Atatürk’ün yakından
takip ettiği bu çalışmalar, hızla ilerledi ve Anadolu’da zeytinciliğin bir kez
daha yükselişe geçmesi sağlandı.
Türkiye'de 7 yıl önce 99 milyon olan
zeytin ağacı sayısı 170 milyonu aştı. Dünyada 3 milyon ton zeytinyağı üretimi
yapılıyor. İspanya, bunun 3'te biri düzeyindeki üretimiyle ilk sırada. İtalya,
yarım milyon ton yıllık üretimle 2'nci, Tunus 220 bin tonla 3'üncü ve Türkiye
190 bin tonla 4'üncü sırada. Türkiye'nin dünya zeytinyağı ihracatındaki payı
yüzde 4. 10 yıl önce ülkemizde kişi başı yıllık zeytinyağı tüketimi 900 gramdı.
Bugün 2 kiloya yaklaştı.
Dünyada 2.5 milyon ton sofralık zeytin üretiliyor. Yarım milyon tonla İspanya birinci, 430 bin tonla Türkiye 2'nci sırada. Ülkemizde yıllık tüketim 350 bin tona çıktı. Kişi başı 4.5-5 kilo yıllık tüketimle dünyada 6'ncı sıradayız.
Dünyada 2.5 milyon ton sofralık zeytin üretiliyor. Yarım milyon tonla İspanya birinci, 430 bin tonla Türkiye 2'nci sırada. Ülkemizde yıllık tüketim 350 bin tona çıktı. Kişi başı 4.5-5 kilo yıllık tüketimle dünyada 6'ncı sıradayız.
Şimdi TBMM’nde, zeytinlik alanların sonu anlamına gelecek olan, 16.6.2014
tarihli, “Elektrik Piyasası Kanunu ile
Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” bekliyor.
Bu yasa değişikliği TBMM’den geçerse, zeytinliklerin başına gelecekler
şöyle;
1) 25 dönümden daha küçük zeytinlikler artık zeytin sahası olarak kabul
edilmiyor ve zeytinliklere 3 km’den yakın alanlar da koruma alanı olmaktan
çıkarılıyor. Bu yasanın yürürlüğe girmesi ile başta Kuzey Ege ve Güney
Marmara’da olmak üzere tüm zeytinlikler, yer altı ve yer üstü, her türlü yıkım,
kırım ve uygulamaya açık olacak… Eskiden zeytin alanlarında, sadece zeytinyağı
tesislerine izin verilirken artık zeytinliklere her tür işletme kurulabilecek…
2) Zeytin sahalarını talana ve yıkıma açmak için hükümetin kullandığı
gerekçe; “Kamu Yararı”. Yasa
tasarısında, zeytin sahalarının hangi faaliyetler için kullanılabileceği şöyle
sıralanıyor; a-Jeotermal kaynaklı teknolojik sera yatırımları, b-Kamu yararı
kararı alınmış (bu karar, valilerin başkanlığında bürokratlardan oluşacak
bir ‘Kurul’ tarafından verilecek!) madencilik faaliyeti, c- Petrol ve
doğalgaz arama ve işletme faaliyetleri, d- Savunmaya yönelik stratejik
ihtiyaçlar, e- Doğal afet sonrası geçici yerleşim, f- Yol altyapı ve üstyapı
çalışmaları…
Son olarak, Soma’nın Yırca köyünde Termik santral yapma uğruna, Danıştay’ın
yürütmeyi durdurma kararından önce(sızdırılan bilgiler doğrultusunda) 6 bin
zeytin ağacı kesiliyor. Yırca
köylülerinin geçim kaynakları, zor kullanılarak ve hukuk çiğnenerek bir anda
yok ediliyor.
Bu olay bana Karya döneminde Milas zeytinlerinin başına gelen bir olayı
hatırlattı. Karya yöresi verimli topraklara ve zeytinlik alanlara sahip olduğu
için, başka kavimler burayı ele geçirmek istermiş. Karya’nın verimli toprakları
başka toplulukların iştahını kabartırmış. Bu nedenle Karya bölgesi sık sık
istila edilmek istenirmiş. Karya halkı kadını ve erkeğiyle sonuna kadar kanı ve
canı pahasına topraklarını, zeytinlerini savunurmuş. İstilacı güçler, Karya
halkının direnme gücünü kırmak, morallerini bozmak için önce zeytin ağaçlarını
keserlermiş. Tıpkı şimdi Soma’nın Yırca köyünde olduğu gibi…
Nevzat Çağlar Tüfekçinevcagtufekci@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder