22 Eylül 2012 Cumartesi

TURİSTİK ÜRÜN OLARAK KULLANILACAK

Kültür ve Turizm Bakanlığı, geleneksel Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden olan zeytinyağını turistik ürün olarak kullanmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda düzenlenen "Zeytinyağı Çalıştayı" Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın katılımıyla yapıldı.
Turizm ve zeytincilik sektörlerinin temsilerini bir araya getiren "Zeytinyağı Çalıştayı" İstanbul'da başladı. 16 Mart tarihine kadar devam edecek olan çalıştayda konuşan Bakan Günay, zeytinin dinler tarafından kutsanmış bir ürün olduğunu belirterek, "Bir ürün durduk yerde dinler tarafından kutsanmaz. Çünkü o bir bereket kaynağıdır. Zeytin kutsanmışsa, onun insan için özel bir yararı herhalde vardır. Binlerce yıl yaşayan başka hangi ağaç var bilmiyorum. İzmir'de antik şehir gezerken, ondan daha ilgi çekici zeytin ağaçlarını gördüm" dedi.
Bakan Günay, zeytinin çekirdeğinin de süs eşyası yapımında kullanıldığını ifade ederek, "Bir sabır ürünü üretiyoruz çekirdeğinden. Bütünüyle, ağacıyla, meyvesiyle bir bereket kaynağı olan önemli bir ağaç. Bizim coğrafyamız da bunun vatanı. Birçok insan zeytinden geçimini sağlıyor. İlkel yöntemlerle zeytin üretenler var. Son zamanlarda bu konuya verilen önem artıyor. Bunun birkaç örneğini gördüm. Bir zeytinyağı müzesi açıldı. Geçen Burhaniye Belediye Bakanı bahsetti. Bunlar Romalılar, Libyalılar dönemindeki üretimden bugünkü modern üretime kadar hepsini kapsıyor" diye konuştu.
Sofralık zeytin konusunda da Türkiye'nin önemli bir yerde olduğunu anlatan Günay, Türkiye'deki sofralık zeytin geleneğini İtalya'da görmediğini ifade etti. Günay, "İtalya'da sokaklarda oliv restoranlar görüyorum ama bizim damak tadımıza uygun bir zeytin yok. O da bizde var bizde özgü. Zeytinyağı konusunda yapmamız gereken çok şey var. Bunu biz Türkiye'nin simgesi haline getirmekten uzaklaşmışız. Tıpkı üzüm ve şarap gibi zeytinyağı konusunda da geri kalışımız var. Doğanı verdiği yaradanın verdiği bereket azımsamak inkâr etmek demek. Eski anıtlarda yazıtlarda görüyorsunuz, üzüm salkımı var zeytin motifi var. Bu toprakları tarih boyun simgesi bereketi temsil eden bu varlıklar. Bunlara biraz daha önem göstermemiz gerekiyor" diye konuştu.
Günay, İtalya, İspanya ve Yunanistan'ın da zeytin konusunda önemli hale geldiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Zeytinyağı üretimi ve tüketiminde bizi önümüzdeler. Türkiye gibi tarihi boyunca zeytin ağacına vatan olmuş olan bir toprakta insanımızın 1-2 kilo aralığında zeytinyağı tüketiyor olması bu bereketten hiç nasiplenmiyor olması anlamına geliyor. Kaldı ki, herhangi bir başka alternatif yağ üretimi ile kıyaslanmaz bir sağlık kaynağı olduğunu biliyoruz. Ayçiçeğini ithal ediyoruz. Anadolu'nun önemli bir coğrafyasında zeytinyağı bilinmiyor. Zeytinyağının bilinmiyor olması bu topraklarda büyük eksiklik ve haksızlık."
Geçtiğimiz yıl 35 milyon kişinin tatil ya da değişik amaçlarla Türkiye'ye geldiğini anlatan Bakan Günay, "Herkese bir şişe zeytinyağı, fındık, şarap verebilsek ülkeye çok büyük katkı yapmış oluruz. Eğer bunu yapabiliyorsunuz Dünyaya da bir marka çıkarmış olursunuz. Sıkıntımız dünyaya marka çıkarmak. Ülkemize gelen yabacıları, Fransız peyniri yemesin, Fransız şarabı içmesini istemiyorum. Türkiye toprakları giden buradan bazı tatlar aramalı. Bunlardan birer paket alıp getirmeyi istek haline getirirsek o zaman Türkiye turizmi bizim doğrudan insanımızın kalkınmasına vesile olabilir" dedi.

Bakan Ertuğrul Günay, Türkiye'nin turizmde Yunanistan'ın çok üstünde olduğunu da belirterek, şöyle dedi:
"Eskiden Yunanistan kadar ülkemize turist gelmesi hedefimiz vardı. Şimdi iki buçuk misline çıktık. İtalya, İspanya ile biraz da Fransa ile yarışıyoruz. Yarışmamız sadece ülkemize gelen yabancı sayısında değil kendi ürünlerimiz tanıtmakta, pazarlamakta olmalıdır. Ondan önceki derdim kendi insanımızın kendi ürünlerini tanıması ve kullanması. Zeytinin yetiştiği geniş bir coğrafya var. Bütün bu insanlar bu bereketli kutsal yiyecekle yeniden tanışmalıdır. Benim insanın sağlık kaynağından yararlanmalıdır. Çok nitelikli ürünler ürütüp bunu dünya çıkarmalıyız."
www.sabah.com.tr