14 Mart 2012 Çarşamba

Turistik Ürün Olarak Kullanılacak

Kültür ve Turizm Bakanlığı, geleneksel Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden olan zeytinyağını turistik ürün olarak kullanmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda düzenlenen "Zeytinyağı Çalıştayı" Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın katılımıyla yapıldı.
Turizm ve zeytincilik sektörlerinin temsilerini bir araya getiren "Zeytinyağı Çalıştayı" İstanbul'da başladı. 16 Mart tarihine kadar devam edecek olan çalıştayda konuşan Bakan Günay, zeytinin dinler tarafından kutsanmış bir ürün olduğunu belirterek, "Bir ürün durduk yerde dinler tarafından kutsanmaz. Çünkü o bir bereket kaynağıdır. Zeytin kutsanmışsa, onun insan için özel bir yararı herhalde vardır. Binlerce yıl yaşayan başka hangi ağaç var bilmiyorum. İzmir'de antik şehir gezerken, ondan daha ilgi çekici zeytin ağaçlarını gördüm" dedi.
Bakan Günay, zeytinin çekirdeğinin de süs eşyası yapımında kullanıldığını ifade ederek, "Bir sabır ürünü üretiyoruz çekirdeğinden. Bütünüyle, ağacıyla, meyvesiyle bir bereket kaynağı olan önemli bir ağaç. Bizim coğrafyamız da bunun vatanı. Birçok insan zeytinden geçimini sağlıyor. İlkel yöntemlerle zeytin üretenler var. Son zamanlarda bu konuya verilen önem artıyor. Bunun birkaç örneğini gördüm. Bir zeytinyağı müzesi açıldı. Geçen Burhaniye Belediye Bakanı bahsetti. Bunlar Romalılar, Libyalılar dönemindeki üretimden bugünkü modern üretime kadar hepsini kapsıyor" diye konuştu.
Sofralık zeytin konusunda da Türkiye'nin önemli bir yerde olduğunu anlatan Günay, Türkiye'deki sofralık zeytin geleneğini İtalya'da görmediğini ifade etti. Günay, "İtalya'da sokaklarda oliv restoranlar görüyorum ama bizim damak tadımıza uygun bir zeytin yok. O da bizde var bizde özgü. Zeytinyağı konusunda yapmamız gereken çok şey var. Bunu biz Türkiye'nin simgesi haline getirmekten uzaklaşmışız. Tıpkı üzüm ve şarap gibi zeytinyağı konusunda da geri kalışımız var. Doğanı verdiği yaradanın verdiği bereket azımsamak inkâr etmek demek. Eski anıtlarda yazıtlarda görüyorsunuz, üzüm salkımı var zeytin motifi var. Bu toprakları tarih boyun simgesi bereketi temsil eden bu varlıklar. Bunlara biraz daha önem göstermemiz gerekiyor" diye konuştu.
Günay, İtalya, İspanya ve Yunanistan'ın da zeytin konusunda önemli hale geldiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Zeytinyağı üretimi ve tüketiminde bizi önümüzdeler. Türkiye gibi tarihi boyunca zeytin ağacına vatan olmuş olan bir toprakta insanımızın 1-2 kilo aralığında zeytinyağı tüketiyor olması bu bereketten hiç nasiplenmiyor olması anlamına geliyor. Kaldı ki, herhangi bir başka alternatif yağ üretimi ile kıyaslanmaz bir sağlık kaynağı olduğunu biliyoruz. Ayçiçeğini ithal ediyoruz. Anadolu'nun önemli bir coğrafyasında zeytinyağı bilinmiyor. Zeytinyağının bilinmiyor olması bu topraklarda büyük eksiklik ve haksızlık."
Geçtiğimiz yıl 35 milyon kişinin tatil ya da değişik amaçlarla Türkiye'ye geldiğini anlatan Bakan Günay, "Herkese bir şişe zeytinyağı, fındık, şarap verebilsek ülkeye çok büyük katkı yapmış oluruz. Eğer bunu yapabiliyorsunuz Dünyaya da bir marka çıkarmış olursunuz. Sıkıntımız dünyaya marka çıkarmak. Ülkemize gelen yabacıları, Fransız peyniri yemesin, Fransız şarabı içmesini istemiyorum. Türkiye toprakları giden buradan bazı tatlar aramalı. Bunlardan birer paket alıp getirmeyi istek haline getirirsek o zaman Türkiye turizmi bizim doğrudan insanımızın kalkınmasına vesile olabilir" dedi.

