Bilon Özyiğit
Güroyman, ömrünü Türkiye’de zeytin yetiştiriciliğine vakfetmiş Muhip Özyiğit’in
kızı. Babasının zeytine olan aşkını çok sonraları keşfetmiş. Babasının
arşivlerindeki belgelere göz gezdirince, Türkiye Cumhuriyet’i sınırları içinde
zeytinciliğin nüvelerini verdiği döneme ait ilk zirâi etüt sonuçlarıyla
karşılaşmış. Zeytin sevdalısı Özyiğit’in miras bıraktığı tarihi belgeler, kızı
tarafından “Bir Vatandaşın Zeytin Mücadelesi” adıyla kitaplaştırıldı.
Muhip Özyiğit, Midilli
eşrafından zeytin üretimi ile uğraşan bir aileye mensup. Ailesi aynı zamanda
civarın entelektüel kişileri ile yakın ilişki içinde. İleride Tariş’in
kurulmasında emekler sarf edecek zeytin sevdalısı genç, buradaki cevheri keşif
eder. Üniversite tahsili için Belçika’nın Liège kentine gider fakat Birinci
Dünya Harbi patlayınca yurda geri döner. Her ne kadar, iktisat eğitimi alsa da
Fransızca, Almanca bildiğinden ve kimya diploması olmasından ötürü,
Bakırköy’deki baruthanede görev verilir.
Muhip Özyiğit, Alman
kimyagerler ile burada deneyler yapar. Savaş tamama erince, tekrar Belçika’ya
döner ve dünya zeytincilik sektörü üzerine etraflı bir tez hazırlar. Bu sırada
ülkede Cumhuriyet kurulmuştur. 1924 senesinde Türkiye ile Yunanistan arasında
mübâdele olunca, Özyiğit ailesi Ayvalık’a göç eder. Biga maden şirketiyle bir
buçuk sene kömür madeni çıkarır ve sonra Ayvalık Belediye Reisi olur. Yoksulluğun
diz boyu olduğu o devirde, memlekete çok fayda getirecek bir cevher keşfeder.
Çevredeki zeytinyağı potansiyelini görür, civarın kalkınmasını sağlayacak bir
teşkilatın gerektiğini Ankara’ya bildirir. TARİŞ’in kurulmasında büyük emek
sarf eder. İşte, Bilon Özyiğit Güroyman’ın hazırladığı bu kitap, bu özveriyi
gösteren rapor ve yazışmaları içeriyor.
‘Bu fedakarlık bilinmiyor’
Zor zamanlardır. Muhip
Özyiğit, özellikle gençlere hususi ilgi göstererek, arkadaşları ile bir cemiyet
kurar. Bu zeytin hareketine gönül verenler arasında Özkul Akın, Faruk Kantarcı,
Toğan Cömert, İsmet Kaptan, Teoman Madra ve Süleyman Aksu vardır. Bir
müstahsiller cemiyeti kurulur.
Bilon Özyiğit
Güroyman, bu dönemin gençler tarafından özenle araştırılması gerektiğinin
altını çiziyor ve kitabın fikrinin oluşma hikayesini anlatıyor. “Ayvalık’ta
belediye reislerinin isimlerini birer sokağa veriyorlardı. Babamın ismini de
kuytu köşeye bir sokağa verdiler. Çok yadırgadım ve hemen belediyeye bir istida
yazdım. Ayvalık için bu kadar emeği geçmiş birine bu revâ değil, eğer bir isim
verilecekse, reisliği sırasında bizzat kendi emeğiyle kuruduğu çam ormanına
verilsin dedim.” diyor. Sonunda Ayvalık belediyesi, ilçenin en uzun caddesine
Muhip Özyiğit ismini vermiş. Fakat Güroyman, “Biraz düşününce, babamın ve
yaptığı hizmetlerin bilinmediğini fark ettim.” diyerek geride bırakılacak bir
eserin gerektiğini anlar. Sonrasında başka bir proje, kitap fikrini gerçek
hayata taşır. Bir belgesel için kendisinden mülakat istenen Güroyman, babasının
eski defterlerini fark eder. Babasının dosyaları arasında elle çizilen
haritalar, Osmanlıca notlar, uluslararası zeytin cemiyeti ile yazışmalar,
Zeytin adlı dergi ve daha nice evrak saklıdır.
Ayvalık’ta zeytin
üzerine doktora yapan Suzan Kantarcı, bu mektupları yayınlamasını teklif
edince, Güroyman da kızları ve torunlarının yardımıyla kitabı kaleme alır.
Kitaptaki belgelerin
büyük bir kısmı Muhip Özyiğit’in devlet büyüklerine yazdığı mektuplardan
oluşuyor. En eski mektup 1931 yılına ait ve başvekil İsmet İnönü’ye yazmış.
Diğer alıcılar arasında Uluslararası Zeytin Üreticileri Birliği, Ziraat
Bakanları, İstatistik Kurumu, Tunus Zeytin Yağı Ofisi, Milli Birlik Komitesi
bulunuyor. Kendini bir dönem sonra tamamıyla zeytinciliğe hasreden Özyiğit,
zamanı gelir hayal kırıklığına da uğrar. Politikacılar hakkındaki sitemini
Bilon Özyiğit Güroyman şöyle dile getiriyor. “60’lı yılların sonunda bir gün
bana şu cümleleri söylediğini hatırlıyorum. Bu memlekete neden sahip
çıkmıyorlar, bugün konuştuğum 26. bakan. Hâlâ zeytincilik sayesinde memleketin
ne kadar çok kazanabileceğini anlatamıyorum.” Demirel’e olan sitemi ise dikkat
çekici. Sayın Demirel denilerek övgü tabirleri ile yapılan başlangıçtan sonra,
verip veriştiriyor Muhip Özyiğit. Başbakanın bir araba fabrikasının kapanmaması
için komisyonlar, ekonomik kurullar ve bakanlar kurulunu toplarken, bu çabanın
niçin zeytinyağı için gösterilmediğini dile getiriyor. Hesap soruyor adeta.
Zaman Pazar-1.12.2013