şu bilgilere yer verildi: “Zeytincilik sektörü yeni dikilen fidanların meyve vermeye başlaması ile birlikte sürekli bir gelişim içine girmiş, ancak son üç yıldan beri yaşanan küresel ısınma ve olumsuz hava koşullarının etkisi ile bu gelişim, üretim rakamlarına yansıtılamamış. Ama 7-8 yıl önce olduğu gibi var ve yok yılları arasındaki makas da çok azalmıştır. Önümüzdeki yıllarda ağaç sayımıza göre rekoltemizde de çok artış olacağını ve üretim miktarı ile de hedef koyduğumuz dünya İkinciliğini yakalayacağımıza inanıyoruz.”

RAPORDA ÖNE ÇIKAN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ
►Sektörle ilgili istatistikî veriler güncel değildir. Rekolte tahmin çalışmaları uzmanların sadece tecrübeleri ve gözlemlerine dayanarak yapılmaktadır. Uzaktan algılama sistemleri kullanılarak, bir coğrafi bilgi sistemi ve güvenilir veri tabanı oluşturulmalıdır. Başta ağaç sayısı olmak üzere, sektördeki verilerin güncelleştirilmesi gerekmektedir.
►Yeni dikim alanlarına verilen yardımların geleneksel zeytin ağaçlarının gençleştirilmesine de verilmeli.
►Düzenli ve yüksek verimli, ihracata uygun zeytin çeşitleri tercih edilmeli ve “sert çekirdekli” meyveler ile karışık dikimler önlenmelidir.
►Stratejik bir ürün olması nedeniyle zeytinyağının prim sisteminin zeytinyağına değil ham dane zeytine 50 kuruş ya da zeytinyağına 1-1,5 lira seviyelerine çıkarılmalı.
►Zeytinde hastalık ve zararlılarla mücadelede yeni yaklaşım ve yöntemlerin geliştirilmesi geniş spektrumlu ilaç tüketiminin minimize edilmeli.
►Fidan üretiminde bölgesel adaptasyon önemli olup, coğrafi yöre ile özdeşleşmiş çeşitlerin kendi bölgelerine dikiminin teşvik edilmesi, bölgesel bir “Envanter Projesi” hazırlanarak kayıt dışı ağaçlar tespit edilerek, dikime uygun zeytin alanları süratle ağaçlandırılmalıdır.
►Bölgelerde bulunan “deliceler” aşılanmalı ve 300-400 metre rakımlı, bozuk orman arazilerinde “zeytinlik” tesisine izin verilmelidir.
►Ülkemizin yerli zeytin gen kaynaklarının korunması ve çeşitli yollarla fidan ithalat rejiminin engellenmesi…
►Zeytincilik sektöründe ürün ve üretim maliyetinin düşürülmesinde mutlak gerekli görülen ve zeytincilikte kullanılan girdilerden başta akaryakıt ve enerjinin ucuzlatılması, Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi.
►Ağaç başına verimliliğin Avrupa Birliği seviyesine yükseltilmesi için kamu destekli bir program ile bölgelere ve zeytin çeşitlerine göre uygun budama tiplerinin belirlenerek toplu ve tek tip budama uygulamaları yapılaması, yaşlı ağaçların kademeli olarak gençleştirmesi ve mekanik hasada uygun hale getirilmesi çalışmalarının desteklenmesi.
►Firesiz ve hızlı zeytin toplama için mekanik hasadın özendirilmesi ve yardımcı malzemelerin temini ve üretimini kolaylaştıracak önlemlerin alınması, zeytin hasat makineleri küçük ve orta üreticilerin alımını kolaylaştırmak üzere fiyatlarının kontrolden geçirilmesi, ayrıca gövde sarsıcı gibi büyük makinelerin da teşvik kapsamına alınması.
►Kalite kayıplarının önlenmesi için zeytinyağlarımızın, azot korumalı paslanmaz çelik tanklarda depolanabilmesinin desteklenmesi, bu kapsamda lisanslı depoculuğun teşvik edilmesi, “modern laboratuar”ların kurulması böylece her yıl iç piyasa ve ihracata uygun, kaliteli ve düzenli bir zeytinyağı arzının sağlanması.
►Avrupa Birliği’nde olduğu gibi piyasayı regüle edici(düzenleyici)  fiyat ve destek modellerinin uygulanması.
►Zeytinyağının önde gelen sorunlarından, taklit ve tağşişle mücadelede kamu denetimleri etkin hale getirilmeli.
Rekolte tespitinde hangi kurumlar yer aldı?

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin koordinasyonunda; Bornova Zeytincilik Araştırma Enstitüsü, Edremit Zeytincilik Üretme İstasyonu, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği, Marmara Birlik, Güneydoğu Birlik, Doğu Akdeniz Birliği, Ege Zeytin-Zeytinyağı İhracatçılar Birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İzmir Ticaret Borsası, İzmir Ticaret Odası, Aydın Ticaret Borsası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye İstatistik Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Kontuvarı TAŞ, Ana Gıda AŞ ve Ant Gıda.