ZEYTİN RÜYASI
Akşamın alaca karanlığı zeytinliklere
Bir başka güzellikler getirir vadilerden
Devasa eflatun bir örtüdür
Beşparmak Dağlarında dolanan gri bulutlar
Örtünce Çomakdağ vadisindeki
Zeytuni yeşili yamaçları
Bir köy düğünüdür
Çiçeklerle arıların harmanlaşması
Tatlı, narin bir bahar esintisi
Aşar gelir yayalardan Torosları
Zeytinyağının altınsarısı rengiyle
Karışır Hurşit’in ter kokulu saçları
Tomurcuk vermeğe durmuş deliceler
Olağanüstü kırılgan, ürkek gülüşlü filizler
Bir garip evrende bulunduğunu anlar Hurşit,
Karşı koyaklarda kuşlar
- en içten şarkılarını bestelerler-
Bir tuhaf ve anlaşılmazdır
- doğanın çok sesli sesiz türküsü-
Eflatun bir bulut dolaşmakta
/ormanın denizle kucaklaştığı yerde/
Barışı taçlandırır bilim tanrısı Athene’yle
Bir bahar akşamında
Gün batımını izlemek Latmos Dağında
Solumak aynı havayı, paylaşmak ayni duyguları
Zeytinle yatıp zeytinle kalkan adamı
Oturup içinden düşünesi gelir insanın
Hurşit’in düşlerini, acılarını, sevdalarını
Her sabah, en fakir işçisinden en zenginin kahvaltısında
En yoksul gecekondudan
-beş yıldızlı tatil köylerinin mönüsünde-
Hazır bulunan zeytinleri canı pahasına üreten
Anlatabilmek ne mümkün sevinçlerini, acılarını?
Hurşit’in zeytince gördüğü rüyalarını
T. Ayhan ÇIKIN