Bakan Ertuğrul Günay, Türkiye'nin turizmde Yunanistan'ın çok üstünde olduğunu da belirterek, şöyle dedi:
"Eskiden Yunanistan kadar ülkemize turist gelmesi hedefimiz vardı. Şimdi iki buçuk misline çıktık. İtalya, İspanya ile biraz da Fransa ile yarışıyoruz. Yarışmamız sadece ülkemize gelen yabancı sayısında değil kendi ürünlerimiz tanıtmakta, pazarlamakta olmalıdır. Ondan önceki derdim kendi insanımızın kendi ürünlerini tanıması ve kullanması. Zeytinin yetiştiği geniş bir coğrafya var. Bütün bu insanlar bu bereketli kutsal yiyecekle yeniden tanışmalıdır. Benim insanın sağlık kaynağından yararlanmalıdır. Çok nitelikli ürünler ürütüp bunu dünya çıkarmalıyız."
www.sabah.com.tr

ZEYTİNCİ HURŞİT 12

ZEYTİN ACISI

Bir bahar sabahı gün doğarken karşı dağlardan
Çalıştığı tarlada iş üstündeyken Hurşit
Ziyaretine geldi Hüsmen
Şöyle uzaktan gelmenin yorgunluğu ile
“Kolay gele Hurşit!..” deyip
Çöküverdi  yorgunluktan otlar üstüne.


Ufak tefekti Hurşit’in boyu
Uzamış ve kırlaşmış sarı saçlarının altında
Yoksul eski mintanı yapışmış sırtına
Solgun yuvarlak çehresine
Çıkmaz bir sokak gibi hayat
Çektiği çileleri nakşetmişti yüzüne


Hurşit, şöyle doğrulup bir baktı
- Çapasını bırakmadan elinden –
Hafifçe gülümsedi Hüsmen’e
İki avucunu tükürükleyip kavradı çapasını
salladı toprağın en sert yerine
..ve gülümseyerek Hüsmen’e :
“iyiyim!..”
“çok şükür iyiyim her zaman!”


En yokluk, en alil anında
Sordunuz mu halini Hurşit’in
Kısa ve nettir yanıtı :
“iyiyiz, allaha şükür..
 geçinip gidiyoruz sayende!”
Yoktur görünüşte hiçbir şikayeti.
Yoksulluk kaderidir sanki
Oysa çok iyi bilirdi Hüsmen
Köylünün, çiftçinin, ırgatın halini

                   T. Ayhan ÇIKIN

13 Mart 2012 Salı

ÖMRÜ UZATAN YEDİ GIDA

İşte ömrümüzü uzatacak 7 önemli gıda...


 














Badem kötü kolesterolü kovuyor

Her gün, bir çay fincanın yarısını dolduracak miktarda, yani 30 gram badem yemeyi ihmal etmeyin.

Omega-3 asitli yağları açısından oldukça zengin bir besin olan badem, kandaki kötü kolesterol (LDL) oranını yüzde 4.4 oranında düşürüyor.

Badem böylece damar tıkanıklıklarını önleyerek, dolaşım sisteminin düzenli olarak çalışmasını sağlıyor; kalbi koruyor.

Diyabete karşı iki fincan kahve

Günde iki fincan kahve, özellikle orta yaşlardan sonra görülen Parkinson ve Tip-2 diyabete karşı vücudu koruyor.

Kahvede bulunan kafein maddesi, diyabete yakalanma riskini yüzde 35 azaltıyor. Ayrıca ağrı kesici özelliği de bulunuyor.

Ancak kahveyi mutlaka kalsiyum deposu olan sütle için. Böylece kafeinin kemikleri zayıflatmasını engellemiş olursunuz.

Tarçın kan şekerini düzenliyor

Her yemekten sonra içinde bir miktar tarçın bulunan bir tatlı yemeyi unutmayın. Tatlı yemek istemiyorsanız, küçük bir çay kaşığı dolusu tarçını doğrudan suya ekleyerek içebilirsiniz.

Tarçın kan şekerini düzenliyor, ayrıca sinir sistemini rahatlatıyor. Öte yandan köri baharatının içinde bulunan Tumerik adlı maddenin eklem iltihabını ve romatizmayı önlediğini unutmayın.

Antioksidan patates

Antioksidanlar yönünden çok zengin. Amerikan Tarım Dairesi'ne göre en yararlı 100 besinler arasında 17. sırada yer alıyor.

Akciğer kanseri, diyabet ve kalp krizine karşı koruyor. Ancak patatesi kızartmak yerine, yağsız bir şekilde haşladıktan veya fırında pişirdikten sonra yemeyi tercih edin.

Kilo vermek için bire bir

Doyurucu ancak kalorisiz bir yiyecek olduğu için özellikle kilo vermek isteyenlerin bir numaralı tercihi. Ayrıca, özellikle sebze çorbası sodyum bakımından zengin.

Bir kase sebze çorbasında 500 miligram sodyum bulunuyor. Sodyum, sinir sistemi ve kasların düzenli olarak çalışmasını sağlıyor.

Ayrıca vücuttaki sıvı miktarının dengesini düzenliyor. Ancak günde 1500 miligramdan fazla sodyum tansiyon ve kalp rahatsızlıkları konusunda tam bir ters etki yaratıyor.

Zeytinyağı kanser riskini azaltıyor

Zeytinyağı kanser riskini azaltıyor. Günde 25 ml. zeytinyağı alanların idrarlarında, hücrelere zarar veren ";8oxodG"; adlı maddenin seviyesinin azaldığını ortaya çıkardı.

Zeytinyağı kanserin yanı sıra iyi kolesterol (HDL) oranın artmasını sağlayarak kalbi koruyor, 1 çorba kaşığı zeytin yağında 120 kalori bulunuyor. Bu nedenle günde 6 çorba kaşığını geçmeyin.

Yeşili de siyahı da faydalı

Siyah veya yeşil olsun, çayın her türü kanser riskinin azaltılmasında etkili bir rol oynuyor. Çay, kadınlarda rahim kanserine yakalanma riskini yüzde 50 azaltıyor.

Göğüs kanseri içinse bu oran yüzde 60'a kadar çıkıyor. Çay ayrıca Alzheimer ve kalp krizine karşı vücudu koruyor.


KAYNAK : Hürriyet
 

Zeytinyağı'nın Mucize Faydası

Fransa’da yapılan bir araştırma, günlük diyetlerinde zeytinyağı kullanımına öncelik veren 65 yaş üzerindeki kişilerde felç riskinin yüzde 41 azaldığını ortaya çıkardı


 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Fransa’da yapılan bir araştırma, günlük diyetlerinde zeytinyağı kullanımına öncelik veren 65 yaş üzerindeki kişilerde felç riskinin yüzde 41 azaldığını ortaya çıkardı

FRANSA’da Bordeaux Üniversitesi tarafından yapılan araştırma kapsamında, Bordeux, Dijon ve Montepellier kentlerinde 65 yaş üstü 7 bin 625 kişi beş yıl boyunca gıda rejimleri açısından takip edildi. Yemek ve salatalarda daha çok zeytinyağı kullanmayı tercih eden kişilerin, hiç kullanmayanlara göre felç geçirme riskinin çok daha az olduğu gözlemlendi. Bu süre içinde çoğu sızma zeytinyağı kullanan deneklerden sadece 148’inde inme görüldü. Araştırmayı yürüten Dr. Cecilia Saimeri, 65 yaş üzeri hastalarda felç riskinin arttığına dikkat çekerek, zeytinyağının hastalığı önlemede, en ucuz ve kolay yöntem olabileceğini ifade etti. 

TANSİYONA DA YARARLI 
“Neurology” adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarını değerlendiren İngiltere Felç Derneği sözcüsü Charline Ahmed, zeytinyağının yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve kalp hastalığının önlenmesindeki faydalarının bilindiğini, ancak felci önlemede de aynı şekilde etkili olduğunu görmenin umut verici olduğunu söyledi.

TÜRKİYE ZEYTİNYAĞI İLE TANITILACAK


Kültür ve Turizm Bakanlığı, zeytinyağının gastronomi turizmindeki payını artırarak, turistik ürün olarak kullanılması amacıyla 14-16 Mart arasında "Zeytinyağı Çalıştayı" düzenleyecek.

Haber: Türkiye 'Zeytinyağı' ile Tanıtılacak

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Türkiye'nin dünya sıralamasında lider ülkeler arasında yer aldığı turizm ve zeytincilik sektörleri, Bakanlığın Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünce düzenlenecek çalıştayda bir araya gelecek.

Zeytinyağının, geleneksel Türk mutfağında bilimsel olarak da yerinin belirlenmesi, gastronomi turizmindeki payının artırılarak turistik ürün olarak kullanılması ve tanıtımının sağlanmasının amaçlandığı çalıştay, 14-16 Mart arasında İstanbul, Balıkesir ve İzmir'i kapsayan program çerçevesinde gerçekleştirilecek.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın açılışını yapacağı çalıştayda, Osmanlı'dan bugüne Türk mutfağından eşsiz örnekler yerli ve yabancı konuklarla buluşacak.

İstanbul'daki çalıştaya Uluslararası Zeytin Konseyi yetkililerinin yanı sıra Kanada, Çin, Japonya, Rusya, ABD ve Brezilya gibi ülkelerden de çok sayıda üst düzey konuk katılacak.

Etkinliğin davetlileri arasında, üreticiler ve turizm sektörünün yanı sıra alanında deneyimli yerli ve yabancı köşe yazarları, gurmeler ile mutfak yazarları yer alıyor.

Çalıştay, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Balıkesir Valiliği, Edremit, Burhaniye ve Ayvalık Ticaret Odaları ve Borsaları, Balıkesir Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Grubu, Fora Zeytincilik, Tariş ve Kristal Yağları, Borajet, Nar Doğal Ürünler-Armaggan ve Balıkesir yöresinin zeytin ve zeytinyağı üreticileri ile Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği işbirliğinde yapılacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, çalıştayın 2. ve 3. günlerinde yerli ve yabancı gazetecileri, zeytin ve zeytinyağının kalbi sayılan Balıkesir

(Edremit-Ayvalık-Burhaniye) ve İzmir'e götürerek, "sağlık ve güzelliğin sırrı" zeytinyağıyla buluşturacak.

Geziyle, yerli ve yabancı gazeteciler ile yazarlar sektörü yakından tanıma fırsatı bulacak.

Etkinlikle, zeytin üretiminde dünyada 4. sırada yer alan Türkiye'nin mutfak kültürünün tanıtımına da önemli katkı sağlanacak.
Kaynak: http://www.haberler.com/ 

ZEYTİNYAĞINDA ORTAK AKIL TOPLANTILARI

ZEYTİN-ZEYTİNYAĞINDA ORTAK AKLIN DURAĞI, FISTIK DİYARI GAZİANTEP OLDU


Zeytin ve zeytinyağı sektörünün en güçlü sivil toplum örgütü Zeytindostu Derneği’nin Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) ev sahipliğinde düzenlediği 11.  Ortak Akıl Toplantısı, sektör bileşenlerini bir araya getirdi. Bölge zeytinciliğindeki gelişen ivmeye dikkat çekilen toplantıda birçok sektörel konu masaya yatırıldı.



Zeytin ve zeytinyağı sektöründe mevcut olan sorunlara ortak akıl ile çözüm yolları bulmak ve sektörde bir güç birliği oluşturarak çözüm yollarını hayata geçirmek için, sektöründe Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olan Zeytindostu Derneği’nin 2008 yılından bu yana gerçekleştirdiği Ortak Akıl Toplantılarının 11. Durağı fıstık diyarı Gaziantep oldu. Gaziantep Ticaret Borsası’nın evsahipliği yaptığı toplantıda geride bırakılan zeytin hasat sezonu değerlendirilirken, Gaziantep’in zeytincilikte geldiği nokta, tağşiş gibi birçok sektörel konu masaya yatırıldı.

Gaziantep Vali Vekili Mustafa Ayhan, Ak Parti Gaziantep Milletvekilleri Halil Mazıcıoğlu, Derya Bakbak, Vali Yardımcısı Mehmet Taşdöğen, Şahinbey Kaymakamı Uğur Turan, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü İbrahim Yılmaz, GTB Meclis Başkanı Ali Tabur, GTB Başkan Vekili Ahmet Tiryakioğlu, Türkiye İhracatçılar Birliği Başkanvekili ve Eğe Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçı Birlikleri Başkanı Ali Nedim Güreli, Zeytindostu Derneği Gaziantep Temsilcisi Murat Çetin ve çok sayıda katılımcının yeraldığı toplantıda konuşan Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Ölken, dernek olarak şimdiye kadar birçok sektörel etkinlik ve çalışmaya imza attıklarını ifade ederek Türk zeytinciliğini uluslararası arenaya taşımayı hedeflediklerini kaydetti.

EN BÜYÜK SORUN: TAĞŞİŞ

Zeytin zeytinyağı sektörünün en önemli sorununun Tağşiş (Karışım yağ) olduğuna dikkat çeken Ölken, bunun zeytin ağacına ihanet olduğunu söyledi. Ölken, “Zeytinyağı sektörünün en büyük sorunu tağşiştir. Bu yağların karışımıdır, bana göre ihanettir. Kuran-ı Kerim’de yer alan kutsal zeytin ağacına ihanettir. Tağşiş yapan herkes ihanet ediyor. Biz nasıl olurda bu ağacın bu ürünlerine bu ihaneti yapabiliyoruz ve buna nasıl göz yumuyoruz. Ben buna şaşırıyorum” dedi.

ZEYTİNYAĞINDA REFERANS BORSA OLACAK

Gaziantep Ticaret Borsası Başkan Vekili Ahmet Tiryakioğlu ise amaçlarının zeytinyağında da referans borsa haline gelmek olduğunu ifade ederek “Bugünkü hedefimiz ise; Antep fıstığı, hububat ve bakliyat ürünleriyle birlikte zeytinde de Ortadoğu’nun referans borsası olmaktır” dedi.
Borsa olarak geçmişte zeytin ve zeytinyağında önemli roller üstlendiklerini kaydeden Tiryakioğlu, “Zeytinde Ortadoğu’nun referans borsası olmayı hedefliyoruz. Nasıl ki dünyada Chicago Borsası merkez kabul ediliyorsa, bu tip ürünlerde de bu ürünlerin Ortadoğu’nun merkez borsası olması temel hedefimizdir. Laboratuvarımız zeytinyağı için bölgenin en donanımlı laboratuvarıdır. Yıllardır bölgemizde yetişen zeytin ve zeytinyağının kalite sorunlarından bahsedilmektedir. Kalite yeterli olmadığı için ihracat sorunlarından bahsedilir. Unutulmamalıdır ki kalite göreceli bir kavramdır. Ülkeden ülkeye değişir. Yeter ki siz kendi kriterleriniz ve özelliklerinizi ortaya koyun. Öyle ki yıllar önce Antep fıstığı boyutu sebebiyle işe yaramaz olarak değerlendirilirken ciddi çalışmalar sonucunda kendi kulvarında dünyanın en önemli fıstığı haline gelmiştir. Aynı yol haritasını zeytin için de kullanmamız gerekmektedir. Bunun için çok daha iyi örgütlenmemiz gerekmektedir” diye konuştu

ZEYTİNYAĞI TADIMI YAPTILAR

Organizasyon kapsamında ayrıca katılımcılara önceki toplantılarda olduğu gibi zeytinyağı tadım eğitimi de verildi. Zeytinyağı tadım eğitmeni Ahmet Çağlıbulanık tarafından kurulan tadım standıyla katılımcılara zeytinyağının duyusal analizinin yapım aşamaları tek tek anlatıldı. İlgiden memnun olduğunu dile getiren Çağlıbulanık, “İyi tadımcı, zeytinyağının tadına bakınca zeytinin kurak yerde mi yetiştiğini, ağaç dibinde kalan zeytinlerden mi yapılmış olduğunu, dalındayken don olayına mı maruz kaldığını anlar. Tüketicinin alacağı zeytinyağında aranması gereken belli özellikler vardır. Bunlar, zeytin meyvesinin tadı ve kokusunun olması ve zeytin meyvesinden kaynaklanan acılık ve yakıcılığa sahip olmasıdır. Kısacası zeytin meyvesini dalından koparın ve ısırın. Bu tadı unutmayın. Alacağınız zeytinyağında muhakkak bu tadı arayın.” şeklinde konuştu.

Kaynak: www.zeytindostu.org