6 Eylül 2014 Cumartesi

ANIT AĞAÇLAR: ZEYTİN

Hızla artan nüfus, gelişen teknolojinin kontrolsüz ve bilinçsiz kullanımı sonucu, sınırsız olduğunu düşündüğümüz doğal kaynakların hızla tükendiğini gün geçtikçe daha açık bir şekilde görmekteyiz. Bu gidişattan olumsuz etkilenenler arasında ise ormanlarımız şüphesiz ki ilk sıralarda gelmektedir. Doğaya, çevreye ve tüm canlılara birçok faydası olan yeşil alanları korumak ve arttırmak tüm dünyaya sağlıklı ve mutlu bir gelecek sağlayacaktır. Yaşamımızın ve doğanın bir simgesi olan ağaçlar, aynı zamanda geçmiş, günümüz ve geleceğimiz arasında iletişim sağlayabileceğimiz en önemli canlı varlıklardır. Kimi yerde fiziksel boyutuyla, kimi yerde görsel ayrıcalığıyla, kimi yerde de sahip olduğu kültürel değerleriyle dikkatimizi çeken ağaçlar sandığımızdan çok daha fazlasına sahiptir. 

Ağaçlar canlılık için sağladıkları sayısız fayda yanında, taşıdıkları kültürel değerleri nedeniyle de hayatımız da önemli bir yer edinmiştir. Tarihe tanıklık eden ve kültürümüzü ayakta tutan, doğal ve uzun ömre sahip bu ağaçlara anıt ağaçlar denmektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, 19 Temmuz 2012 tarihli ve 28358 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik”te anıt ağaç: Yaş, çap ve boy itibarıyla kendi türünün alışılmış ölçüleri üzerinde boyutlara sahip olan ve/veya yöre folklorunda, kültür ve tarihinde özel yeri bulunan ve/veya geçmiş ile günümüz, günümüz ile gelecek arasında köprü kurabilecek doğal ve uzun ömre sahip olan ağaçlar olarak ifade edilmektedir. 

Yaşadığımız yerde, yaşını tespit edemediğimiz ve koruma altına alınmasını uygun bulduğumuz ağaçların tescili için ne yapmalıyız?

Daha önce Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nda bulunan tescil görevi, 2011 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devredilmiştir.

Tescil işlemi için ilk olarak, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde, Tabiat Varlıklarını Koruma şubesine dilekçeyle başvuruyoruz. Dilekçede ağacın tescil altında olup-olmadığının kontrolü, değil ise gerekliliğini net bir şekilde açıklıyoruz. İkametgâh, nüfus cüzdanı fotokopisi, ağacın fotoğrafları ve varsa imar durum belgelerini de başvuru dosyamıza ekliyoruz. Sonrasında, tespit ve yeniden değerlendirme işlemi için; Genel Müdürlükçe konusunda uzman ve en az 5 kişiden oluşan araştırma ekibi kurulur ve çalışmalarına başlar.  Araştırma ekibi çalışmasını bu yönetmelik kapsamında belirlenen ilke ve esaslar doğrultusunda yürütmekle yükümlüdür. Araştırma ekibi tespit raporunu Genel Müdürlük ve ilgili İl Müdürlüğüne teslim ettikten sonra,  İl Müdürlüğü araştırma raporu kapsamında tespit raporu hazırlayarak Bölge Komisyonuna sunar. Tescili yapılan ağaçların korunması ve bakımında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kontrolü dahilinde belediyeler görevlendirilir.

Anıt Ağaçların Ayırt Edici Özellikleri

Anıt ağaçların ayırt edici özellikleri aşağıda yer almakta olup, bunlardan bir veya birkaçını taşıyan ağaçlar anıt ağaçlarıdır.
·                                 Yaş, çap ve boy itibarıyla kendi türünün alışılmış ölçüleri üzerinde boyutlara sahip olan kuşaklar arasında bağ kurabilecek uzunlukta doğal ömre sahip.
·                                 Yöre kültüründe olumlu veya olumsuz, gerçek veya hayal ürünü, mistik veya folklorik bir öyküye sahip.
·                                 Yöresel veya ulusal tarihte kimi olaylar ile özdeş hale gelen ve onlara tanıklık eden.
·                                 Görsel açıdan estetik görünüme sahip olan veya doğal görünümden esaslı şekilde sapma gösteren çatal, şamdan, kıvrık, yatay gibi dikkat çekici biçimde fiziksel özelliklere sahip.
·                                 Aynı gövde ve kök üzerinde iki veya daha fazla türün bir arada yaşaması gibi garip kaynaşma ve birlikte yaşama örnekleri sergileyen, doğal yaşam tarzı bakımından benzerlerinden farklı gelişme niteliklerine sahip.
·                                 Kent dokusunu tamamlayan, kent imajına etkisi olan grup, dizi veya tek ağaçlar.
Anıt ağaçlar Türk Standardları Enstitüsü tarafından hazırlanan TS 13137 Anıt Ağaçlar Envanter Seçim Kuralları ve İşaretleme Standardına göre tespit edilir.

Dünyanın çeşitli yerlerinde ve ülkemizde anıt ağaçlara rastlamak mümkündür. Güncel ve net bir sayı olmamakla birlikte ülkemizde birçok türün, anıt ağacı olabilecek kriterlere sahip olduğu düşünülmektedir. Birçok araştırmacı, anıt ağaçların belirlenmesine yönelik çalışmalar yürütmektedir. Ancak ülkemizdeki anıt ağaçların sayı ve türü konusunda bir veri tabanı henüz oluşturulmamıştır. Arşivlerde bulunan bilgiler de, pratikte ulaşabilir durumda değildir.

Zeytin açısından konuya bakarsak,

Zeytin yetiştiriciliğinin doğuşu konusunda net bir bilgi olmamakla birlikte, Akdeniz Havzasındaki medeniyetlerin yakınında gelişmiş olduğu bilinmektedir. Geçmiş zamanlara ait bulunan zeytin kalıntıları nedeniyle zeytin ağacının geçmişinin 12 bin yıl öncesine dayandığı kesin bir şekilde söylenebilir.

Zeytin ağacı, özel yaprak anatomisi, sektöryel sürgün-kök ilişkisi, kök sistemlerinin çevreye uyumu ve yüksek morfogenetik yenilenme potansiyeli gibi morfolojik gelişim ile ilgili bir takım adaptasyon kabiliyetlerinden dolayı yüksek yaşama gücüne sahiptir. Ülkemiz yaşlı zeytin ağaçları açısından oldukça zengin. Ülkemizdeki tescil edilmiş zeytin anıt ağaçlarının bulunduğu bazı yerler şöyledir:

Mersin’in Mut ilçesine bağlı Haydar köyünde bulunan tescil edilmiş 1300 yıllık zeytin ağacı


Manisa-Kırkağaç’a bağlı Bakır kasabasında bulunan 1650 yaşında olan zeytin anıt ağacı

1350 yıllık olan zeytin ağacının, 1574'te Hatay-Payas'a külliye yapılırken kesilen 15 dönümlük zeytin bahçesinden kalan tek ağaç olduğu bilinmektedir. 1976'da Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nca "anıt ağaç" olarak tescillenen ağaç, yılda yaklaşık 300 kilogram zeytin vermektedir.
Eski zeytin ağaçları ülkemizde olduğu gibi dünyada da koruma altına alınmıştır. 

Malaga, İspanya

Valencia, İspanya

  İtalya

Girit-Kavousi Köyünde bulunan 3250 yaşında olan zeytin ağacı
Çevreyi ve doğayı anlamak, sevmek ve korumak aslında gönüllük esasına dayanıyor. İnternette haberini okuduğum bir olay bu gerçeğin en güzel örneklerinden biri oldu. Zeytin ağacının koruma altında olmadığı yıllarda 2 bin yıllık zeytin ağacını kurtarmak için hiçbir masraftan kaçınmayan Mordoğan’lı Basri Saka’nın örnek davranışı günümüz Türkiye’sine ders verir nitelikte. Meselenin tek bir ağaç olmadığının anlaşılacağı zamanların gelmesi dileğiyle…

Not: Kaynaklar kısmında belirtilmeyen fotoğraflar Zeytincilik Araştırma İstasyonu-Yetiştirme Tekniği ve Teknolojileri Bölüm Başkanı Mehmet Ulaş’a aittir. 

KAYNAKLAR

Dünya Zeytin Ansiklopedisi- Uluslararası Zeytinyağı Konseyi