GÜNEŞLE UYANMAK
Hayatı boyunca oya gibi işlediği
toprağın koynuna sessizce giriverdi Hurşit
eski bir dostunun göçüp gidişini
eski bir dosttan duyunca Hüsmen :
daldı altmış yıllık geçmişin derinliklerine
anımsadı Hurşit’in o güzelim sözlerini :
“iyi olmak dostum,
sabahları fırtınalar kopsa da dışarıda
kara kara bulutlar sarsa da dünyayı
içinde güneşle erkenden
uyanabilmektir dünyaya”
dağ köylerinde sınırlıdır
işlenecek tarla toprak
koyaklarda birkaç zeytin,
ağıllarda üç beş keçi
toprak ve zeytin üstüne
inanılmaz bilgisiyle Hurşit
bir köy bilgesiydi,
danışanlara sebil gibi akardı
hangi tarlada ,
hangi yılda ,
hangi ürün,
ne kadar
ekilip hasat edilir ,
nasıl ve nereye pazarlanır
bir bilgisayar belleği gibi
hafızasında tutardı .
Hüsmen bilmiyordu
son yıllarını nasıl geçirdiğini Hurşit’in
ama onun en olumsuz koşullarda bile
insanı rahatlatan
çizdiği “iyi ve olumlu insan tipini”
kalbinin en nadide köşesinde
yıllardır sakladı Hüsmen
ve her sabah uyanırken
bir besmele gibi anımsadı Hurşit’in sözlerini:
“iyi olmak dostum,
sabahları fırtınalar kopsa da dışarıda
kara kara bulutlar sarsa da her yanını
içinde güneşle erkenden
uyanabilmektir dünyaya”
T. Ayhan ÇIKIN
İzmir,Şubat 2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder