1 Mart 2016 Salı

MENTEŞE’DEN MİLOR’A; İTALYAN YAĞI HAYRANLIĞI ELEŞTİRİSİ!

Milaslı zeytin üreticisi Ali Osman Menteşe, Hürriyet Gurme yazarı Vedat Milor’un 28 Şubat 2016 tarihli yazısına da tepki göstererek onu İtalyan yağlarının savunuculuğunu yapmakla eleştirdi. Menteşe, Milor’a, eksik bilgilerle yazdığını dile getirerek şunları söyledi: “İtalya, dünyanın en büyük zeytinyağı İthalatçısı ve pazarlamacısı ülkedir. Kim bilir; sizin hayranı olduğunuz Puglia, Toskano, Abruzzo yağlarının içinde Türk zeytinyağı da vardır!!! Dikkatli olmanızda fayda var!!!” 
Menteşe ayrıca Milor’a şu çağrıyı yaptı: “Ve diyorum ki, Türk zeytinyağlarına karşı bu kadar önyargılı olmayınız, ülkemizde yabancı zeytinyağlarının savunuculuğunu yapmayınız! Kendi ülke değerlerinize sahip çıkınız!..”


Milas zeytin ve zeytinyağı üreticisi Menteşe’nin Milor’un 28 Şubat tarihli yazısına verdiği yanıt şöyle:

“Sayın Vedat Milor - Gurme,        
                                                                              
2016 - Şubat ayı içersinde her hafta, Hürriyet Gazetesi hafta sonu eki Pazar’da, zeytinyağı ile ilgili şuradan buradan duyduğunuz doğru-yanlış, eksik bilgilerle bir dizi yazı yayınladınız. Bu yazılardan birine oldukça kapsamlı bir yanıt verdim, ancak siz okurların değerlendirmelerine pek kulak asmadığınız için cevap verme nezaketini gösterme gereği duymadınız! Yani okur duyarlılığına önem vermediniz…
Seri yazılarınızda önce, Türk zeytinyağının kaliteli zeytinyağı(sızma) çıkmadığını, çoğunlukla rafinaj kalitesinde yağ elde edildiğini, bundan da rivyera zeytinyağı üretildiğini yazdınız.  Rivyera yağının da, “ağır” bir yağ olduğunu belirttiniz. Sonra Türkiye’de zeytinyağından anlayan uzman sayısının bir elin parmağını geçmez şeklinde bir iddia ortaya attınız ve en sonunda da kendi sorduğunuz sorulara, kendiniz cevapladınız…

Aslında, “Perşembe’nin gelişi, Çarşamba’dan bellidir” özdeyişine uygun olarak, yazılarınızın amacı belliydi; “Türkiye’de kaliteli zeytinyağı, belli bir yörenin dışında üretilmez; zeytinyağından anlayan da yoktur,  üretilen yağlar da rafinaj kalitesindedir.”

Amacınızı, 28 Şubat 2016 tarihli yazınızda ortaya koydunuz…

Ne diyorsunuz yazınızda; “Zeytinyağı yemek uyumu diye bir şey var mı?”
Yanıtınız: “Var tabii ama bu konu üzerine çok şey söylemek faydalı değil çünkü bizdeki zeytinyağları dünya ölçütlerine göre genelde hafif veya orta seviye meyvemsi. Dünyada yarışmalar üç kategoride yapılıyor: Hafif, orta, yoğun meyveli. Hafif meyvemsi zeytinyağları tüm kızartmalar ve zeytinyağlı sebze yemekleri, hatta tatlılar için çok uygun. Çiğ balıklar için de. Salata için ben orta ya da yoğun meyveli bir Toskana veya İspanyol yağını tercih ediyorum. Etin, örneğin bir dana bifteğin üzerine serpiştirmek için de bir Toskana veya daha da yoğun Artizanal bir Puglia veya yukarıda bahsettiğim tip Abruzzo olağanüstü. Benim en sevdiğim bu kalite bulduğum zaman ekşi maya ekmek batırıp yemek.”


Yukarıdaki ifadelerinizden anladığımıza göre; yakında İtalyan yağlarının ülkemizdeki pazarlama - satış sorumluluğunu üstlenirseniz, hiç şaşırmayacağız!..
Size hatırlatmakta yarar var. Yazılarınızda, Türk zeytinyağının kalitesi konusunda, üzerinde durduğunuz noktalar; İtalyan zeytinyağı ithalatçılarının, Türk zeytinyağları için genel değerlendirmeleridir. Onlar Türkiye’de ki ihraç fiyatlarını baskı altında tutmak için, söz konusu değerlendirmede bulunup, ucuz dökme zeytinyağı ithal edip, bizden aldıklarını on misli fiyatla; ABD’ye, Çin’e ve Rusya’ya güzel şişeler içersinde, içine biraz kendi yağlarından katarak, “Produced in Italy” etiketiyle satarlar…
İtalya, dünyanın en büyük zeytinyağı İthalatçısı ve pazarlamacısı ülkedir.

Kimbilir, bilinmez; sizin hayran olduğunuz Puglia, Toskano, Abruzzo yağlarının içinde Türk zeytinyağı da vardır!!!

Dikkatli olmanızda fayda var!!!

Ve diyorum ki, Türk zeytinyağlarına karşı bu kadar önyargılı olmayınız, ülkemizde yabancı zeytinyağlarının savunuculuğunu yapmayınız! Kendi ülke değerlerinize sahip çıkınız!..

Saygılarımla,

Ali Osman Menteşe, Üretici-Milas”

(Haber: Nevzat Çağlar Tüfekçi)