Milas’ın ekonomik değerleri içinde zeytin, en başta gelir.
Ülke genelindeki 162 milyon zeytin ağacının, 8.5 milyonu Milas’ta. Milas’ın
zeytin türü, memecik. Elimizde böyle önemli bir potansiyel varken, biz
zeytinciliğimizin gelişmesi ve pazarlanması için bugüne kadar etkin bir çaba
içinde olduk mu; Hayır!
Milas’tan sonra zeytinciliğe başlayanlar, Milas’ı
geçti. Örnek; Akhisar. Akhisar geçmişte bir tütün merkeziydi. Tütün
kısıtlanınca, zeytine yöneldiler. 1985’te 1.850.000 olan zeytin ağacı sayısını,
bugün 12 milyona çıkardılar. Şimdi ‘Zeytincilik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’
kurmaya çalışıyorlar. Bu sene 5. Zeytin Hasat Şenliğini yaptılar. Orada bu
işler; Belediye, Kaymakamlık, Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat
Odası elele vererek başarılmış. Akhisar’ın yıllık yeşil zeytin ihracatı 9,
siyah zeytin ihracatı 1.7 ve zeytinyağı ihracatı da 6.5 milyon dolar. Zeytinden
elde edilen toplam yıllık gelir, 300 milyon lira.
Yakın geçmişe kadar dökme/rafinerilik olarak bilinen
Milas zeytinyağları, bugün kendi markalarını yarattı. Milaslı zeytin üreticileri,
hasat koşullarına dikkat ederek ve zamanında sıkım yaptırarak; kaliteli yağlar
elde etmeye başladılar. Milas’ta zeytinyağındaki en büyük sıkıntı; pazarlama konusu!
Bir zeytin diyarı olmasına rağmen, Milas’ta hiçbir
zaman, bir “Zeytin Hasat Şenliği” gerçekleştirilemedi. Bugün ülkemizin birçok
yerinde, bu şenlikler gerçekleştiriliyor. Örneğin Akhisar 5’incisini, Ayvalık 9’uncusunu
yaptı. Balıkesir Edremit-Güre-Gömeç, Altınözü(Hatay) ve Mut(Mersin) gibi birçok
yerde bu şenlikler organize ediliyor.
Bazı firmalar, Ayvalık ve Edremit gibi yerlere, 2-3
günlük ‘Zeytin Hasat Turları’ düzenliyor. Tura katılanlar; zeytin bahçesinde
hasat yapıyor, yağhanede sıkımı izliyor, zeytincilik ve tadım hakkında bilgiler
alıyor, zeytinyağı müzesini geziyor, zeytinyağlı yemeklerden yiyor. Bu turlar,
bölgede canlılık yaratıyor.
Milas zeytinyağlarının coğrafi işaretlemesi bile bugüne
kadar yaptırılamadı. Neyse ki, yeni MİTSO yönetimi, bu eksiği gidermeye
çalışıyor. Milas’tan götürülen araç-gereçlerle başka yerlerde, ‘zeytin ve
zeytinyağı müzeleri’ kuruluyor. Milas’ta ise bu, yapılamıyor.
Milas’ın bu yerlerden ne eksiği var da, bu hasat turları
ve şenlikler Milas’ta olmuyor, zeytincilik müzesi kurulamıyor? Milas’ta eksik
olan şu; bir araya gelememe, güçbirliği yapamama, anlık ve günlük düşünme, günü
kurtarma anlayışı ve en önemlisi kurumsal önderliğin olmayışı.
Milas zeytinciliğinin gelişebilmesi ve pazarlama
sorunlarının aşılabilmesi için mutlaka kurumsal önderlik gerekli. Bu konuda Belediye
ve Kaymakamlığın birlikte hareket etmesi çok önemli. Kentsel ekonomik
değerlerin, kazanca ve toplumsal refaha dönüştürülebilmesi için, yeni dönemde, ‘kent
ekonomisi’nden sorumlu bir Belediye Başkan yardımcısı olmalı; bu birim ‘Kent AR-GE’
çalışmalarını organize etmeli, kentin potansiyelleri doğrultusunda(tarım,
turizm vb.) projelerin üretilmesini sağlamalıdır.
Belediye olarak, potansiyelleri doğrultusunda bir kentin
geleceğini planlamak ta çok önemli. Bugün Milas’ın, buna çok fazla ihtiyacı var.
Çünkü potansiyelleri, Milas’ı aşıyor.
***
KUTLAMA
Her yıl olduğu gibi yine ‘Menteşe SOM”, İtalya
merkezli ‘Flos Olei 2014’ uluslararası zeytinyağı katalogunda yer aldı. Bu
başarısıyla Osman Menteşe, Milas zeytinyağını dünyaya tanıttı, puanlamada iki
yıl üst üste Kuzey Ege zeytinyağlarını geride bırakarak, Güneybatı Ege’nin sesi
oldu. Bu katalogda yer alan Milaslı ikinci marka, ‘Kairos Zeytinevi’.Her iki
marka sahibini kutluyorum.
Nevzat Çağlar Tüfekçi
www.milasbilgi.com