17 Nisan 2012 Salı

ZEYTİNCİ HURŞİT 15


GÜNEŞLE UYANMAK

Hayatı boyunca oya gibi işlediği
toprağın koynuna sessizce giriverdi Hurşit
eski bir dostunun göçüp gidişini
eski bir dosttan duyunca Hüsmen :
daldı altmış yıllık geçmişin derinliklerine
anımsadı Hurşit’in o güzelim sözlerini :
“iyi olmak dostum,
 sabahları fırtınalar kopsa da dışarıda
 kara kara  bulutlar sarsa da dünyayı
 içinde güneşle erkenden
 uyanabilmektir dünyaya”


dağ köylerinde  sınırlıdır
        işlenecek tarla toprak
koyaklarda birkaç zeytin,
       ağıllarda  üç beş keçi
toprak ve zeytin üstüne
       inanılmaz bilgisiyle Hurşit
bir köy bilgesiydi,
        danışanlara sebil gibi akardı
hangi tarlada ,
       hangi yılda ,
             hangi ürün,
                      ne kadar
ekilip hasat edilir ,
           nasıl ve nereye pazarlanır
bir bilgisayar belleği gibi
               hafızasında tutardı .


Hüsmen bilmiyordu
son yıllarını nasıl geçirdiğini Hurşit’in
ama onun  en olumsuz koşullarda bile
insanı rahatlatan
 çizdiği “iyi ve olumlu insan tipini
kalbinin en nadide köşesinde
yıllardır sakladı Hüsmen
ve her sabah uyanırken
bir besmele gibi anımsadı Hurşit’in sözlerini:
“iyi olmak dostum,
 sabahları fırtınalar kopsa da dışarıda
 kara kara  bulutlar sarsa da her yanını
 içinde güneşle erkenden
 uyanabilmektir dünyaya”
                    
T. Ayhan ÇIKIN
İzmir,Şubat 2005

Hiç yorum yok: