İşte, şimdi gün ortasında karanlık!
Kuşların henüz haberi yok bundan
Köklerinde hissetti sızısını
Upuzun yerde yatan zeytin ağacı
Baltanın keskin ağzıydı çığlığı bölen
Kuşların henüz haberi yok bundan
Köklerinde hissetti sızısını
Upuzun yerde yatan zeytin ağacı
Baltanın keskin ağzıydı çığlığı bölen
Sabah, dalından havalanan cıvıl cıvıl kuşlar
Akşam döndüler korunaklı yuvasına
Ko ki yerinde bulasın… bir daha, bir daha,
Üç tur attılar; deliye döndü,
Yuvası başına yıkılan kuşlar
Akşam döndüler korunaklı yuvasına
Ko ki yerinde bulasın… bir daha, bir daha,
Üç tur attılar; deliye döndü,
Yuvası başına yıkılan kuşlar
Aysız bir gece, gökte ağlayan yıldızlar
Serin bir rüzgâr yaladı, içi titredi kuşların
Bir damla yaş süzüldü serçenin gözlerinden
Yanağımdan süzüldü kimsecikler görmeden
Serin bir rüzgâr yaladı, içi titredi kuşların
Bir damla yaş süzüldü serçenin gözlerinden
Yanağımdan süzüldü kimsecikler görmeden
Kabuğuna vuran aynı rüzgâr,
Nasıl titresindi ölü yaprak
Bu nasıl ve ne büyük yalan!
Hani ağaçlar ayakta ölürdü
Boylu boyuna uzatıverdiler altı binini birden
Nasıl titresindi ölü yaprak
Bu nasıl ve ne büyük yalan!
Hani ağaçlar ayakta ölürdü
Boylu boyuna uzatıverdiler altı binini birden
Bir baskı daha yapsın gazetelerden biri
Nerden bulacağız yoksa üzerine örtüyü
Bu ayıp öldürmeli bizi,
Nasıl bakacağız torunların yüzüne
Nerden bulacağız yoksa üzerine örtüyü
Bu ayıp öldürmeli bizi,
Nasıl bakacağız torunların yüzüne
Metin
Soydeveli