8 Kasım 2011 Salı

ZEYTİN ÜRETİCİSİ OSMAN MENTEŞE'NİN İSPANYA GEZİSİ İZLENİMLERİ

Milas'ın önemli zeytin ve zeytinyağı üreticisi, Milas zeytinyağlarını dünyaya tanıtan kişi olan Osman Menteşe’nin zeytincilikle ilgili olarak, İspanya’ya yaptığı inceleme gezisisin izlenimlerini, yararlı ve öğretici bulduğumdan sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu yazısıyla onu "zeytinyagitutkusu.blogspot.com"da konuk etmek istiyorum. İşte sayın Menteşe'nin yazısı…
 * * *
5-8 Mayıs 2011 tarihleri arasında, İspanya’da düzenli olarak yapılan Expolive zeytincilik fuarına, ülkemizden bir grup zeytinci ile birlikte katıldım. Fuara gelmeden önce ve sonra, İspanya’nın önemli zeytin yetiştiriciliği bölgeleri olan Andalucia ve Endülüs bölgelerini görme imkânımız oldu. Bu bölgeler İspanya’nın güneyinde Akdeniz sahili ve kuzeyinde Sierra dağlarının eteklerine kadar dayanan bölgeler.  Kilometreler boyunca, gözün alabildiği her yer zeytin ağaçları ile kaplı. İnanması güç ama yol güzergâhı yüzlerce kilometre ve her taraf zeytinlik, zeytinlik, zeytinlik... Dağ eteği, tepe, bayır, ova her taraf zeytinliklerle kaplı ve üstelik bu zeytinliklerin hepsi bakımlı,  budanmış, ağaç altlarının bakımı yapılmış, canlılık fışkıran ağaçlar.

İspanyanın zeytin ağacı varlığı, dünyada birinci.  Ülkedeki kurumların çoğu zeytin için politika ve çözüm üretiyor. Üniversiteler de araştırma kürsüleri, uygulama bahçeleri, çiftçiyi eğitmede, özel sektör ve kamunun katkısı ön plana çıkıyor. Turistleri zeytinlikleri dolaştırmak, turizm sektörünün uğraşıları arasında. Doğal olarak bakımlı ve verimli ağaçlara sahip bir ülkenin doğal kaynaklarını yabancı gezginlere göstermek, onlara zeytin ve zeytinyağını tanıtmak, başta gelen uğraşıları arasında oluyor.

Gezme fırsatını bulduğumuz iki zeytinyağı fabrikası çok şaşırtıcı idi.  Toplanmış zeytinler, fabrikalara, bekletilmeden, en kısa zamanda büyük kamyonların kasalarına doldurulmuş olarak geliyor. Gelen zeytinden numune alınıp yağ oranı ve asit/peroksit değerleri belirlendikten sonra üreticiye belge veriliyor. Üretici bu belgesinde, alacağı yağ miktarını ve kimyasal değerlerini açıkça görüyor. İsterse bedelini, geçerli olan fiyattan tahsil ediyor, isterse o belgeyi başka mali işlemleri için kullanabiliyor.

Ön incelemeden çıkan zeytinler tartılıyor, boylarına göre ayrılıyor, uygun boyda olanlar salamura için, diğerleri sıkım için ayrılıyor, yıkanıyorlar ve kırıcılara gidiyorlar, oradan da her biri 150 tonluk dekantörlere yollanıyor. Bütün zeytinyağı fabrikaları, 2 fazlı çalışıyor. Çıkan zeytinyağı, her zaman üstün sızma kalitesinde. İki fazda çalışan fabrikadan çıkan prina ikincil sıkım tesisine yollanıyor. Buradan da bir miktar yağ elde ediliyor. Geriye kalan kuru prina yakıt olarak ya da gübre olarak değerlendiriliyor. İkincil sıkım tesislerinden çıkan “kara su”, büyük havuzlarda toplanıp buharlaştırılıyor, kalan tortu gübre olarak değerlendiriliyor.

İspanya’da yaygın bir kooperatifçilik sistemi var. Üreticiler, kooperatif üyesi olmaktan fazlası ile memnunlar. İspanya’da, yukarıda belirttiğim gibi zeytin alanları çok geniş. Mülkiyet buna göre çok büyük ölçekte. Konuşma fırsatını bulduğumuz bir hanım zeytin üreticisi, zeytin ağacı varlığını 375.000( Üçyüzyetmişbeşbin) yetişmiş ağaç olarak belirtti. Daha büyük ağaç varlığına sahip üreticilerin de bulunduğunu öğrendik. Ağaç varlığı böylesine büyük bir ülkede; yetiştirme, bakım ve hasat maliyetlerini en aşağı çekmek için makineleşmeye gitmek kaçınılmaz olmuş. Fidan dikimi,  çeşitli araçlarla toprak işleme ve hasat, tamamen makine ile yapılıyor. Bu işler için her türlü makine geliştirilmiş ve başarı ile uyguluyorlar.

Expolive 2011 fuarının düzenlenildiği Jean kasabası, bir zeytincilik şehri. Burada bir üniversite var ve ağırlıklı eğitim, zeytincilik üzerine. Fuar alanı aşağı yukarı İzmir fuar alanındaki kapalı alanların toplamı kadar; ancak bir çatı altında toplanılmış. Ayrıca geniş açık alan var ve bir de zeytinyağı tadımlarının yapıldığı başka kapalı bir alan. Kapalı alanda zeytinyağı fabrikalarının son model ve büyük tonajda zeytin işleyen makineler;  her türlü zeytin hasat makineleri, dal sarsıcılar, gövde sarsıcılar, dallar arasında dolaşarak zeytin toplayan modeller,  traktöre takılanlar, kendinden motorlu olanlar, pnömötik sistemle çalışanlar, elektrikle şarj edilenler…  İspanya zeytinliklerinde, hasat makineleri, tam olarak değerlendirilip, etkin olarak kullanılıyor.

Zeytincilikte maliyetleri aşağı çekmek için her türlü önlemi araştıran İspanya’nın zeytincilikle ilgili kuruluşları, zeytin fidanlarında da yeni bir uygulama başlatarak, sık dikim, bodur boy ile yüksek miktarda ürün elde ediyorlar.  Özellikle Arbaquina ve Piquala çeşitler 1,5 m ara ile dikiliyor ve boy uzunlukları 2 m’yi aşmıyor. Özel bir makine ile budanıyor ve damlama sulama sistemi ile gübrelenip, sulanıyor. Bu tür ağaçlar için geliştirilmiş hasat makinesi ile toplanıp, hemen sıkma fabrikalarına yollanıp, en üstün kalitede gerçek sızma zeytinyağı elde ediliyor.

Bodur ve sık aralıkla dikilmiş zeytin ağaçlarından zeytinleri toplayan hasat makinesi, özel olarak geliştirilmiş. Ters U harfi şeklinde. U harfinin ters şeklinde içinden ağaçlar geçiyor, makine yürüdükçe, zeytinler toplanıp deposuna aktarılıyor. Toplanan zeytinler kamyon kasaların aktarılıp, sıkma fabrikalarına yollanıyor. Fuarda gördüğümüz hasat makinelerini yanı sıra gelişmiş toprak işleme makineleri, taş toplama, taş kırma ve toprak ıslah makineleri de, ilgimizi çeken makine cinsleri idi.

İSPANYA ZEYTİN TARIMI VERİLERİ:

1 Kg zeytinyağının maliyeti 1,35 euro
1999’da dikim aralıkları 7 x 1,35 veya 7 x 3
2002’de dikim aralıkları 6,5 x 1,5 veya 3,75 x 1,35 (Aralık farkları, sulama yapılan ve sulama yapılmayan arazilere göre değişim göstermektedir)
500.000 zeytin çiftçisi
2.359.480 Hektar zeytin ağacı alanı
264.000.000 zeytin ağacı
32.000.000 Euro yıllık ücret
1.736 Zeytinyağı fabrikası
1,2 milyon ton zeytinyağı üretimi
1.518 paketleme tesisi
29 gen kaynağı belli çeşit
İspanya GSYİH’in ( PIB) % 3’ü

İspanya’yı yukarıda anlattıklarım çerçevesinde, biz örnek alabilir miyiz? Sanırım çok zor. Ülkemizde yapılan zeytin tarımı ve yağ elde etme metodunu göz önüne alırsak, aramızdaki fark siyah ile beyaz kadar farklı. İspanya gibi dünya zeytinciliğinin bir numaralı ülkesini gidip görmek, ulaştıkları seviyeyi anlamaya çalışmak ve bundan bir ders çıkartmaya çalışmak acısından gezi benim için yararlı oldu. Ülkemiz zeytinciliği içinse benim savunduğum görüşe göre; önce kaliteli zeytinyağı üretme becerisini göstermemiz gerekiyor. Bunun için her aşamada zeytin yetiştiricisinden, zeytinyağı üreticisine, bunları kontrol eden kamu kuruluşlarına kadar her kademede herkes kaliteli zeytinyağı üretme bilincine ve becerisine sahip olmalıdır.  Ürettiğimiz kaliteli, yenilenebilir özellikte zeytinyağlarımızın da iç piyasada tüketilmesinin başarısını yakalamamız gerekir...
(Kaynak: www.milasbilgi.com)

Hiç yorum yok: