'Zeytin ve Zeytinyağı
Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti'nin yaptığı çalışmalara göre, 2015-2016
sezonunda zeytin üretiminin 1.108.000 ton, zeytinyağı üretiminin ise 143.115
ton, zeytinyağında rekolte kaybının da yüzde 16 olacağı tahmin ediliyor... Konuyla
ilgili Dünya Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın değerlendirme yazısını
sizlerle paylaşmak istiyorum.
xxx
İZMİR - Zeytin ve zeytinyağı üretimi düşüyor. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) koordinatörlüğünde
oluşturulan, “Zeytin ve Zeytinyağı
Rekoltesi Ulusal Resmi Tespit Heyeti”nin raporuna göre, 2015-2016 sezonunda
zeytin üretiminin 1 milyon 108 bin ton, zeytinyağı üretiminin ise 143 bin 115
ton olması bekleniyor. Bu verilere göre zeytin üretiminde geçen yıla göre yüzde
5, zeytinyağında ise yaklaşık yüzde 16 düşüş olması bekleniyor. İzmir,
Balıkesir, Çanakkale, Bursa, Manisa, Aydın, Muğla, Adana, Antalya, Gaziantep,
Hatay, Kilis, Mersin, Osmaniye, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa illerinde ve rekolte
tespit heyetlerince gidilemeyen ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl, İlçe Tarım
Müdürlüklerinden alınan bilgilere göre diğer illerle birlikte ülke genelinde
167 milyon 847 bin 627 zeytin ağacı var. Ağaç başına ortalama 7,6 kilogram
zeytin verimi bekleniyor. Bu, geçen yıla göre, ağaç başına 2 kilo, yani yüzde
21 verim düşüklüğü anlamına geliyor.
397 bin ton zeytin; sofralık
Rekolte tahminine
göre, toplam zeytin dane üretimi, 1.108.188 ton olacak. Geçen yıla göre dane
zeytin üretiminde 61.564 ton yani yüzde 5.2 azalma bekleniyor. Sofralık zeytin
üretiminin geçen yıl olduğu gibi 397 bin ton seviyelerinde olması bekleniyor.
Zeytinyağı üretimi ise, geçen yıla göre 26.885 ton yani yüzde 15,9 azalarak
143.115 ton olacağı tahmin ediliyor. 2015-2016 sezonunda tahmin edilen 1.108.188
ton dane zeytinin 397 bin tonu sofralık, kalanı zeytinyağı üretiminde
değerlendirilecek.
Stokta 20 bin ton zeytinyağı var
Rekolte tahmin raporunda,
2014- 2015 iş yılında fiyatların sürekli yükseleceği beklentisi ile devreden
zeytinyağı stokunun yaklaşık 20 bin ton seviyesinde olduğu belirtilerek: “Bu
durumda, devreden stok ile birlikte 2015-2016 iş yılı toplam zeytinyağı
miktarının 163 bin ton olduğu görülmektedir. Rekolte tahminleri mevsim başında
yapıldığından; iklim koşullarındaki değişimlere bağlı olarak tahmin edilen
rakamlarda sapmalar olabilmektedir. Yani üretilen zeytin, yağlığa ya da
sofralığa kaymakta ve bu da üretilen ürün miktarlarını değiştirmektedir. Bu
gerçekten hareketle, sezon başladıktan sonra da tahmin edilen zeytin ve
zeytinyağının gerçekleşip gerçekleşmeyeceği uzmanlarımızca kontrol edilecektir”
bilgisine yer verildi.
Üretimde hedef dünya ikinciliği
Son 10 yılda
bakanlığın destekleri ile dikilen ağaç sayısı sayesinde Türkiye’nin,
İspanya’dan sonra dünyanın en büyük 2. ülke konumuna ulaştığı vurgulanan
rekolte tahmin raporunda, şu bilgilere yer verildi: “Zeytincilik sektörü yeni
dikilen fidanların meyve vermeye başlaması ile birlikte sürekli bir gelişim
içine girmiş, ancak son üç yıldan beri yaşanan küresel ısınma ve olumsuz hava
koşullarının etkisi ile bu gelişim, üretim rakamlarına yansıtılamamış. Ama 7-8
yıl önce olduğu gibi var ve yok yılları arasındaki makas da çok azalmıştır.
Önümüzdeki yıllarda ağaç sayımıza göre rekoltemizde de çok artış olacağını ve
üretim miktarı ile de hedef koyduğumuz dünya İkinciliğini yakalayacağımıza
inanıyoruz.”
RAPORDA ÖNE ÇIKAN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ
►Sektörle ilgili istatistikî
veriler güncel değildir. Rekolte tahmin çalışmaları uzmanların sadece
tecrübeleri ve gözlemlerine dayanarak yapılmaktadır. Uzaktan algılama
sistemleri kullanılarak, bir coğrafi bilgi sistemi ve güvenilir veri tabanı
oluşturulmalıdır. Başta ağaç sayısı olmak üzere, sektördeki verilerin
güncelleştirilmesi gerekmektedir.
►Yeni dikim alanlarına
verilen yardımların geleneksel zeytin ağaçlarının gençleştirilmesine de
verilmeli.
►Düzenli ve yüksek
verimli, ihracata uygun zeytin çeşitleri tercih edilmeli ve “sert çekirdekli” meyveler ile karışık
dikimler önlenmelidir.
►Stratejik bir ürün
olması nedeniyle zeytinyağının prim sisteminin zeytinyağına değil ham dane
zeytine 50 kuruş ya da zeytinyağına 1-1,5 lira seviyelerine çıkarılmalı.
►Zeytinde hastalık ve
zararlılarla mücadelede yeni yaklaşım ve yöntemlerin geliştirilmesi geniş
spektrumlu ilaç tüketiminin minimize edilmeli.
►Fidan üretiminde
bölgesel adaptasyon önemli olup, coğrafi yöre ile özdeşleşmiş çeşitlerin kendi
bölgelerine dikiminin teşvik edilmesi, bölgesel bir “Envanter Projesi” hazırlanarak kayıt dışı ağaçlar tespit edilerek,
dikime uygun zeytin alanları süratle ağaçlandırılmalıdır.
►Bölgelerde bulunan “deliceler” aşılanmalı ve 300-400 metre
rakımlı, bozuk orman arazilerinde “zeytinlik” tesisine izin verilmelidir.
►Ülkemizin yerli
zeytin gen kaynaklarının korunması ve çeşitli yollarla fidan ithalat rejiminin
engellenmesi…
►Zeytincilik
sektöründe ürün ve üretim maliyetinin düşürülmesinde mutlak gerekli görülen ve
zeytincilikte kullanılan girdilerden başta akaryakıt ve enerjinin
ucuzlatılması, Ar-Ge çalışmalarının
desteklenmesi.
►Ağaç başına
verimliliğin Avrupa Birliği seviyesine yükseltilmesi için kamu destekli bir
program ile bölgelere ve zeytin çeşitlerine göre uygun budama tiplerinin
belirlenerek toplu ve tek tip budama uygulamaları yapılaması, yaşlı ağaçların
kademeli olarak gençleştirmesi ve mekanik hasada uygun hale getirilmesi
çalışmalarının desteklenmesi.
►Firesiz ve hızlı
zeytin toplama için mekanik hasadın özendirilmesi ve yardımcı malzemelerin
temini ve üretimini kolaylaştıracak önlemlerin alınması, zeytin hasat
makineleri küçük ve orta üreticilerin alımını kolaylaştırmak üzere fiyatlarının
kontrolden geçirilmesi, ayrıca gövde sarsıcı gibi büyük makinelerin da teşvik
kapsamına alınması.
►Kalite kayıplarının
önlenmesi için zeytinyağlarımızın, azot korumalı paslanmaz çelik tanklarda
depolanabilmesinin desteklenmesi, bu kapsamda lisanslı depoculuğun teşvik
edilmesi, “modern laboratuar”ların kurulması böylece her yıl iç piyasa ve
ihracata uygun, kaliteli ve düzenli bir zeytinyağı arzının sağlanması.
►Avrupa Birliği’nde
olduğu gibi piyasayı regüle edici(düzenleyici)
fiyat ve destek modellerinin
uygulanması.
►Zeytinyağının önde
gelen sorunlarından, taklit ve tağşişle mücadelede kamu denetimleri etkin hale
getirilmeli.
Rekolte tespitinde
hangi kurumlar yer aldı?
Ulusal Zeytin ve
Zeytinyağı Konseyi’nin koordinasyonunda; Bornova Zeytincilik Araştırma
Enstitüsü, Edremit Zeytincilik Üretme İstasyonu, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı
Birliği, Marmara Birlik, Güneydoğu Birlik, Doğu Akdeniz Birliği, Ege
Zeytin-Zeytinyağı İhracatçılar Birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, İzmir
Ticaret Borsası, İzmir Ticaret Odası, Aydın Ticaret Borsası, Ege Bölgesi Sanayi
Odası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Türkiye İstatistik Kurumu İzmir Bölge
Müdürlüğü, Ticaret ve Sanayi Kontuvarı TAŞ, Ana Gıda AŞ ve Ant Gıda.