6 Kasım 2013 Çarşamba

MİLAS VE ZEYTİN


Milas’ın ekonomik değerleri içinde zeytin, en başta gelir. Ülke genelindeki 162 milyon zeytin ağacının, 8.5 milyonu Milas’ta. Milas’ın zeytin türü, memecik. Elimizde böyle önemli bir potansiyel varken, biz zeytinciliğimizin gelişmesi ve pazarlanması için bugüne kadar etkin bir çaba içinde olduk mu; Hayır!

Milas’tan sonra zeytinciliğe başlayanlar, Milas’ı geçti. Örnek; Akhisar. Akhisar geçmişte bir tütün merkeziydi. Tütün kısıtlanınca, zeytine yöneldiler. 1985’te 1.850.000 olan zeytin ağacı sayısını, bugün 12 milyona çıkardılar. Şimdi ‘Zeytincilik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ kurmaya çalışıyorlar. Bu sene 5. Zeytin Hasat Şenliğini yaptılar. Orada bu işler; Belediye, Kaymakamlık, Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat Odası elele vererek başarılmış. Akhisar’ın yıllık yeşil zeytin ihracatı 9, siyah zeytin ihracatı 1.7 ve zeytinyağı ihracatı da 6.5 milyon dolar. Zeytinden elde edilen toplam yıllık gelir, 300 milyon lira.

Yakın geçmişe kadar dökme/rafinerilik olarak bilinen Milas zeytinyağları, bugün kendi markalarını yarattı. Milaslı zeytin üreticileri, hasat koşullarına dikkat ederek ve zamanında sıkım yaptırarak; kaliteli yağlar elde etmeye başladılar. Milas’ta zeytinyağındaki en büyük sıkıntı; pazarlama konusu!

Bir zeytin diyarı olmasına rağmen, Milas’ta hiçbir zaman, bir “Zeytin Hasat Şenliği” gerçekleştirilemedi. Bugün ülkemizin birçok yerinde, bu şenlikler gerçekleştiriliyor. Örneğin Akhisar 5’incisini, Ayvalık 9’uncusunu yaptı. Balıkesir Edremit-Güre-Gömeç, Altınözü(Hatay) ve Mut(Mersin) gibi birçok yerde bu şenlikler organize ediliyor.

Bazı firmalar, Ayvalık ve Edremit gibi yerlere, 2-3 günlük ‘Zeytin Hasat Turları’ düzenliyor. Tura katılanlar; zeytin bahçesinde hasat yapıyor, yağhanede sıkımı izliyor, zeytincilik ve tadım hakkında bilgiler alıyor, zeytinyağı müzesini geziyor, zeytinyağlı yemeklerden yiyor. Bu turlar, bölgede canlılık yaratıyor.

Milas zeytinyağlarının coğrafi işaretlemesi bile bugüne kadar yaptırılamadı. Neyse ki, yeni MİTSO yönetimi, bu eksiği gidermeye çalışıyor. Milas’tan götürülen araç-gereçlerle başka yerlerde, ‘zeytin ve zeytinyağı müzeleri’ kuruluyor. Milas’ta ise bu, yapılamıyor.

Milas’ın bu yerlerden ne eksiği var da, bu hasat turları ve şenlikler Milas’ta olmuyor, zeytincilik müzesi kurulamıyor? Milas’ta eksik olan şu; bir araya gelememe, güçbirliği yapamama, anlık ve günlük düşünme, günü kurtarma anlayışı ve en önemlisi kurumsal önderliğin olmayışı.

Milas zeytinciliğinin gelişebilmesi ve pazarlama sorunlarının aşılabilmesi için mutlaka kurumsal önderlik gerekli. Bu konuda Belediye ve Kaymakamlığın birlikte hareket etmesi çok önemli. Kentsel ekonomik değerlerin, kazanca ve toplumsal refaha dönüştürülebilmesi için, yeni dönemde, ‘kent ekonomisi’nden sorumlu bir Belediye Başkan yardımcısı olmalı; bu birim ‘Kent AR-GE’ çalışmalarını organize etmeli, kentin potansiyelleri doğrultusunda(tarım, turizm vb.) projelerin üretilmesini sağlamalıdır.

Belediye olarak, potansiyelleri doğrultusunda bir kentin geleceğini planlamak ta çok önemli. Bugün Milas’ın, buna çok fazla ihtiyacı var. Çünkü potansiyelleri, Milas’ı aşıyor.

***

KUTLAMA

 Her yıl olduğu gibi yine ‘Menteşe SOM”, İtalya merkezli ‘Flos Olei 2014’ uluslararası zeytinyağı katalogunda yer aldı. Bu başarısıyla Osman Menteşe, Milas zeytinyağını dünyaya tanıttı, puanlamada iki yıl üst üste Kuzey Ege zeytinyağlarını geride bırakarak, Güneybatı Ege’nin sesi oldu. Bu katalogda yer alan Milaslı ikinci marka, ‘Kairos Zeytinevi’.Her iki marka sahibini kutluyorum.

 

Nevzat Çağlar Tüfekçi


www.milasbilgi.com