Milas,
başta halı ve zeytinyağı olmak üzere ekonomik değer taşıyan ürünler açısından
çok zengin potansiyeli olan bir ilçedir. Halıcılık Milas’ın en önemli geçim
kaynaklarından birisidir ve halıları dünyaca ünlüdür. Her köy ve kent içindeki pek çok evde halı tezgâhı bulunmaktadır. İnsanlarımızın el emeği göz nuru bu
halılar, evlerin odalarının vazgeçilmez taban yazgılarıdır. Milas’ın o zengin
ve sanat eseri özellikleri taşıyan motifli halıları evlerimizin ve hatta zengin
evlerinin vazgeçilmez dekorlarıdır. Geçmişte en önemli geçim kaynağı olan bu
halılar pazarlama sorunları ve çekilen emeğin karşılığının alınamaması
nedeniyle şimdi yeterince üretilemez oldu veya hazır ip kullanılarak kalitesinden
çok şey kaybetti.
Milas’ın
bir diğer temel geçim ve üretim kaynağı ise zeytinyağıdır. Yakın zamana kadar Milas zeytinyağları,
asidinin yüksekliği nedeniyle, rafinerilik dökme yağ olarak nitelendirilir ve
burun kıvırılırdı… Genel anlamda sektörde sofralık/yemeklik yağ olarak kabul
görmezdi. Fakat son yıllarda, Milaslı zeytin üreticileri hasat ve sıkım
koşullarına duyarlılık göstermeye başlayınca; Milas zeytinyağlarının
kalitesinde hızlı bir yükseliş oldu. Ali Osman Menteşe’nin butik tesisinde
memecik zeytinlerinden elde ettiği zeytinyağının uluslararası alanda ödüller
alması ve kataloglara girmesiyle; Milas zeytinyağları için iyi bir reklam ve
imaj yenilemesi oldu.
Milaslı
zeytin üreticileri/KOBİ’ler kendi markalarını yaratarak, albenisi olan değişik
ambalajlar içinde zeytinyağlarını piyasaya sürmeye başladılar. Bu, Milas
zeytinyağlarının piyasada yer edinebilmesi, evlerimizin mutfaklarında kendisine
yer açabilmesi açısından çok önemli bir adım ve atılımdı. Milas’ın coğrafi ve
iklim yapısına uygun ağaç türü olan memecik zeytinlerinden elde edilen ve
besleyici özelliği/yararları çok olan zeytinyağı, o güzel ambalajları içinde
yaygın olarak satılamıyor, pazardan hak ettiği payı alamıyordu. KOBİ’lerimizin
önüne çıkan en önemli sorun yine, halıda olduğu gibi, pazarlama sorunuydu.
Bu
sorun, halı ve zeytinyağında olduğu gibi, bölgemizde üretilen bal ve diğer
ürünler için de geçerlidir. Milas
köylüsü, üreticisi, KOBİ’si üretiyor, bu konuda yatırım yapıyor, masraf ediyor
ama ne köylü ne de KOBİ ürettiğinin karşılığını alabiliyor. Üretmek kolay ama
üretilen ürünü satmak, üretmekten daha zor bir durum yaratıyor.
Yöresel
ürünlerin pazarlanması için bir kooperatif çatısı altında örgütlenmek mümkün.
Piyasada tekel oluşturan ve piyasayı paylaşmış bu tekellerin karşısında yöresel
ürünlerin pazarlanması için kurulan bir kooperatifin hiç yaşama şansı yok.
Tekeller, onları barındırmaz ve yaşatmazlar…
Bu konuda merkezi yönetim tarafından bir yasal düzenleme yapılması
gerekiyor. Hükümet tarafından yapılacak olan bu yasal düzenleme; yöresel
anlamda kendi ürününe sahip çıkan ve bunu güzel ambalajları içinde tüketiciye
sunmak isteyen üretici ve KOBİ’lerin güçlenmesi anlamına gelecektir.
ÖNERİ
Bu
konuda yapılması gereken, kent merkezinde yer alan ve ciroları büyük rakamlara
ulaşan “hiper(büyük) marketler”in raflarında, belli oranda, halı, zeytin,
zeytinyağı ve bal gibi yöre ekonomisi ürünlerinin satışı zorunlu hale
getirilmelidir. İlçe halkının sahip olduğu parasal birikimleri, büyük oranda bu
tür alışveriş merkezlerinde harcanmakta ve bu paralar marketlerin merkezine
gitmektedir. Büyük marketlerin kasalarına düşen ve biriken rakamların yöre
halkına kamusal anlamda hiçbir yararı bulunmamaktadır. Hükümet tarafından
yapılacak bir yasal düzenleme ile o bölgede üretilen ve belli bir kalite
standardına sahip olan ürünlerin, bir yüzdelik dilim doğrultusunda bu büyük
marketlerde bulundurma ve satış zorunluluğu getirilmelidir. Yapılacak yasal bir düzenleme ile yerel
ölçekteki KOBİ’lere ve üreticilere böyle bir desteğin sağlanması; bir yandan
yöre ekonomisinde canlılık yaratacak diğer yandan birçok işsize iş imkânı
doğmasını sağlayacaktır…
Nevzat Çağlar Tüfekçi
www.milasbilgi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder